17. yüzyılda Keçecizade Hayreddin Efendi veya Adanalı Şakir Efendi adında orta halli esnaflar, Osmanlı döneminde padişahların yaptırdığı Selatin camilerini görüp imrenerek bir cami yaptırmak için para biriktirmeye başladı. "Sanki yedim" fikriyle tasarruf edilerek yaptırılan Sanki Yedim Camii’nin hikayesi ders veriyor.
Fatih’te Kırbacı Sokak’ta binaların arasında bulunan Sanki Yedim Camii’nin adı hikayesinden geliyor.
Rivayete göre Selatin camilerini görüp imrenen Keçecizade Hayreddin Efendi veya Adanalı Şakir Efendi 17. yüzyılda ‘sanki yedim’ diyerek tasarruf yaptı. İki esnaf, mevcut ihtiyaçlardan kısarak, topladıkları birikimle Sanki Yedim Camii'ni yaptırdı. Bir süre hizmet veren cami, ‘Unkapanı Yangını’nda tahrip oldu. Hikayesiyle dikkat çeken cami uzun bir süre metruk halde kaldı. Eski mimari özelliğinden eser kalmayan cami 1959 - 1960 yılları arasında AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un babası İsmail Niyazi Kurtulmuş önderliğinde mahalle sakinleri ve hayırseverlerle tekrar inşa edildi. Mütevazı görünüme sahip olan caminin içerisinde 200’den fazla kişi ibadet edebiliyor.
“Sanki yedim diyerek tasarruf yapmak suretiyle bu caminin yaptırıldığı rivayet ediliyor”
Sanki Yedim Camii İmam Hatibi Abdullah Kutluoğlu, “Bu cami Fatih ilçesi, Kırbacı Sokak’ta bulunmaktadır. 17. yüzyılda yapıldığı tarihlerde geçmektedir ancak 1900’lü yıllarda İstanbul’da büyük bir yangın olmuş. Unkapanı’na kadar bütün evler ve cami yanmış. Burası bir müddet arsa olarak kalmış. Daha sonra 1959 yılında mahalle sakinleri tarafından beton örme olarak yapılmıştır. 400 yıllık cami.
Bu camiyi Keçecizade Hayrettin Efendi ve Adanalı Şakir Efendi tarafından yaptırıldığı rivayet edilmektedir. Bu zat 'sanki yedim' diyerek alacağı yiyecek bir şeyin 1 kilo yerine diyelim 1 kilo muz mu alacak? 1 kilo elma mı alacak? Yarım kilo almış sanki yedim diyerek tasarruf yapmak suretiyle bu camiyi yaptırdığı rivayet edilmektedir. Camide 200 - 250 kişiye kadar ibadet edilebiliyor. Cuma günleri cami doluyor ama diğer vakitlerde 15 - 20 kişiyle namaz kılıyoruz” şeklinde konuştu.
“Ecdat tasarruf yapmış böyle bir eser bırakmış”
Caminin insanlara verdiği mesaja değinen Kutluoğlu, “Cami hikayesinin anlatmayı hedeflediği, öz ve kesin olarak tasarruf yani bulduğumuz bir şeyi, kazandığımız bir şeyin hepsini harcarsak yarın, öbür gün Allah göstermesin başkasına muhtaç oluruz.
Ecdadımızın da söylediği atasözü ‘ak akçe kara gün içindir’ kazandığımızın bir kısmını tasarruf yapmak suretiyle ev alıyoruz, araba alıyoruz. Tasarruf yapmasak bir şey alabilir miyiz? Alamayız onun için bu cami güzel bir örnek tasarruf yapmış ve ecdat böyle bir eser bırakmış” dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un babası cami restorasyonuna önderlik etti
Caminin restore edilmesinde AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un babası İsmail Niyazi Kurtulmuş’un önderlik ettiğini anlatan Kutluoğlu, “Eski insanlar şöyle düşünürdü Allah bilsin, kulların bilmesine gerek yok ama bugün de tam tersi düşünülüyor. Bir insan bir eser bıraktığında adını soyadını yazıyor ki başkaları da imrensin böyle bir eser meydana getirsin. Şimdi tam tersi düşünülüyor ama ikisi de geçerlidir. Önemli olan Allah rızası için bir şeyi yapabilmek.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un babası Allah rahmet eylesin İsmail Niyazi Kurtulmuş’un önder olması suretiyle cami mahalle sakinleri tarafından restore edilmiştir. Belediye tarafından 2014 yılında da dış cephe yeniden kazıldı ve boyandı iç tarafta bir değişiklik yok” ifadelerini kullandı.