Megali İdea, Türkçe adıyla 'Büyük Fikir'...
Yunanlıların, Batı Anadolu, Adalar'ın tamamı, Kıbrıs ve İstanbul'u topraklarına katarak Yunanistan'ı Bizans günlerine geri getirme fikri.
Yüzyıllardır bu fikrin gerçekleşmesi hayallerini kurdular.
30 Temmuz 1922 günü İzmir’deki Hükümet Konağı'nda Batı Anadolu’da bir “İonya Devleti” kurulduğu ilan edilmişti.
Üstelik başkenti İzmir olan bu devlet yaklaşık on sekiz bin kilometre karelik bir alanı kapsayacak ve 1 buçuk milyon milyonluk bir nüfusa sahip olacaktı.
Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'nda işgâle açık hale getirilmesi, Anadolu'daki Rumların iştahını kabarttı.
İngilizler ise bu noktada asıl ateşleyici rolünü üstleniyor, Türkleri Orta Asya'ya sürme hülyaları aşılıyordu.
İzmir'in işgâl edilmesiyle Anadolu'daki Rumlar bu fikre daha çok kapılmış, Türklerin evlerine tacizlere başlamıştı.
Ancak aynı günlerde Karadeniz'de yol alan Bandırma vapurunda Batı'nın amaçlarına çomak sokacak büyük bir asker bulunuyordu.
Mustafa Kemâl, İzmir'in işgâline hiddetle karşı çıkmış, kafasında olası bir özerk devlete karşı yapılacakları tasarlamaya başlamıştı bile.
İNGİLİZ ESERİ KUKLA DEVLET
İngiltere, Mustafa Kemal’in başlattığı Türk Kurtuluş savaşının başarıya ulaşıp, bölgeye çıkış izni verdiği Yunanlıların Anadolu’dan sökülüp atılmasını çıkarlarına uygun görmüyordu. Böyle bir durumda Yunanlılarla işbirliği yapan Rumların hali de İngiltere’yi düşündürüyordu.
VENİZELOSÇU SUBAYLAR ÖRGÜT KURDU
Bunun yolu Batı Anadolu’da bir "İonya Devleti" kurmaktan geçiyordu. İngiltere bu devleti kurduracak ve vereceği destekle de yaşamasını sağlayacaktı!
Aslında özerk devlet fikri, geçmişte ilk olarak İngiliz Dışişleri Bakanı Lyod George'dan gelmişti.
İstanbul'da bulunan Venizelosçu subaylar tarafından örgütler kuruldu ve yerel toplantılardan sonra bölge toplantıları düzenlendi. Bir nevi ön meclisi oluşturan toplantılarda bölge isimleri Antik Yunan isimleriyle anılmaktaydı.
Örgüt, Yunan hükümetine "Anadolu'dan çekilmeyin" mesajı vermekte ve dini lider Hristotomos Kalafatis önderliğinde yabancı devletlerden destek bulmaya çalışmaktaydı.
ÖZERK DEVLET KURULUYOR
Örgütle yakın ilişki kuran Lyod George, 1.5 milyonluk nüfusu kapsayacak bir özerklik sözü verdi. Lozan'da bu özerk yapının koz olarak kullanılacağını düşünmüştü.
Temmuz ayına gelindiğinde Batı Anadolu Rumları tarafından İzmir'de kuruluş için bir metin hazırlandı. Bu metin Fransa, Amerika, İtalya, İngiltere devlet başkanlarına ve dışişlerine muhtıra olarak sunuldu.
Başkanı Stergiadis olacağı bu devletin ismi 'İonya' idi.
Devletin merkezi İzmir olacak, 1.5 milyonluk nüfusuyla Çanakkale-Aydın arası kıyı şeridinde hüküm sürecekti.
Orduları Yunanistan işgâl kuvvetleri içinde yer alan Batı Anadolulu Rumlar ve bölge içindeki halktan oluşacaktı.
Türkler orduda geri hizmette kullanılacak, Ermeniler de bu devlette söz sahibi olacaktı.
Venizelos'un ordudan uzaklaştırılan askerleri de mevcut askerlere eğitim verecekti.
Kuruluş öncesi Türklerin desteğini alabilmek için özerk devlet kurma çalışmalarında Türklere ılımlı mesajlar verilmekte, "Kardeşçe yaşayacağız, savaş istemiyoruz" afişleri her yere asılmaktaydı.
OSMANLI BELEDİYE BAŞKANI HAİN PLÂNI DESTEKLEDİ
Osmanlı hükümeti tarafıdan görevlendirilen İzmir Belediye Başkanı Hasan Paşa da bu özerk oluşuma destek olmakta ve adını tarihe utançla geçirmekteydi.
Kemalist karşıtları da bu özerk yapıya desteklerini belirtmişlerdi.
Dönemin ileri gelenlerinden Tayyipzade Ali de, "Muhtariyet, Yunan hükümetinin İzmirlilere bir lütfu" şeklinde açıklamalar yapmaktaydı.
Özerk yapının bayrağı ise, Yunan bayrağının tıpa tıp aynısı idi.
Yalnızca Türkleri temsilen kırmızı bir şerit eklenmişti.
ÖZERK DEVLET İLAN EDİLİYOR
30 Temmuz 1922'de sözde başkan Stariadis balkona çıkmıştı. Onca baskıya rağmen katılım ancak bin civarındaydı.
İzmir Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa da yeni idarenin mutluluk getireceğini söyledi.
Stergiadis ise özetle şunları söyledi:
'Böyleye huzur ve barış gelecek... Anadolu'da çıkan Kemalist başkaldırı bu birliğimizi bozmaya yöneliktir.'
TÜRK BAYRAKLARI İNDİRİLDİ
Üç dini lider törenlerde dualar okudu. Kuruluştan birkaç gün sonra kurumlardan Türk bayrakları indirildi.
Osmanlı memurlarının görevlerine son verildi. Oluşuma isyan edenler derhâl tutuklandı. Sözde başkan Stariadis halka sadece Rumlardan oluşan yerel meclisler kurulmasını istedi. Türklerin ise sadece geri hizmetlerde bulunması kararlaştırıldı. Sözde devletin kurulmasına Osmanlı hükümeti kuru bir propesto ile karşılık verdi.
Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğindeki Büyük Millet Meclisi ise, bu olayı İstanbul hükümetinin acziyetinin göstergesi olarak değerlendirdi.
Doğan özerk devlet, daha kırkıncı gününü doldurmadan Türk ordusunun İzmir'e girişiyle can verdi.
Yenik Yunan ordusunun subayları Yunanistan’a dönünce bir darbeyle İonya Devleti’nin kurucusu Yunan hükümetini devirdi, beş bakanı kurşuna dizdi.
SÖZDE BAŞKAN İNGİLİZ GEMİSİYLE KAÇTI!
İzmir’deki Yunan Genel Valisi Stergiadis, Türk ordusu İzmir’e girmeden önce, körfezdeki bir İngiliz savaş gemisine binerek uzaklaştı.
Ve ömür boyunca büyütmeye çalıştığı Yunanistan’a bile dönemeyerek Fransa’ya sığındı.
Mustafa Kemal Paşa, Kurt Kapanı plânıyla 6 ayda yarılamaaz denilen yunan cephesini 3 günde yardı.
Türk ordusu İzmir'e büyük bir coşku seliyle âdeta akın etti.
Sözde İonya Devleti'nin ilân edildiği hükümet konağına Türk bayrağı çekildi.
İngilizlerin kışkırtmasıyla kurulan 35 günlük İonya Devleti, Atatürk'ün müthiş plânıyla tarihe karışmıştı.
Türk Devrimi'nin lideri, günümüzde ABD kışkırtmalarıyla tehlikeli senaryolara girişen Yunan hükümetine tam 100 yıl öncesinden unutulmaz bir ders verdi.
KAYNAKLAR
-YUNAN KAYNAKLARINA GÖRE 1922 YILINDA BATI ANADOLU’DA OTONOM DEVLET KURMAYA YÖNELİK FAALİYETLER Nilüfer ERDEM - Batı Anadoluda kurulan kısa ömürlü bir devlet ionya Alptekin Müderrisoğlu - Prof Dr Sadık Sarısaman, İyonya devletinin Türk basınına yansımaları
KİTAP SETİNE İNDİRİMLİ ULAŞMAK İÇİN
Bu kitap seti, Türkiye Devrimi'nin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün yazdığı, söylediği ve imzaladığı bütün belgeleri biraraya getirerek, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi'nin tarihsel sürecini bilim adamlarına, araştırmacılara, aydınlara, bütün yurttaşlara ve dünya kamuoyuna, özgün kaynaklardan, yanlışsız, eksiksiz ve yorumsuz sunuyor.