Atatürk, Sofya'da (Askeri Ateşe görevindeyken 1 Mart 1914'te Yarbaylığa yükselmişti. 1914'ün Mayıs ayı başında, Bulgarların ulusal gününde verilen bir baloya davet edilmişti.
Atatürk bu baloda manevi bir üstünlük sağlamak istiyordu. Geniş ve bol ışıklı salonda devam eden muhteşem gecede, gösterişli bir Yeniçeri kıyafetiyle içeri girdi.
Mustafa Kemal'e çevrilen bütün gözler O'na hayranlıkla bakıyordu. Türk'ün gücünün simgesi olan ve Avrupa'yı yüzyıllarca titreten Yeniçerileri herkes biliyordu.
Kazım Özalp, İstanbul Merkez Komutan Yardımcısıydı.Atatürk yeniçeri kıyafetinin temin edilmesi için bir mektup yazmıştı. Baloda göze batacak bir tesir bırakmayı ve o bahaneyle eski Türklerin zaferlerinden bahsetmek fırsatı çıkacağını düşündüğünü yazmıştı. Kıyafetin bulunması kolay değildi.
Kazım Özalp, Genelkurmay Başkanı Enver Paşa ile görüştü, izin aldı, müzeden getirterek iade edilmek şartıyla bütün aksesuarlarıyla İsmail Hakkı Kavala ’ya verdi.
Yaşar Gürsoy olayı şöyle naklediyor:
Atatürk baloya yeniçeri kıyafetiyle katıldığında salondakilerin hemen hepsinin dikkatini çekti.Efsane bir görüntüsü vardı.
Savaş meydanlarında yüzlerce yıldır düşmana kök söktüren bir imparatorluğun askerlerinin o kıyafeti, davete katılanlar arasında anında konuşulur oldu.Kendisini tanımayanlar kim olduğunu merak eder olmuştu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde baloda ödüllü bir dans yarışması düzenlendi. O yarışmaya Atatürk de katıldı. Bulgar General Stilyan Kovaçev’in kızı Dimitrina Kovaçeva’ya kavalyelik edecekti. Daha önceleri aralarında flört ilişkisi olduğu söylentileri vardı.
Bulgar General Stilyan Kovaçev ve kızı Dimitrina Kovaçeva
Atatürk’ün iyi dans ettiğini bilen arkadaşları umutluydu.Nitekim bütün valsları kusursuz bitirerek birinciliği kazandı.
General Kovaçev, yanında bulunan İsmail Hakkı Bey’e, “Kim bu genç adam?” diye sordu. İsmail Hakkı Bey, tanımadığını söyleyince general ilerleyen dakikalarda kim olduğunu öğrenip yanında bulunan arkadaşlarına, “Müthiş, müthiş bir adam!” dedi.
Atatürk baloda giydiği ve büyük hayranlık uyandıran o kıyafetle bir de fotoğraf çektirerek tarihe kazıdı. İstanbul’a iade ederken de bir mektup kaleme aldı:
“Baloda hemen hemen herkes kıyafetimle ilgilendi, bana sorular sordular bendeniz de yeniçeri tarihinden ve Türk zaferlerinden geniş bilgiler vermek fırsatı buldum…”
Atatürk vizyon sahibi bir önderdi. Geçmişe takılı değil; yaşananların üzerine sünger çekip, geleceğe emin adımlarla, halkının tüm bireyleriyle koşmak ve modernleşmek istiyordu. Ömrü boyunca da yurttaşlarına hep bunu öğütledi…
Kaynak:
İsmail Hakkı Kavalalı, Vakit GazetesiKazım Özalp, Anılar Belgelermustafakemalim.com