Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı olan Kemal Ulusu “29 Ekim 1979’da ölen babamın vasiyetini geç de olsa yerine getirdim. Babam son günlerinde anılarını ve hayatını bir deftere yazmaya başlamıştı” dedi.
Kemal Ulusu'nun, babası Atatürk’ün “Kütüphanecisi” Nuri Ulusu’nun anılarından oluşan “Atatürk’ün Yanı Başında” kitabında Atatürk ve dönemin meşhur ses sanatçısı Münir Nurettin Selçuk arasında ilginç bir olay da naklediliyor.
Olay şu şekilde geçiyor:
Atatürk Münir Nurettin Selçuk Bey’i sever, taktir ederdi. Bir tren seyahatimizde yanında Fahrettin Altay Paşa da vardı. Kahvelerini içerken beni çağırdı, ’Gramafona bir plak koy da dinleyelim’ dedi. Ben de Münir Nurettin Selçuk’un bir plağını koydum.
"ÇABUK KAPAT BUNU"
Daha ilk ses çıkar çıkmaz, ’Çabuk kapat bunu, yerine başka koy’ dedi. Safiye Ayla’nın bir plağını koydum. ’Tamam güzel oldu şimdi’ dedi ve ’Münir Nurettin’in ne kadar plağı varsa getir’ dedi.
Üç dört plağı vardı, hepsini Atatürk’e verdim. Camı açtı ve tüm plakları attı. Sonra da ’Oh be’ dedi. Şaşkın bakışlarımız içinde bir şey sormadık. Ta ki Ankara’ya gelinceye kadar. Keyifli bir anında plakları niye attığını sorduk. Gülmeye başladı.
"LÜTFEN BENİMLE BERABER SÖYLEMEYİN"
’Münir Nurettin hani bir gece Dolmabahçe’ye gelmişti, sofrada şarkı söylerken, ben de keyifliydim söylediği şarkılara iştirak ediyordum. Bir müddet sonra şarkısını kesti ve yanıma gelip kulağıma, ’Lütfen benimle beraber söylemeyin, şarkıyı bozuyorsunuz, ben rahat söyleyemiyorum’ dedi.
Belki kimse sezmedi ama kendime mani oldum, ters bir şey söylemedim. Tabii şarkı bizim işimiz değil ama keyiflenmişiz, söylemeye çalışıyoruz. Beyefendiyi pek rahatsız etmişiz.
O gece ona çok kırıldım, gücendim. Ama yine de plaklarını atmamalıydım, yanlış yaptım’ dedi.
Münir Nurettin’i bir başka gece yine davet etmişti ama o gece nedense Münir Nurettin’den hiç şarkı istemedi.”