Alparslan Türkeş 25 Kasım 1917 yılında Kıbrıs Lefkoşa’da doğdu. 1933 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi ve İzmit milletvekili Hüseyin Sırrı Bellioğlu'nun tavsiyesiyle Kuleli Askerî Lisesine kaydoldu.
1938’de Kara Harp Okulu’nu bitirdikten sonra 1 sene atış okuluna gitti ve 1939’da teğmen oldu. 14 Ocak 1940 tarihinde evlendi. Askerlik döneminde de siyasete ilgi duyuyordu. Türkeş, kendisini her zaman milliyetçi olarak tanımladı. Nihal Atsız'dan çok etkileniyordu.
ilk siyasi davası 1944 yılında Hüseyin Nihal Atsız’ın gözaltına alınmasıyla başlayan Irkçılık-Turancılık davasıdır. Dava sürecinde Nihal Atsız’ın evinde Alparslan Türkeş’in mektuplarının bulunmasının ardından Türkeş, Erdek’te görev yaptığı sırada gözaltına alınır ve İstanbul’a getirilir.
Türkeş ilk duruşmada Türk milliyetçisi olduğunu ancak ırkçı olmadığını beyan edip beraatini ister.
1945 yılında sonuçlanan davada Alparslan Türkeş hakkında 9 ay 10 gün hapis cezası verilse de karar Askeri Temyiz Mahkemesi tarafından bozulur.
26 Ağustos 1946 yılında tekrar açılan dava bu sefer beraatle sonuçlanır.
Davanın ardından Alparslan Türkeş ABD’de eğitim görmek için başvurur ve sınavı kazanan 16 kişi içinde yer alır. ABD’deki eğitiminin ardından Türkiye’ye döner. İlerde bu dönemden "Amerikalılar II. Dünya Savaşı'nın galibi olarak çok gururluydular, bizi de Marshall Planı çerçevesinde Sovyetler'e karşı güçlendirmek için eğitiyorlardı” diye bahsedecektir.
Alparslan Türkeş, Türkiye’ye geldikten sonra Çankırı’da hoca olarak görev yapar. Daha sonra Harp Akademisi sınavını kazanır ve Akademi’den binbaşı rütbesiyle mezun olur.
27 MAYIS İHTİLALİ’NDE AKTİF ROL ÜSTLENDİ
Alparslan Türkeş 1960 yılında Adnan Menderes hükümetine karşı yapılan 27 Mayıs ihtilalinde aktif görev aldı. İhtilal bildirisini radyodan okuyan kişi kendisidir. İhtilal sonrasında da Başbakan Müsteşarlığı görevini üstlenir.
Ancak kurulan Milli Birlik Komitesi’nin görüş ayrılıkları nedeniyle feshedilmesinin ardından kurulan yeni komitede on dörtler olarak anılan subaylardan birisi de Alparslan Türkeş olmuştur. Türkeş emekli edilerek Hindistan’a büyükelçi olarak gönderilir.
23 Şubat 1963’te tam 25 ay sonra Türkiye’ye dönecek ve burada kendisini milliyetçi olarak adlandıran bir topluluk karşılayacaktır.
Türkeş için artık siyaset devri başlamıştır. Adalet Partisi’nin teklifini reddeder ve ilk olarak milliyetçi çevreyi bir ara getirmek maksadıyla Huzur ve Yükseliş Derneği’ni kuracaklarını açıklar. Ancak Talat Aydemir’in ihtilal girişimi bu derneğin kurulmasını engelleyecektir.
Talat Aydemir ve Fethi Gürcan’la ihtilal konusunda anlaşamayan Türkeş, bu girişimi ihbar eder ve 3,5 ay hapiste kalır.
Hapisten çıktıktan sonra birlikte Osman Bölükbaşı’nın Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne katılır. Partiyi olağanüstü genel kurula götürür ve genel başkan seçilir.
10 Ekim 1965 seçimlerinde Ankara’dan milletvekili seçilerek 48 yaşında TBMM’ye girer.
Yine aynı yıl bugün de MHP’nin temel dayanağı olan dokuz ışık doktrinini yazar.
24 Kasım 1967’de bu doktirin partisinin resmi doktrini olacaktır.
6-8 Şubat 1969'da Adana'da yapılan olağanüstü kongrede partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değişecek ve amblemi de üç hilal olarak belirlenecekti.
Türkçü ideolog Hüseyin Nihal Atsız Alparslan Türkeş’le sert bir tartışmaya girecek ve onu şeriatçılık ve dincilikle suçlayacaktır.
70’li yıllarda MHP iki kez hükümet ortağı olacak bu koalisyonlar tarihe Milliyetçi Cephe olarak geçecek ve Türkeş bu dönemde başbakan yardımcılığı görevini üstlenecektir.
12 Eylül 1980 darbesinde darbeden 7 saat önce evinden ayrıldığı için gözaltına alınmaz ancak Kenan Evren’in çağrısıyla daha sonra evine gelir ve teslim olur.
1980 sonrası dönemde Alparslan Türkeş Milliyetçi Çalışma Partisi’ni kuracak fakat 1987 seçimlerinde milletvekili çıkaramayacaktır.
1991’de yapılan seçim ittifakıyla Alparslan Türkeş yeniden meclise girdi. Aynı dönemde Doğru Yo Partisi ve Sosyaldemokrat Halkçı Parti koalisyonuna güven oyu vereceğini açıklaması partisinden dört ismin ayrılmasına neden olacaktı. Bunlardan birisi ise Muhsin Yazıcıoğlu’ydu.
MHP KURULTAYI’NDA NÂZIM HİKMET ŞİİRİ OKUDU
MHP'nin kurultayında Nâzım Hikmet şiiri okuyan Türkeş bunun nedenini şöyle açıklayacaktı:
Bölücü gruplar Türkiye’nin birliği ve dirliğini tehdit ediyor. Ben Nazım’dan İstiklal Savaşı ile ilgili bu şiiri okuyarak milli sola mesaj veriyorum. Onlarla yakınlaşmaya çalışıyorum. Bu milli sola uzattığımız bir zeytin dalıdır. Milli değerlerimizi birlikte savunalım demiş...
DOĞU PERİNÇEK’LE HAPİSHANEDE GÖRÜŞTÜLER
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 2019 yılında katıldığı bir televizyon programında Alparslan Türkeş’le olan hapishane diyaloğunu anlattı.
Bugün Erbakan ve Türkeş sağ olsa bu Mehmetçik o sınırı geçerken hepimiz beraber oluruz. İkisi de vatansever insandı. Hapishaneden çıkarken en son üçümüz kalmıştık. Tellere kadar eşlik etti kucaklaştık. Lütfü Oflaz sen Türkeş’le nasıl kucaklarsın demişti. Türkeş vatansever, efendi bir insandı ve bizimle yemek yerdi. MHP’lilerin çoğu dışardan yemek getirtirdi. Türkeş Bey bizimle beraber asker karavanası yerdi. Arkadaşları dışardan gelen yemeği yerdi. Erbakan çok nazik bir insan. Haber yollar Doğu Bey ziyaretinize geleceğiz. Erbakan her bayramda bana 20-30 kilo baklava yollardı. Türkeş bana şaka yaptı bir seferisinde biz sanki Müslüman değil miyiz baklavaları size yolluyor dedi. Bu vatan savaşında Türkiye’nin birliğe beraberliğe ihtiyacı var.