Neşet Ertaş anısına düzenlenen "5. Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali" ödülleri sahiplerine takdim edildi.
Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Balkon Film tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen festivalin ödül töreni Atlas Sineması'nda yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, törendeki konuşmasında festival düzenlemenin zahmetli bir iş olduğunu belirterek, "Bir aşk bu, bir sevda. Sinemayı sevmek, kültürü sevmek, hele böyle dostluk, Kızılay'ın şemsiyesi altında, kültürümüzün özünü benimseyerek hareket etmek kolay işler değil." dedi.
Demircan, somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması, yaşatılması, gelecek nesillere aktarılması ve kültüre değer verilmesinin önemine dikkati çekerek, "Sinemanın etkisi inanılmaz fazla çünkü bütün bunları büyük bir emekle çekip milyonlarca, milyarlarca insana taşıma konusunda bize büyük fırsat veriyor." şeklinde konuştu.
Kısa ve uzun metrajlı filmlerin, kültürün somut olmayan mirasının taşıyıcıları arasında yer aldığını dile getiren Demircan, emeği geçen sinema sektörü paydaşlarına, sanatçılara, yapımcılara ve organizatörlere teşekkür etti.
"Festival dostluğu pekiştiren bir marka haline geldi"
Türk Kızılay Genel Başkanı ve Festival Onursal Başkanı Dr. Kerem Kınık, ödül töreni öncesinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl beşincisi gerçekleştirilen festivale her geçen yıl daha çok ülkeden daha fazla film başvurusu alındığını söyledi.
Kınık, bu sene "Kızılay İnsani Bakış Ödülü" sayesinde insani yardım sektörüne odaklanan, konusu veya yapımcısı itibarıyla bu alana odaklanan filmlere de yer açtıklarını ve ödülün Kızılay fikrini Henry Dunant'a öğreten Cezayirli Emir Abdulkadir adına takdim edildiğini ifade etti.
Film gösterimi, atölye ve panel gibi festival etkinliklerinin, genç sinemacı ve sanatçıları, tecrübeli yönetmen ve sanatçılarla bir araya getirme fırsatı sunduğuna işaret eden Kınık, "Her şeyden önemlisi Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali dostluğu pekiştiren, kısa filmi cesaretlendiren ve teşvik eden bir marka haline geldi." şeklinde konuştu.
Kerem Kınık, insanın hikayesini, ızdırabını ve o ızdırabı dindirmek için gösterilen çabaları sinema ve kısa film yoluyla insanların gündemine getirmeye gayret ettiklerini, festivali de bu amaçla himaye ettiklerini ve başarılı olduklarını kaydetti.
En çok muhtaç olunan şeyin dostluk olduğunu vurgulayan Kınık, "Çünkü bugün silah zoruyla ülkesini, evini barkını terk etmiş 100 milyon insan dost arıyor. Ekonomik sebeplerle ülkesini terk etmiş 280 milyon insan, göçmen dost arıyor. Gözünü bu göç yolculuklarında veya çadırlarda hayata açan bebekler dost arıyor. Her akşam başını yastığa aç olarak koyan 1 milyar insan dost arıyor. Okula gidemeyen, hiç okul yüzü göremeyen dünyadaki yaklaşık 200 milyon çocuk dost arıyor. Kölelik bitmiş olsa da parayla alınıp satılan 25 milyon insan dost arıyor. Bugün dostluğa, bugün insanın dayanışmasına her günden daha fazla ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.
"Seçilen filmlerin hepsi de birbirinden değerli"
Yönetmen Atalay Taşdiken ise kısa film festivallerinin hem uluslararası anlamda hem de yerli sinema için önemli etkinlikler olduğunu belirterek, "Genç sinemacıların, yeni yetişen yeteneklerin keşfedilmesi, onların kendilerini seyirciye gösterebilmesi adına önemli." dedi.
Beşinci yılında Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali'ne çok önemli filmlerin başvurduğunu kaydeden Taşdiken, "Yani kısa filmciler festivali önemsiyor ki, dünyanın her yerinden film geliyor. Ön jüri seçerken çok zorlandı, bu sene festivalin danışmanlığını yaptığım için biliyorum. Seçilen filmlerin hepsi de birbirinden değerli filmler. Bizim sinema heveslilerimiz için de onları izlemek bence çok büyük deneyim." şeklinde konuştu.
Kırşehirli 3 kardeşten oluşan 3 ALP grubunun Neşet Ertaş'ın sevilen eserlerini seslendirdiği programda, festivalin tanıtım filmi ve seçkide yer alan filmlerden kesitler de izlendi.
"Seçilen filmlerin hepsi de birbirinden değerli"
Yönetmen Atalay Taşdiken ise kısa film festivallerinin hem uluslararası anlamda hem de yerli sinema için önemli etkinlikler olduğunu belirterek, "Genç sinemacıların, yeni yetişen yeteneklerin keşfedilmesi, onların kendilerini seyirciye gösterebilmesi adına önemli." dedi.
Beşinci yılında Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali'ne çok önemli filmlerin başvurduğunu kaydeden Taşdiken, "Yani kısa filmciler festivali önemsiyor ki, dünyanın her yerinden film geliyor. Ön jüri seçerken çok zorlandı, bu sene festivalin danışmanlığını yaptığım için biliyorum. Seçilen filmlerin hepsi de birbirinden değerli filmler. Bizim sinema heveslilerimiz için de onları izlemek bence çok büyük deneyim." şeklinde konuştu.
Kırşehirli 3 kardeşten oluşan 3 ALP grubunun Neşet Ertaş'ın sevilen eserlerini seslendirdiği programda, festivalin tanıtım filmi ve seçkide yer alan filmlerden kesitler de izlendi.
"İfade (Vyraj)" filmiyle yönetmen Agnieszka Nowosielska "Mansiyon Ödülü" aldı.
Etkinlikte "Babamın Öldüğü Gün (The Day My Father Died)" filmiyle Emre Sefer'e "Fono Film Post-Prodüksiyon Destek Ödülü", "Zagros'un Yedi Senfonisi (Seven Symphonies of Zagros)" ile Perwiz Rostemi'ye "Kızılay İnsani Bakış Ödülü" ve "İstanbul İstanbul" ile Demir Özcan'a "Neşet Ertaş Dostluk Ödülü" verildi.
"En İyi Film" ödülünü alan "Çöl Işıkları" filminin izlendiği etkinlik, katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Törene, festival başkanı Faysal Soysal, AA Proje Yönetim Koordinatörü Oğuz Karakaş ile sinemacılar ve davetliler katıldı.