İstanbul'un İngilziler tarafından işgâl edildiği günlerde Suriye'de olan Ekrem Baydar, Mısır'da kalarak sonrasında İstanbul'a döndü. Döndüğünde İstanbul'da İngiliz askerleri kol geziyor, Türk subayları aşağılanıyordu.
Harbiye Nezareti'ne başvurup Kurmay Subay oldu. Eğitim Dairesi Kısım Şefliğine atandı. Bu sırada Mustafa Kemâl Paşa Samsun'a çıkmış, ulusal direnişin meşalesini yakmıştı.
Birçok Osmanlı askeri gibi Kurmay Subay gibi Ekrem de kurtuluşun, Mustafa Kemâl'in izlediği yol olduğunu düşündü. Daha önce Mustafa Kemâl ile tanışmış olacak ki, Paşa'ya şu mektubu yazdı:
"Esaretten döndüğümü, içimde alevler yanan bir kurmay subay olarak vatana hizmet etmek istediğimi ve emirlerini beklediğimi arz ederim."
Gazi'den kendisine gelen cevapta ise İstanbul'un İtilaf Devletleri'nde tam işgâlinin yakın olduğu, Ekrem Baydar'ın İstanbul'da kalarak kendisine bağlı İstihbarat ve Yardım Başkanlığı görevi yapması, derhâl teşkilâtlanmaya başlaması, tamamlayıcı bilgi ve kadroların sonradan bildirileceği kaydedildi.
ATATÜRK'ÜN GİZLİ EMRİ
Atatürk'ün emri Baydar'ın eline gizli bir mesaj ile eline ulaştı. O anları Korgeneral Ekrem Baydar'dan dinleyelim:
Her zamanki gibi sabahleyin Bostancı'daki evimden çıkıp Harbiye Nezareti'ndeki işime gitmekteydim. 5-10 adım atmıştım ki önümde bir dilenci belirdi. Elindeki fesini uzatarak durdu. Sızlayan bir edayla "Allah rızası için" yardım istedii. Dilencinin elindeki fesin içinde bir zarf vardı ve zarfın üzerinde "ERKAN-I HARP BİNBAŞISI EKREM BEY'E, ZATA MAHSUSTUR" yazılıydı.
Ekrem Baydar devamında şöyle diyor:
Zarf kırmızı mumla kaplanmıştı ve üstüne resmi mühür vurulmuştu. Mümkün olduğu kadar heyecanımı muhafaza ederek zarfı açtım, içinde Mustafa Kemâl'in gizli servisinde çalışacak olanların adları yazılıydı.
Bu zamandan sonra çalışmalar hızlandı. Ekrem Baydar çok önemli görevlerde bulundu. İstihbarat, adam kaçırma, Anadolu'ya silah yollama, Yunan tarafından bilgi sızdırma ve en önemlisi de telgraf ile Ankara-İstanbul arasında aralıksız bağlantı hattı kurma.
O zamanlar İstanbul'da 'Fellah' ve 'Mim Mim' grubu vardı. Ekrem Baydar, Fellah Grubu başkanıydı. Baydar, İngilizlere telgraf konusunda nefes aldırmamış, hatta bir plânla gizli hatlar haricinde İngilizleri aldatmıştı.
Yeni Türk Devleti kurulduğu zaman Atatürk, Ekrem Baydar'ı İstanbul Emniyet Müdürü yaptı. Baydar şöyle anlatıyor:
Beni güleryüzle karşıladılar ve iltifat ettiler. 'Ekrem, İstanbul'u sana emanet ediyorum' buyurdular.
Ekrem Baydar Atatürk'e yapılması plânlanan İzmir suikastında olan kişileri de raporladı.
Dersim İsyanları sırasında da bölgeye Genel Vali olarak atanarak başarılı istihbarat çalışması yapar.
10 Kasım 1938 günü, büyük kurtarıcı hayata gözlerini kaparken, Atatürk'ün tabutunu taşıyan generallerden biri de Ekrem Baydar'dır.
Baydar, o gün hayatının en ağır yükünü taşımıştır. Kendisi de 1974 yılının soğuk bir Mart günü hayata gözlerini kapayacaktır.
- Atatürk'ün Emniyet Müdürü Korgeneral Ekrem Baydar Anlatıyor Sami Karaören | DESTEK YAYINLARI
https://www.gastearsivi.com/ara/ekrem%20baydar
https://mustafakemalim.com/ekrem-istanbulu-sana-teslim-ediyorum/
https://dergipark.org.tr/tr/pub/vakanuvis/issue/48884/560887
https://www.youtube.com/watch?v=VCCELd5a2zQ