Ankara Üniversitesi Düşünce ve Kitap Topluluğu tarafından düzenlenen “Yükselen Asya Çağında Gençliğin Rolü” adlı etkinlikte Türk-Çin ilişkilerinin iki ülke açısından tarihsel önemi ve yükselen Asya çağında Türk ve Çin gençliklerinin işbirliklerinin stratejik rolü tartışıldı. İçinde bulunduğumuz süreçte Çin ve Türk gençlikleri arasındaki dostluğun daha fazla kuvvetlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Ankara Üniversitesi Düşünce ve Kitap Topluluğu tarafından düzenlenen “Yükselen Asya Çağında Gençliğin Rolü” isimli etkinlik, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mahmut Tali Öngören Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinliğe Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Cheng Weihua, Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Koray, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Necdet Aysal, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ataşeleri Zheng Qian ve Wang Yi, A.Ü Düşünce ve Kitap Topluluğu Başkanı Anıl Işık ve topluluk sekreteri Aslı Sezen Sezgin konuşmacı olarak katıldı.
Etkinlikte konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Cheng Weihua “Demokrasi Coca Cola Değil. ABD üretiyor, bütün dünya bu formülle aynı tadı alıyor diyemeyiz. Demokrasi her ülkenin koşullarına göre uygulanmalı. Çin, Batı ülkelerinden farklı bir modernleşme yolu izledi ve başardı. Modernleşme batılılaşma demektir algısını yıktık. Biz hiçbir ülkenin bir metrekare toprağını işgal etmedik. Hiçbir ülkenin bir kuruşunu yağmalamadık. Bu görülmemiş bir başarıdır. Bütün bunlar olurken hakkımızda kara propaganda yapılıyor. Hakkımızdaki uluslararası haberlerin yüzde doksanı İngiliz ve Fransız medya organlarından yazılıyor. Çin halkının Türk halkını nasıl gördüğüne, Türk halkının Çin halkını nasıl gördüğüne Batı karar veriyor.” ifadelerini kullandı.
Etkinlikte konuşmasını gerçekleştiren Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı Prof. Dr. Semih Koray; “Geleceğiyle yaşayanın genç, geçmişiyle yaşayanın yaşlı” olduğunu
söylemek yanlış olmaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin onuncu yılını kutlamak için yazılmış ve bestelenmiş, bugün hala hepimizi heyecanlandıran bir Onuncu Yıl Marşı vardır. Bu marşın her sözcüğü önemlidir. Ama bir dizesi 4 Mayıs ve 19 Mayıs’a karşılık gelen özel bir öneme sahiptir. O da o günün 15 milyon nüfusa sahip Türkiyesi’nde Cumhuriyet’in en önemli başarısının “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” dizesiyle dile getirilmesidir. 4 Mayıs ve 19 Mayıs, Çin’in ve Türkiye’nin uğursuz talihlerini yenerek kaderlerini kendi ellerine aldıkları süreçlerde birer kırılma noktası, güçlü birer başlangıç noktası oluşturmaktadır. Atatürk 1927’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde okuduğu Büyük Nutku’na 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla başlar. Onun Cumhuriyet’i gençlere emanet ettiği Gençliğe Hitabesi de Nutuk’un bitiminde yer alır. Hitabe, Nutukta ele alınan gelişmelerden çıkarılan dersin çok özlü bir özetidir.”
Etkinlikte konuşmasını yapan Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Necdet Aysal, Türk gençliğinin tarihten bugüne vatan mücadelesindeki öncü rolünü vurguladı. Aysal; “Sivas Kongresi’nde yine gençler ön plana çıkıyor. Tıbbiyeli Hikmet’in Kongre’de Mustafa Kemal’e manda ve himaye konusundaki son sözü şöyle : “Paşam, manda ve himayeyi siz kabul ederseniz sizi de reddederiz ve lanetleriz.””
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ateşesi Zheng Qian konuşmasında; “Son yıllarda Türkiye-Çin arasında ekonomik anlamda daha fazla işbirliği yapılıyor. Çin Türkiye’den daha fazla ithalat yapmaya başladı. Çinli tüketiciler Türk ürünlerine daha fazla ilgi göstermeye başladı.” değerlendirmesinde bulundu
Etkinlikte Rusya-Ukrayna krizi hakkında bir konuşma gerçekleştiren Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Wang Yi; “NATO sürekli doğuya doğru genişliyor. Kendi güvenliğini başka ülkelerin güvensizliği üzerinden sağlamak doğru değil.” ifadelerini kullandı
Etkinlikte konuşmasını gerçekleştiren Ankara Üniversitesi Düşünce ve Kitap Topluluğu Başkanı Anıl Işık; “ 100 yıl önce Asya Çağı devrimlerini açan Türk ve Çin gençliklerinin ortak mücadelesi; günümüzde yepyeni bir aşamaya girmiş ve dünyamızın geleceğinin kurulmasında söz sahibi bir konuma gelmiştir.
Yeni bir dünya kurulmaktadır. ABD’nin tek kutuplu hegemonyacılığının ekonomik, askeri ve siyasi düzlemde sonuna geldik. Dünyada üretimin, sanayinin, ticaretin merkezi Asya’ya kaymıştır. Dünya ekonomisinin gelişmesine en çok katkıyı sunan ülkeler; başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere Asya ülkeleridir.
Çin Devrimi’nin lideri Mao Zedung’un dediği gibi “Ülkemizi kalbimizde yaşatırken, ufkumuzda dünya olmalıdır.” Ve Türk Devrimi’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakıyoruz. Günün ağardığını nasıl görüyorsak, doğu milletlerinin uyanışını da öyle görüyoruz. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş millet vardır.” ifadelerini kullandı.
Etkinlikte konuşmasını gerçekleştiren Düşünce ve Kitap Topluluğu Sekreteri Aslı Sezen Sezgin; “Asya'nın iki ayrı ucunda, iki köklü uygarlık, emperyalizme karşı ayağa kalkmıştır. 103 yıl önce olduğu gibi bugün de bizi mahvetmek isteyen emperyalist tehditlere karşı aynı direniş sürmektedir. 1919 yılının Mayıs ayında atılan o ilk adımlar geleceğin sahibi olacak olan gençliği aynı noktada, emperyalizme karşı birleştirmiştir. Gençlik hareketleri içinde yetişen Mao Zedung’un ve Jön Türk geleneğinin zirvesi Mustafa Kemal’in geleceği gençliğe emanet etmelerinin sebebi budur. Gençliğin bağımsız ve onurlu yaşama mayası, iki halkın da köklü imparatorluk geçmişi, devlet kurma ve yönetme geleneği ve esareti ölümle bir tutan karakterinden gelmektedir. “ ifadelerini kullandı.
Cebeci Kampüsü öğrencileri tarafından yoğun ilgi gösterilen etkinliğin sonunda Düşünce ve Kitap Topluluğu Başkanı Anıl Işık tarafından konuşmacılara teşekkür edilerek kitap hediyeleri takdim edildi.