Demokrat Parti hükümetinin 27 Mayıs 1960 tarihinde Türk ordusu ve Türk milletinin birlikteliğiyle devrilmesinin üzerinden 62 yıl geçti.
CHP'nin 1946 yılında başlattığı Kemalist Devrim'in sürdürülmesinden vazgeçme süreci, Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte yeni bir boyut kazanmış ve bu süreç Türk milleti tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Demokrat Parti'nin ABD ile kurduğu yarı bağımlı ilişkiler, Türk milletindeki milli bilincin uyanmasında etkili olmuştu.
27 Mayıs Devrimi'ne gelene kadarki süreçte birçok kitlesel gösteri ve miting düzenlenmiş, 27 Mayıs Devrimi'nin yolu açılmıştı.
Üniversite gençliğinin düzenlediği kitlesel gösterilere Demokrat Parti hükümetinin şiddetli bir biçimde karşılık vermesi, Türk ordusunun da devreye girmesi sonucunu doğurmuştu.
Nihayetinde 27 Mayıs 1960 tarihinde Demokrat Parti hükümeti devrilmiş, yönetim kısa süreliğine Milli Birlik Komitesi'ne geçmişti.
27 Mayıs Devrimi'nin ardından halk sokaklara dökülmüş, sevinç gösterileri düzenlemiştir. "Arzumuz hürriyetti, ordumuz hediye etti", "gençlik başlattı ordu bitirdi" "orduya şükran" gibi pankartlarla sokaklara dökülen insanlar, sokakta gördüğü askerlerin boynuna sarıldı.
27 Mayıs Devrimi'nin en önemli liderlerinden biri de Milli Birlik Komitesi Üyesi Suphi Karaman'dı. Karaman, 27 Mayıs hareketi içerisindeki milli, bağımsızlıkçı, halkçı ve antiemperyalist kanadın temsilcisiydi ve 27 Mayıs hareketi içerisindeki Amerika yanlılarıyla mücadele ediyordu.
15 Nisan 2004 tarihinde hayatını kaybeden Suphi Karman, Vatan Partisi'nin(o zamanki adıyla İşçi Partisi) Genel Başkan Yardımcısı'ydı.
27 Mayıs Devrimi'nden sonra, 1961 yılında Konya'nın Beyşehir ilçesinde yaşayan lise öğrencileri adına Beygöl Zoral'ın gönderdiği mektubun orjinali, bugün Vatan Partisi Genel Merkezi'nde Cahit Talas Kütüphanesi'nde sergileniyor.
İşte o mektup: