İngiltere kışkırtmasıyla Osmanlı'ya karşı ihanet içerisinde olan aşiretler varsa da, Türklere ihaneti aklının ucundan bile geçirmeyen vefalı insanlar da vardı.
İngiliz casusu Lawrance, Şerif Hüseyin'in oğlu Abdullah aracılığıyla Sadun Paşa'ya Türklere yardımı bırakması ve diğer aşiret liderleri için Türklere saldırması için teklif götürdü.
Karşılığında 'Irak Krallığı' teklif etti.
'O HAİN ELİME GEÇMESİN'
Sadun Paşa'nın cevabı çok sert oldu:
O hain elime geçmesin. Bir insan sadakati bilmeyebilir. Fakat kendi ihanetini başkasında düşünmesi için bir sebep lazımdır. Ona bir gün böyle bir teklifi bana yapabilme cesaretini nereden bulduğunu soracağım.
Uceymi Sadun Paşa’nın vefası, Osmanlı devlet yöneticileri tarafından hayranlıkla izleniyordu. Sultan Mehmed Reşad kendisine Osmanlı nişanı verdi.
ATATÜRK'ÜN SADUN PAŞA'YA MEKTUBU
Mustafa Kemal Paşa, ise Diyarbakır’da 2’inci Ordu, Halep’te 4’üncü Ordu’nun komutanlığını yaparken, I.Dünya Savaşı boyunca onun yaptıklarını yakından takip etmiş, kendisine olan hayranlığı artmıştı. Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için 3’üncü Ordu Müfettişi olarak Samsun’a çıkmasından yaklaşık bir ay sonra 15 Haziran 1919’da Şeyh Uceymi’ye şifreli bir mektup yazdı. Mustafa Kemal Paşa’nın mektubu şöyleydi:
“Bütün dünya İslam’ın iki gözbebeği olan Türk ve Arap milletlerinin ayrılması iki tarafta da zafiyetlere sebep oldu. Ümmeti Muhammed için şanlı bir halde buna karşı el ele vererek Ümmeti Muhammedi’in hürriyet ve istiklali uğrunda Allah yolunda savaşmak bizler için farzdır. Kâfirlere karşı yapmış olduğunuz cihatta kültürümüzü korumak ve ırkçılığa karşı verilen mücadelede sizin her zaman destekçiniz olup yanınızdayım. Bu konunun 13’üncü Ordu Komutanlığı ile görüşmenizi ve görüşünüz için yüce şahsınıza sunup gereğinin yapılmasını arz eder, saygılarımı sunarım.”
Sadun Paşa I. Dünya Savaşı’nda Türk ordusuna Basra kapılarından Urfa’ya kadar kahraman bir koruyucu olarak eşlik etti. Irak’ta kendisine ait 15 bin dönüm toprağını terk etti. Şeyh Uceymi, 30 Ekim 1918’de imzalanan ve Osmanlı Devleti’nin yenilgiyi kabul ettiği Mondros Mütarekesi’nin imzasından sonra İngilizlere çete savaşı yapmaya devam etti.
İNGİLİZLER ŞEYHİ İSMET İNÖNÜ'DEN İSTEDİ
5 Haziran 1920’de Mardin’e gelen Şeyh Uceymi, Ankara Hükümeti’ne başvurarak Kurtuluş Savaşı’nda adamlarıyla Fransızlara karşı mücadele etti. Urfa’nın özgürlüğüne kavuşmasında aktif rol oynadı. İngilizler kendilerine ağır darbeler indiren Şeyh Uceymi’yi TBMM hükümetinden istedi. Ancak Mustafa Kemal Paşa, teklifi hiç düşünmeden reddetti. İngilizlerin hıncı hiç bitmemişti 1943 yılında bu kez de İsmet İnönü’den istediler.
(Bir Osmanlı kahramanı Uceymi Sadun Paşa …Musul’a kadar çekildikleri tarihlerde, Musul’da ki birliklerde İngiliz bayrağını görünce Mustafa Kemal’e bir telgraf yollar.” Biz buralarda savaşı kaybetmedik ki, niye İngiliz bayrağı asılı ?” diye İngilizlerin Uceymi Paşa acısı o kadar büyüktür ki 2. Dünya Savaşı sırasında (1943)’da Adana’ya gelen İngiliz Başbakan’ın Winston Churchill İsmet İnönü’den Paşa’nın iadesini istemiştir. Türkiye Hükümeti İkinci kez reddetmiştir. )
Atatürk, bu koca Türk dostunu Cumhuriyet kurulduktan sonrada unutmadı. 1927’de önce Mardin’e ardından da Gaziantep’e yerleşen Şeyh Uceymi için, TBMM’den kendisi ve çevresinde ki adamları için Urfa’da 14 köyün bağışlanmasını istedi.
Teklif kabul edildi. Ancak çevresinde ki adamlarının büyük kısmı Irak’a dönmesi nedeniyle sadece bir köyün yeterli olacağını söyleyen Uceymi Sadun Paşa, 9 bin dönümlük arazi üzerine kurulu Germü Köyüne yerleşti. Dört yakın adamı ondan hiç ayrılmadı.
Urfa’nın Arap ailelerinden birini kızıyla evlenen Uceymi’nin kızı Mübine ve oğulları İsa, Abbas dünyaya geldi. 1963 yılında Ankara’da 73 yaşında öldü.
Tarihimizin sararmış yaprakları arasında yerini aldı. Bu değerleri yen