DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, arıların önemini daha iyi anlatabilmek, insanların bilinçlenmesini sağlayabilmek için 20 Mayıs'ın "Dünya Arı Günü" ilan edildiğini söyledi.
Arının öneminin her gün farkında olarak yaşanması gerektiğini belirten Kekeçoğlu, "Arı çevreyle bir bütün. Arı, çevreye polenizasyon katkısı veriyor, tozlaşma yaparak aslında sürdürebilirliği sağlıyor. Arının hem sürdürebilir çevre hem sürdürebilir tarım hem de bitkisel üretim anlamında katkısı vazgeçilmezdir. Bugün bitki ve gıdaların yüzde 90'ı tozlaşmayla çoğalıyor. Bu bitkilerde tozlaşmanın yüzde 70'i ise arılar tarafından sağlanıyor. Arılar olmasa şu an yediğimiz gıdalar olmaz. Arı, bu denli önemli bir canlıdır." diye konuştu.
Kekeçoğlu, iklim değişikliği ve gıda sorunlarının çözümünün arılar olduğu görüşünü dile getirerek, şöyle devam etti:
"Arıları yok etmememiz gerekiyor. Şu an çevreye verdiğimiz zarar nedeniyle arıları yok ediyoruz. Lütfen özellikle tarımsal ilaçlamaya özen gösterelim. Tarımsal ilaçlama yaparken arılara zarar vermeyecek ilaçları tercih etmek birincil önceliğimiz olsun. Tarımla uğraşanlara mesaj vermek istiyorum; tabii ki tarım vazgeçilmezimiz ama bunu yaparken çevreye en az zarar verecek seçimleri yaparsak arıları korumuş oluruz. Arılar var oldukça, sürdürülebilir oldukça ancak yaşam var olabilir. Çevreye karşı saygılı ve duyarlı olmayı başardığımızda arılarda sürdürebilirliği sağlayabiliriz."
"Toplumda doğal tedavi yöntemine eğilim var"
Arıların tozlaşmaya verdiği katkının yanı sıra insanlara sağlık anlamında da çok ciddi katkıları olduğuna işaret eden Kekeçoğlu, "Arı ürünlerinin normal gıda tüketiminin yanı sıra birçok sağlık sorununa çözüm olduğu ve gelecekte de olacağı şimdiden bilim insanları tarafından söyleniyor ve yapılan çalışmalarla gösteriliyor." dedi.
Kekeçoğlu, DAGEM olarak bu alanda birçok çalışma yaptıklarını anlatarak, özellikle arı zehriyle ilgili yürüttükleri çalışmaların kendilerine bile "inanılmaz" geldiğini kaydetti.
Arı zehrinin epilepsi üzerindeki etkisini araştırdıklarını aktaran Kekeçoğlu, "Son çalışmamız ve tamamlanmış bir çalışma. Epilepsinin şu an halihazırda bir tedavisi var ancak toplumda doğal tedavi yöntemine eğilim var. Arı ürünleri doğal ve hiçbir yan etkisi olmayan ürünler. Arı zehrinin epilepsi tedavisinde son derece etkili bir ürün olduğunu ortaya koyduk. Bunu makale haline de getirdik." ifadelerini kullandı.
Kekeçoğlu, bundan sonraki çalışma alanlarının Parkinson ve Alzheimer olacağını belirterek, "Arı zehrinin sistemik ve genetik hastalıklara etkisinin yanı sıra dermatolojik hastalıklara karşı da çok iyi bir ürün olduğunu gördük. Yaptığımız bir diğer çalışmada da hem anti aging (yaşlanma karşıtı) hem de akne tedavisinde arı zehrinin mükemmel bir ürün olduğunu ortaya koyduk. Bunlar tamamlanmış, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuş ve bilimsel makaleleri yapılmış çalışmalar. Arı zehrinin gençleştirici etkisi mükemmel fakat bu sürekli kullanımla sağlanabiliyor. 'Bir kere kullandım fayda görmedim.' söylemi yerine sürekli kullanımla inanılmaz faydalar sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.