Mustafa Kemal Atatürk'ün sinemaya önem verdiği, sinemalarda halkla film izlediği, hatta Bir Millet Uyanır filmi için kamera önüne geçtiği bilinir. Ama onun sinemayla ilişkisi bugüne kadar pek de etraflıca ele alınmadı.
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Ali Özuyar'ın Gazi'nin Sineması kitabı işte bunu yapıyor. Bir sinemasever olarak Atatürk'ün portresini ortaya koyuyor.
Gazi'nin sinemaya düşkünlüğünü ortaya koyan en önemli gösterge 1923'te Çankaya Köşkü'nün bir odasını sinema salonuna dönüştürmesi.
Burada sıklıkla filmler izlediğini ise Atatürk'ün Nöbet Defteri'nden öğreniyoruz. Mesela Çankaya Köşkü'nde, 1933'ün mart ve nisan ayında toplam 16 film izlemiş.
Öte yandan Gazi, fırsat buldukça Ankara, İstanbul ve İzmir'de sinemalara gidip halkla film izlemeyi de seviyor. Ankara'da Yeni Sinema, İstanbul'da Elhamra, Opera ve Glorya ve İzmir'de ise Elhamra sinemalarına gidiyor Atatürk.
Tür olarak komedi, romantik komedi ve müzikal dramlardan hoşlanıyor. En sevdiği sinemacılar arasındaysa Charlie Chaplin öne çıkıyor.
Cemil Filmer'in anılarından Chaplin'in Şarlo İdam Mahkumu filmine çok güldüğünü öğreniyoruz. Nasıl mı, anlatalım. 27 Temmuz 1923'te Gazi İzmir'e gittiğinde Ankara Sineması'nda Şarlo İdam Mahkumu'nu izler.
Onu sinemaya davet eden Cemil Filmer'e "Cemil hayatımda hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Şunu bir daha seyretsek olmaz mı" diye sorar. Film bir kez daha gösterilir. Atatürk yine ilk defa izliyormuş gibi güler filme.
Bir başka sevdiği Chaplin filmi ise Şehir Işıkları. Atatürk bu filmi 18 Mayıs 1931'de Ankara'daki Yeni Sinema'da izliyor.
Büyük bir keyifle filmi izledikten sonra Chaplin nezdinde sinemacılar için "Bunlar dünyanın büyük adamları. İnsanlığın ilerlemesine yardımcı oluyorlar" diyor.
Erik Charell'in yönettiği Kongre Eğleniyor, Ludwig Berger ile Ernst Lubitsch'in yönettiği Serseri Kral, Muhsin Ertuğrul'un yönettiği İstanbul Sokaklarında Gazi'nin keyifle izlediği filmler arasında.
Fakat iki film var ki onları da seviyor ama hüzünleniyor da.
İlki şu meşhur Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok filmi. Savaşın getirdiği felaketleri en iyi şekilde anlattığını söylemiş.
İkinci film ise İngiliz yapımı olmasına rağmen İngiltere propagandası yapmayan ve Türklerin de kahramanlığını gösteren Çanakkale/ Tell England.
Mustafa Kemal, bu filmi, 22 Ocak 1932'de Opera Sineması'nda izledikten sonra hüzünlenmiş.
Kaynak: Sabah