TDK'nın anıya ilişkin notu: Atatürk'ten 20 Anı'nın yayımlanışından bir yıl sonra, 1 Kasım 1964 günlü Türk Dili dergisinde, rahmetli Ağakay'ın Ata'yla ilgili ilginç bir anısı daha yayımlanmıştı. Yapıtın ilk basımında bulunmayan bu anıyı aşağıda sunuyoruz.
Düğün, O’nun varlığı ile son sınırına ulaşan bir neşe içinde geçmişti. Ata, ayrılmak üzere ayağa kalkınca kendisini uğurlamak için halk iki sıra diziliverdi.
Sevecen bakışlarını sağa sola yönelterek yavaş yavaş ilerlerken bir yerde durakladı, sonra durdu, elini yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğunun başına uzattı.
Çocuğun arkasında yer alan ve anası ile babası olduğu belli olan çifte yavaşça seslendi: “Öpeyim mi?”
Herkesi derinden duygulandıran bu isteği ana babanın nasıl yerinde bir minnetle karşıladıkları kestirilebilir.
Atatürk, çocuğu iki eliyle kaldırdı, öptü ve yere bıraktı. Fakat sahne bununla kapanmış olmadı.
Uyanık ve duygulu çocuk, “Ben de öpeyim, ne olursunuz Atatürk, ben de sizi öpeyim.” diye direndi.
Ata, belki de hiç ummadığı halde kendisine babalık mutluluğu tattıran bu içten davranışı, çocuğu bir daha yerden alarak yüzüne yaklaştırmakla karşıladı.
Bilmiyorum, halk bu dokunaklı sahneyi, gözleri yaşlı alkışlayarak kutlu kılarken, o çelik iradeli insanın da iki damla gözyaşını tutamadığını görebilmiş miydi?
Kaynak: Atatürk’ten 20 Anı, Mehmet Ali AĞAKAY, TDK Yayınları, sf. 39