Altının ons fiyatı geçen yıl yüzde 27 yükselirken, bu yıl da yüzde 15'in üzerinde artış gösterdi. Son 10 yılda ise yüzde 130'dan fazla arttı. Dün altının ons fiyatı 3 bin 57,31 dolara ulaşarak rekor tazeledi. Analistler altında düşüş değil daha da yükseliş bekliyor.
Analistler, altındaki son aylardaki yükseliş serisini, Richard Nixon'ın 15 Ağustos 1971'de doların altına dönüştürülebilirliğini (doların altın standardından ayrılması) sonlandırmasından beri "üçüncü büyük boğa piyasası" olarak değerlendiriyor.
Küresel piyasalardaki belirsizlikler, artan jeopolitik gerilimler, zayıflayan dolar, ABD'nin genişleyen bütçe açığı ve faiz oranlarının düşürüleceği beklentilerinin yanında merkez bankalarının alımları, altın ons fiyatının art arda rekor seviyelere çıkmasına neden oluyor.
Güvenli liman varlıklardan altın, jeopolitik risklerin yanında artan belirsizlik, ABD Başkanı Donald Trump'ın agresif gümrük vergisi politikalarının olası sonuçlarına ilişkin endişeler ve Trump'ın küresel düzeni daha geniş çapta bozma tehdidinde bulunmasının etkisiyle de rekor kırmaya devam ediyor.
Altının ons fiyatının 14 Mart'ta ilk kez psikolojik sınır 3 bin doları kırmasının ardından, değerli metalin yeni rekorlar araması dikkati çekiyor.
Trump'ın gümrük tarifeleri politikasındaki gelişmelerin yatırımcılar arasında belirsizliğe yol açması, ABD'nin potansiyel olarak büyüyen bütçe açığına yönelik artan endişeler, dünyanın önde gelen merkez bankalarının küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler ve artan jeopolitik gerilimler nedeniyle tuttukları altın rezervlerini artırması, altının fiyatını yukarı yönlü destekleyen ilk 3 faktör olarak sıralanıyor.
Çin ve Hindistan gibi bazı Batılı olmayan ülkelerin merkez bankalarının da altın alımlarını ABD'nin olası yaptırımlarına karşı kendilerini jeopolitik olarak korumak için kullanmak istemesi de altının fiyatını yönlendiren 4'üncü faktör olarak gösteriliyor.
Küresel ticaret çatışması altın piyasasındaki tedarik zincirlerini etkilerken, değerli metallere uygulanan ithalat vergilerinden endişe duyan piyasa katılımcılarının son günlerde altın külçelerini Londra'dan New York'a kaydırdığı belirtiliyor. Hatta bazı analistler, ABD'ye yapılan altın transferlerinin altında yeni rekor arayışlarına sebep olduğunu iddia ediyor.
Merkez bankalarının altın alımları, ons altın fiyatının rekor üstüne rekor kırmasının başlıca nedenlerinden biri oldu. Merkez bankalarının altın alımı ve yüksek oranda rezerv tutma eğiliminin, rezerv para ekonomilerinde yaşanabilecek ekonomik risklerden ve artan jeopolitik gerilimlerden kaynaklandığı ifade ediliyor.
ING Emtia Stratejisti Ewa Manthey, konuya ilişkin değerlendirmesinde, artan güvenli liman talebi ve küresel ticaret savaşı endişelerinin altının ons fiyatını desteklediğini belirtti.
Daha yüksek enflasyon ve daha yavaş ekonomik büyüme riski taşıyan gümrük tarife endişelerin altın gibi güvenli liman varlıklarına talebi artırdığına işaret eden Manthey, "Ticaret ve gümrük tarifeleri konusundaki belirsizliğin altın fiyatlarını desteklemeye devam ettiğini görüyoruz. Ticaret gerilimleri artar ve daha fazla misilleme önlemi görürsek, altına yönelik güvenli liman talebi devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Manthey, altının ons fiyatının, ticaret gerginlikleri, merkez bankası alımları ve ETF varlıklarına girişlerin etkisiyle art arda rekor seviyelere ulaştığını vurgulayarak, "Merkez bankaları geçen yıl 1.045 ton alım yaparak toplam talebin yaklaşık beşte birini oluşturdu. Bu yıl da alımların devam etmesi muhtemel. Daha fazla alım görürsek, bu külçe altın fiyatlarını daha da yukarı çekecektir." değerlendirmesinde bulundu.