Türkiye'de karşı-devrimci gerici akımların en büyük hedeflerinden birisiydi."
"Katli vacip” denilerek İstanbul'da evinin önünde katledildi.
Peki 2000'e Doğru ve Yüzyıl dergilerinin yazarı Turan Dursun, evinin önünde suikaste kurban gidecek kadar ne yapmış olabilirdi?
Kimlerin çıkar düzeneğine çomak sokmuştu? Araştırmalarıyla gericiliğe karşı savaşan eski bir müftü, Gladyo'nun en büyük hedeflerinden biriydi.
Şu satırlar ona aitti:
Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim;
halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım?
TURAN DURSUN KİMDİR?
Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Gümüştepe köyünde 1934 yılında dünyaya gelen Turan Dursun uzun yıllar Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak imamlık ve müftülük yaptı. Dursun, 1966 yılında müftülüğü bırakarak TRT'de memur olarak çalışmaya başladı. Daha sonra sınavla prodüktör olma hakkını kazanan Dursun, 1982 yılında TRT'den emekli olana kadar çok sayıda dini ve dini olmayan programa imza attı. Dursun, 1989 yılından itibaren Saçak ve 2000'e Doğru dergisinde köşe yazarlığı yapmaya başladı. Çok sayıda kitabı Kaynak Yayınları tarafından yayımlandı. Eserleri çok satanlar listesine girdi.
KİTAP SETİNE İNDİRİMLİ ULAŞMAK İÇİN
2000'E DOĞRU DERGİSİNDE YAZMAYA BAŞLADI
Turan Dursun 1989 yılında 2000’e Doğru dergisinde yazmaya başladı ve yazıları nedeniyle gericilerin en önemli hedeflerinden biri haline geldi. Yazarın dergideki yazıları, o öldükten sonra basılan “Din Bu” adlı kitap serisinin de altyapısını oluşturdu.
Ateist olmadan önce imamlık ve müftülük yapan Turan Dursun, dine ilişkin fikirlerindeki Sümer yansımasını şu şekilde aktarmıştı bir söyleşisinde:
“… Bende inanç devrimi neden oldu? Ya da neden inançsızlık oluştu? Onu belirteyim: Doğru bilime yönelmiştim. Çok büyük kütüphanelere gittim. O zaman ben İslam'ın kökenini gördüm, okudum. Söylencelerden de okudum. Bir gün "Sümer Efsanesi" ile karşılaştım. Sümerler'de bir Tufan efsanesi. Baktım, Tevrat'ta var, Kur'an'da var. Bu bir efsane, nasıl olur da Tevrat'ta, Kur'an'da olabilir? Milattan önce 3000 yılında kaleme alındığı sanılıyor. İslam' dan, hatta Kur'an'dan çok önce. Peki, bunlarda olan, Kutsal kitaplarda ne arıyor? Sonra, Hammurabi Yasaları'nın kimi maddeleri Tevrat'a aynen geçmiş, ondan sonra Kur'an'a da yansımış, yani sarsılmalar benim öyle başladı."
EVİNİN ÖNÜNDE KATLEDİLDİ
Dinlerin kökeni ve günümüzdeki işleviyle ilgili kitaplar yazan Dursun, Gladyo türü bir cinayetle 4 Eylül 1990 günü İstanbul'da katledilmişti. 56 yaşındaki Dursun, 4 Eylül 1990 günü Kadıköy Koşuyolu Caddesi üzerinde bulunan Bimtan Sitesi'ndeki evinden çıkarak bitişikteki bir marketin önünden yürürken, karşı kaldırımda bulunan bir araçtan üzerine ateş edildi. Kanlar içinde yere yığılan Dursun, kafasından ve vücudunun çeşitli yerlerinden aldığı kurşunlarla olay yerinde yaşamını yitirdi. Saldırıyı üç kişinin gerçekleştirdiği ileri sürüldü.
Dursun uzun süredir tehditler alıyordu. Saldırıyı İslami Hareket Örgütü üstlendi. Başka suçlardan da aranan bir grup saldırgan daha sonra yakalanarak yargılandı ve çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
'45 DAKİKA SONRA POLİSLER GELEREK ESERLERİNİ ALDI'
Yazdıkları nedeniyle gericilerin kurşunlarına hedef olan Dursun'un pekçok çalışması da cinayetin ardından evine giren karanlık kişilerce ortadan kaldırıldı. Turan Dursun'un oğlu Abit Dursun yaşananları şu ifadelerle anlatıyor:
"4 Eylül 1990'da Turan Dursun vurulduktan 40 -45 dakika sonra polis geliyor. Çok daha erken gelen siviller evi darmadağan ediyor. Bir çok eseri ve çalışması siyah poşetlere konuluyor, onlar çıkarken de resmi giysili polisler içeri giriyor. Biz sivil polislerin götürdüğü eserleri ve çalışmaları Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak istedik. Ama 9 yıldır bu girişimimizle ilgili hiç bir sonuç alamadık. Kuran ansiklopedisinin 2000 sayfası, 'Kulleteyn' isimli kitabın ikinci ve sonraki ciltleri yok. Her şeyi götürmüşler. Bir yaşam boyu büyük emekle ortaya çıkarılan her şeyi. Bütün bunlar sivillerin eve girmesinden sonra kayboldu. Devlet içindeki bazı güçler, yasadışı devlet odakları bu eşyaları alıp gitti."
Hayatı pahasına aydınlanma mücadelesinden bir an olsun ödün vermeyen Turan Dursun, şu sözleriyle b üyük bir insanlık ideali çiziyor:
"Daha güzel bir dünyanın, daha özgürlüklü dünya olmadan gerçekleşemeyeceği açık. Daha özgürlüklü bir dünyanın kurulabilmesi için de "tabu"ların yıkılması gerekli. Her türlü tabu yıkılmalı."
KİTAP SETİNE İNDİRİMLİ ULAŞMAK İÇİN