Dünya genelinde yeşil enerjiye dönüş ve fosil yakıtlardan kaçınma çabaları uranyum talebini önemli ölçüde artırdı. Bu enerji ihtiyaçlarını karşılama ve karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini dengelemek isteyen birçok ülkenin daha fazla nükleer enerji programı başlatmasına neden oldu.
Artan talep, uranyum fiyatlarını 2011'deki Fukushima nükleer felaketinden bu yana en yüksek seviyelere taşıdı.
2023 yılının başından itibaren uranyum fiyatları yüzde 30 artış göstererek 66,25 dolara yükseldi.
Bu aynı dönemde altın fiyatlarının sadece yüzde 5 civarında artış gösterdiğini düşünürsek oldukça etkileyici bir yükseliş.
Analistler, uranyum fiyatlarının yükselme eğiliminin devam edeceğini ve yıl sonuna kadar uranyumun ons başına 80 dolara ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Nükleer enerji üretiminde kullanılan konsantre uranyum tozunun fiyatı, nükleer enerjinin yeniden tercih edilen bir enerji kaynağı haline gelmesinin etkisiyle son 12 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Uranyum fiyatları sadece geçen ay içinde yüzde 12 artarak 65,50 dolara çıktı. Bu, Fukushima felaketinden önce 2011 yılında kaydedilen en yüksek seviye olarak tarihe geçti.
Fiyatların bu hızlı artışının arkasında rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının tek başlarına enerji güvenliğini sağlayamayacağını fark edilmesi de bulunuyor.
Bu nedenle, nükleer enerjiye olan ilgi ve duyarlılık artıyor. Bu da fiyatların daha da artmasına sebep oluyor.