Mustafa Kemal Atatürk hakkında en çok tartışılan konulardan birisi de Atatürk'ün Sovyetler Birliği'ne ve komünizme bakışıdır.
"Atatürk komünist miydi? Komünizme düşman mıydı? Sovyetler Birliği ve komünizm hakkında ne düşünüyordu?" soruları uzun yıllardır tartışılan sorular arasında.
“Komünizm Türk Dünyasının En Büyük Düşmanıdır Her Görüldüğü Yerde Ezilmelidir” bu söz ise Atatürk'e ait olduğu iddia edilen sözlerden biri. Peki bu sözü gerçekten de Atatürk mü söyledi? İşte gerçekler...
Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilerin kökü Çanakkale Savaşı'na kadar dayanıyor. Türkler, Çanakkale'deki direnişleri sayesinde emperyalist devletlerin boğazlardan geçerek İstanbul'u işgal etmesini ve Rusya'daki Bolşevik isyanını bastırmasını engelliyor. Bu sayede Rusya'da Bolşevikler Çar'ı deviriyor ve iktidara geliyor.
Bolşeviklerin Rus çarını devirmesiyle birlikte Rusya 1. Dünya Savaşı'nda işgal ettikleri yerleri Osmanlı'ya bırakarak savaştan çekiliyor. Bu sayede savaşta Osmanlı'nın eli güçleniyor. Yani Bolşevikler, Çanakkale'deki Türklerin yardımına bu şekilde karşılık veriyor.
Bunun yanı sıra Sovyet Rusya, Türk Kurtuluş Savaşı'na da ilk ve en önemli desteği veren ülke oluyor. Atatürk'ün Samsun'a çıkmasından bu yana Lenin ve Atatürk arasında çok sıcak bir ilişki kuruluyor. Sovyetler Birliği, Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcından bu yana Türklere başta silah desteği olmak üzere her türlü desteği veriyor.
Kurtuluş Savaşı'nın başından itibaren başlayan destek Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar devam ediyor. Türkiye, Sovyetler Birliği'nin verdiği silahlarla savaşarak emperyalistleri dize getiriyor ve cumhuriyeti ilan ediyor.
Türk-Sovyet dostluğu, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra da devam ediyor. Türkiye, Sovyetler Birliği ile birlikte ekonomik kalkınma planları hazırlıyor. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Türk-Sovyet dostluğunu o kadar önemsiyor ki ölmeden önce de arkadaşlarına vasiyet olarak Türk-Sovyet dostluğunun sürdürülmesini bırakıyor.
Ancak Atatürk'ten sonra Kemalist Devrimi sürdürmekten vazgeçen CHP yöneticileri, Türk-Sovyet dostluğundan da vazgeçerek Türkiye'yi Atlantik'in ve ABD'nin kollarına teslim ediyorlar.
Peki Atatürk'ün Türk-Sovyet dostluğuna verdiği bu önem ve Türk-Sovyet dostluğunun tarihine rağmen “Komünizm Türk Dünyasının En Büyük Düşmanıdır Her Görüldüğü Yerde Ezilmelidir” sözünü söylediği iddiası neye dayanıyor? Bu iddia gerçek mi?
Atatürk tarafından dile getirildiği iddia edilen sözün ilk başlarda “Türk âleminin en büyük düşmanı komünizmdir, görüldüğü yerde ezilmelidir” şeklinde paylaşılmasının ardından sonradan “Komünizm Türk Dünyasının en büyük düşmanıdır, her görüldüğü yerde ezilmelidir” şekline büründüğü anlaşılmaktadır.
Atatürk’ün bu sözü söylediğine ilişkin 2 kaynak öne sürülmektedir. İlki 6 Ağustos 1929 tarihinde Eskişehir’de “Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir” şeklinde bir beyanda bulunduğu ve bu beyanın Eskişehir’de çıkan Sakarya Gazetesi’nde 7 Ağustos 1929 tarihinde neşredildiği yönündedir. İkincisi ise Atatürk’ün bu sözü el yazısıyla kaleme aldığı yönündedir.
Sırasıyla bu 2 olasılığın üzerinden gidelim…
Atatürk’ün 6 Ağustos 1929 yılında dönemin yargıtay başkanına, hakimlerine, bir grup işçi ve aydına Eskişehir Tren Garı’nda yaptığı iddia edilen konuşma metni şöyledir (Oğuzhan Cengiz (2018). Zindan Okumaları, sf. 438-439):
“Türk Milletinin içtimai nizamını ihlale müteveccih didinmeler boğulmaya mahkumdur. Türk milleti, kendisinin ve memleketinin yüksek menfaatleri aleyhine çalışmak isteyen müfsit, sefil, vatansız ve milliyetsiz sebükmağızların (beyinsizlerin) hezeyanlarındaki gizli ve kirli emelleri anlayamayacak ve onlara müsamaha edecek bir heyet değildir.
O, şimdiye kadar olduğu gibi, doğru yolu görür. Onu yolundan saptırmak isteyenler ezilmeye, kahredilmeye mahkûmdur. Bunda köylü, amele ve bilhassa kahraman ordumuz candan beraberdir. Buna da kimsenin şüphesi olmasın.
Hâkim efendiler! Siz, kanun adamlarısınız. ellerinize milletin, vatanın her türlü hak ve menfaatlerini vikaye eden kanunlar tevdi edilmiştir. İşaret ettiğim noktaları işitiniz. Türk milletinin büyük haklarını müdafaa ederken, bu noktalar hatırda tutulmalıdır.
Bu memleketteki komünistler sadece bizim tevkif ve hapsettiklerimizden ibaret değildir. Bu işlerle bizzat yakından alâkadar olacağım.
Şurası unutulmamalıdır ki, Türk âleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir.”
Atatürk’ün bu sözü söylediğine dair kaynak olarak gösterilen Eskişehir Sakarya Gazetesi’nin 7 Ağustos 1929 tarihli haber metnine erişilememiştir. Bu haliyle Eskişehir Sakarya Gazetesi’nin bahse konu haberi teyit edilememektedir.
Ancak, Cumhuriyet Gazetesi‘nin 7 Ağustos 1929 tarihli “Gazi Hz.nin mühim bir hitabesi” başlıklı ve “Türk milletinin içtimai nizamını ihlale müteveccih didinmeler boğulmaya mahkumdur” altbaşlıklı (A.A. kaynaklı) haber metninde bu sözün izine rastlanılamamaktaydı. Gazetedeki söz konusu küpürde Atatürk’ün “milletin bu gibi fesatkâr faaliyetlerini şiddetle ezeceğini ve buna ne halkın ve ne de bilhassa ordunun asla müsaade etmiyeceği” ifadesi yer alırken, “Türk âleminin en büyük düşmanı komünizmdir, görüldüğü yerde ezilmelidir” şeklinde bir sözü geçmemektedir. Bahse konu bölüm şöyledir:
“Bu sırada Milli Mücadele esnasında Eskişehir Müdafaai hukuk reisi bulunmuş olan mebus Ali Ulvi Beyi gördüler ve ona hitaben ve fakat yüksek ve gönülleri teshit eden vakut ahenkdar bir sesle beyanatta bulundular. Ezcümle, Müdafaai Hukuk Cemiyetinin ve daha sonra Cumhuriyet halk Fırkasının teşekkül ve taazzuvı sıralarında bu millî ve vatanî teşekküllerin faeliyetlerini sektedar etmeğe çalışan bazı fesat zümrelerine gene bu istasyonda işaret ettiklerini ve bu menfi faaliyetlerin millet tarafından şiddetle ezildiğini ve bilhassa Halk Fırkasının teşkilinde bu memleket halkını takip eden köylü, esnaf amele velhasıl bilimum milletin âli menfaatini korumak esasını takip ettiklerin ve binaenaleyh, evvelce olduğu gibi bademada milletin bu gibi fesatkâr faaliyetlerini şiddetle ezeceğini ve buna ne halkın ve ne de bilhassa ordunun asla müsaade etmiyeceğini beyan buyurdular.”
Bazı kaynaklarda Atatürk’ün bu sözü 1923 yılında söylediği iddia edilse de, Komünist fırkalıların tutuklanmasının üzerine Atatürk’ün bu demeci 1929 yılında verdiği anlaşılmakla, (Harf Devriminden sonra gazete yayınlarının da Lâtin harfle yapıldığı düşünüldüğünde) 1923 yılında bu sözün söylenmiş olmasının mümkün olamayacağı değerlendirilmektedir.
1929’da da İzmir ve İstanbul’da Komünist Fırkalı Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Hüsamettin Özdoğu, İsmail Bilen’in aralarında bulunduğu 34 kişi tutuklanmıştı.
Atatürk’ün El Yazısıyla “Türk Aleminin En Büyük Düşmanı Komünistliktir. Her Göründüğü Yerde Ezilmeli” Yazdığı İddiası
Atatürk’e izafe edilen bu söz 1967 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) de gündemindeydi. TBMM toplantı tutanakları incelendiğinde milletvekillerinin Atatürk’e atfedilen “komünizm her görüldüğü yerde ezilmeli” sözünün gerçek belgelerini aradıkları görülmektedir. Çetin Altan’ın dokunulmazlığının kaldırılması hususunda Altan’ın bu sözün Atatürk’e ait olmadığına dair iddiası tekrar Meclis gündemine gelmiştir.
Akşam, Milliyet, Hürriyet, Devrim, Güneş ve Sabah gibi gazetelerde köşe yazarlığı ve 1965-1969 arasında Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekilliği yapan Çetin Altan’ın komünizm propagandası yaptığı suçlamasıyla Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesini ihlâli nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılması teklifi TBMM’ye sunulmuştu . 20 Temmuz 1967 tarihinde TBMM’de “İstanbul Milletvekili Çetin Altan’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet komisyonlarından mürekkep Karma Komisyon raporu” ele alınmıştı (TBMM (1967). 144. Birleşim (20.07.1967 Perşembe) Tutanağı, Millet Meclisi Tutanak Dergisi, , Dönem 2, Cilt 21, Toplantı 2). Çetin Altan’ın milletvekilliği Meclis tarafından kaldırılmış, sonra ise iade edilmişti.
Komünizm propagandası yapmakla suçlanan Çetin Altan, Atatürk’ün “komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir” cümlesini kullanmadığını iddia etmişti. Bu iddiasını dile getirirken de komünizm kelimesi yerine “köylü ve işçi ihtilâli” ifadelerini kullanarak “Atatürk nasıl olur da ‘köylü ve işçi ihtilâlinin her görüldüğü yerde ezilmesi lâzımdır’ der?” sorusunu yöneltmiştir (Altan’ın tam cümlesi “Atatürk, nasıl olur da köylülerle işçilerin kendilerini sömüren burjuva sınıfına karşı yapacakları ihtilâl hareketinin her görüldüğü yerde ezilmesini söyler. Bunu da olsa olsa Münir Hayri Egeli söyler; 600 bin kişilik Burjuva azınlığının adamları söyler” şeklindedir). Altan’ın “Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir” sözüne ilişkin “Atatürk, bunu söyleyemez, söylerse kendi kendini inkâr etmiş olur” dediği iddia edilmiştir.
Münir Hayri Egeli’nin “Ben o sözü o belgeden cama dayıyarak kopya çektim” şeklinde itirafta bulunduğunun TBMM tutanaklarına da yansıdığı anlaşılmaktadır (TBMM (1967), “B:145, 21.7.1967, O:1). Çetin Altan, Atatürk tarafından bizzat kaleme alındığı iddia edilen sözün başkası tarafından oluşturulduğunu şu sözlerle iddia etmişti:
“Eğer Bornova Savcısı Atatürk’e mal edilmiş uydurma söz arıyorsa, o söz işçi ve köylü ihtilâlinin her görüldüğü yerde ezilmesi gerektiğine aidolan sözdür ki, onu da Münir Hayri Egeli bizzat uydurduğunu yarı yarıya itiraf etmiştir. Atatürk’ün yazısını cama koydum, kopya çektim; ortalıkta dolaşan o kopyadır, demiştir. Ve asıl yazı, o kadar aramamıza rağmen, bir türlü ortaya çıkmamıştır.”
Çetin Altan, “Atatürk’ün Sosyal Görüşleri” (Dönem Yayınları, İstanbul, İkinci Basım, sf. 58-60) adlı kitabında Atatürk’e ait olduğu iddia edilen el yazısının (Atatürk’ün el yazısı olduğu bilinen metinlerin fotokopileriyle birlikte) Avrupa’da bir kriptoloji merkezinde incelettirip sahte olduğunu ortaya çıkardığını iddia etmişti.
Atatürk’ün komünistlik hakkında görüşü olduğu iddia edilen el yazılı metin şöyledir (Uzmanı olmasak da bu yazının (andırsa da) Atatürk’ün el yazısı olmadığını söyleyebiliriz):
Tüm bunların yanı sıra Ataütrk'ün 1905 yılında not defterine yazdığı "Evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı" notu ise Atatürk'ün sosyalizm ve komünizm hakkındaki görüşleri hakkında fikir verecektir.
Kaynak Yayınları'nın uzun yıllar alan çalışması sonucu yayımladığı 30 ciltlik Atatürk'ün Bütün Eserleri, Atatürk'ün bu zamana kadar yapmış olduğu tüm konuşmaları ve yazdığı tüm yazıları barındırıyor.
Bu muhteşem esere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Mehmet Perinçek'in Rus arşivlerinden çıkardığı "Atatürk'ün Sovyetlerle Görüşmeleri" kitabı ise Atatürk'ün, 1919-1938 yılları arasında Sovyet hükümeti ve Komünist Enternasyonal temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin tutanak ve raporları ve diğer resmî belgeler ile yayımlıyor.
Dr. Doğu Perinçek'in, Komünist Enternasyonal’in 1919 yılından 1943’e kadar çıkardığı bütün Almanca yayınları, kongre tutanaklarını, kararları, raporları ve diğer belgeleri tarayarak, Türkiye üzerine kaleme alınmış metinleri ve konuşmaları “Komintern Belgelerinde Türkiye” başlığı altında bir araya getirdiği bu kitabı ise buraya tıklayarak satın alabilirsiniz.