MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iftar yemeğinde bir araya geldiği gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı .
'"İHANETİN ARKASI VE ÖNÜ YOK"
Terör örgütünün siyasi uzantısı HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın sözde Ermeni soykırımının tanınmasını içeren kanun teklifine ilişkin bir soruya Bahçeli, "Bunun arkası, önü yok. İhanetin arkası ve önü yok. Ya kendisi 'TBMM benim Meclisim değildir' diyecek veya Meclis gereğini yapıp bunu atacak. Nereye gitmek istiyorsa, Ermenilerin hangi diasporasında kim varsa orayla temasa geçmesi lazım. Kendisine tavsiyem Amerika'ya gitmesidir." cevabını verdi.
HDP'Lİ GARO PAYLAN'IN SKANDAL SÖZDE SOYKIRIM TEKLİFİ
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın sözde Ermeni soykırımının tanınmasını içeren kanun teklifine ilişkin bir soruya Bahçeli, "Bunun arkası, önü yok. İhanetin arkası ve önü yok. Ya kendisi 'TBMM benim Meclisim değildir' diyecek veya Meclis gereğini yapıp bunu atacak. Nereye gitmek istiyorsa, Ermenilerin hangi diasporasında kim varsa orayla temasa geçmesi lazım. Kendisine tavsiyem Amerika'ya gitmesidir." cevabını verdi.
"HELALLEŞMEYİ KAVGALAŞMAYA ÇEVİRMENİN ANLAMI YOK"
Bazen konuşmaları sert üslupla yapmak zorunda kalmalarına rağmen mümkün olduğu kadar hakaretten uzak durduklarını anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Son konuşma, altı partinin bir araya gelişi, önümüzdeki dönemde cumhurbaşkanlığı seçiminin sürekli gündemde tutulduğu bir ortamda çok anlamı olmayan konuşma olmuştur. Böyle bir sürece girdiği zaman yumuşatıcı bir iklimi vardı. Mesela bunlardan bir tanesi 'helalleşme' kavramı. Bu önemli bir kavramdır. Helalleşmek o kadar kolay olmaz, olursa da kardeşlik doğar helalleşmeden. Şimdi helalleşmeyi kavgalaşmaya çevirmenin anlamı yok. Şu an Türkiye'de helalleşmeyle başlayan, kavgalaşmayla yola devam etmek istiyor. Yola devam ederken de 'Kim varsa çıksın, önümden çekilsin, çekilmezse şöyle olur, böyle olur' diyor. O zaman dinleyen kişiler bu tür cümlelerde adres ararlar, 'Acaba kime söylendi, niçin söylendi?' Bu adresi içeride mi ararlar, yoksa dışarıda mı? İçeride bulurlarsa çok farklı sonuçlar doğar parti açısından. Dışarıda bulurlarsa o zaman da onu yönlendiren merkezlerin tahriki, tahribi söz konusu oluyor gözükür. Bayramdan sonra helalleşmeyi kavgalaşmadan sıyırıp bayramlaşmaya dönüştürmesinde yarar var. Bu Türkiye'de siyaseten cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri açısından önemli bir döneme de işaret eder."
"HALK TV DİKKATLİ OLSUN"
Bahçeli, bu savaşın İstanbul barışıyla sonuçlanması halinde Türkiye'nin kazancının herkesin kazancı olacağını ve böyle bir kazancın da her siyasi partiye fayda getireceğini söyledi.
Bahçeli, şunları kaydetti:
"Şu an için 121 siyasi parti var. Haritayı masanın üzerine koysak 121'in içerisinde Ukrayna'nın neresi olduğunu bilmeyenler de yararlanır. Bizim anlayışımıza göre bayramdan sonra Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir helalleşmenin ötesine geçip, kavgalaşmaya heveslenmesi doğru bir şey değildir. Bayramlaşmayı ve toplum içinde barışmayı tercih etmeli, çıkış yolu budur. Kavga geçmişte yapılmıştır. Nelerin yapıldığını yaşayanlardanız. Sosyal maliyeti çok olmuştur. Yuvalar yıkılmış, gaziler, mağduriyetler, mahkumiyetler, şehitler, hayatını kaybeden insanlar olmuştur. Şimdi böyle bir süreçten gelen ve hala kavganın nerede bittiğine dair kanaatleri tam oluşmamış insanların bazı konularda çok dikkatli olması lazımdır. Halk TV de dikkatli olsun. 3 devrimcinin idam edilişini sürekli körükleyerek, ortamı kızıştırmanın, geçmişteki kavgayı tahrik edici ifadeler kullanmanın bir felakete gideceğinin farkına varmalılar. Kılıçdaroğlu böyle bir kavgada kaybeder. Çünkü kavga tecrübesi yok ama bizde 53 yıllık kavga tecrübesi var."
'OSMAN KAVALA SOROS'ÇUDUR'
12. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Gezi olayları sırasında Türkiye'nin imajıyla ilgili söyleminin hatırlatılması üzerine Bahçeli, "2013'te telaffuz ettiği ifadeleri şimdi Abdullah Gül'ün dikeniyle beraber değerlendirirsem ona ne getirip ne götürdüğü, nasıl bir savrulma içinde olduğu çok daha iyi anlaşılır. Osman Kavala Sorosçu'dur ve Türk milletini temsil edecek bir zekada, kabiliyette, soyda değildir." yanıtını verdi.
"BUNUN ALTINDAN CHP KALKAMAZ"
Devlet Bahçeli, muhalefetin Gezi olayında MHP'lilerin de yer aldığı yönündeki iddialarına ilişkin, şunları söyledi:
"İlk dönemlerde Taksim Meydanı'nda olmayan yoktu ki. Ağacı kökünden sökmeye MHP'lilerde bir eğilim göremezsin. Ağaç dikmekle yetişirler. Baktılar ki ağaç yerine memleketi yıkıyorlar, o zaman dediler ki 'dur.' O günden itibaren ülkücü camia devlete zarar verebilecek bir eylemin içerisinde olmaz. 53 yıl kolay bir dönem değil, yaşananları da bildiğimiz için söylüyorum. Bu dönemi tekrar yaşatmak isteyenler Allah muhafaza yarıda kalmış hesaplaşmayı gündeme getirirlerse Türkiye felakete gider. Bunun altından CHP kalkamaz. Şimdi kalkıyor bazıları söylüyor, 'Burada ağaç dikmenin ne mahsuru var.' Bizim okuduğumuz okulda 12 bin öğrenci vardı. Boykotların ilk başladığı yerlerden birisi. 68 yılında boykotlar başladığında talep neydi biliyor musunuz? 'Vestiyer istiyoruz.' Palto giyecek hali yok. Ama o zamanki istek vestiyer. Vestiyere paltosunu asacak kişi yok. Ama o koskoca profesörler 'vestiyerde şu yok, bu yok' derken ODTÜ'de bir olayın arkasından sopayla başlayan çatışmalar silahla devam etti. O zaman 75 santim marangozda yaptırılmış özel sopa vardı, adı anayasaydı. Hala o sopa devam ediyor."
"O KADAR KANDİL GÖNDERDİK, HİÇBİRİ KULLANILMAMIŞ"
Geçmişin ve bugünün okunması, anlatanların dinlenilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Elektriği kesilen eve gidiyorsun da o dönemde hayatını kaybetmiş, yavruları ortada kalmış bir aileye niye gitmiyorsun? O kadar kandil gönderdik bir tanesi kullanılmamış. Bizimkini kullanmayıp ne yaptı? Şimdi kandili kullanmıyorsun, lüküsü kullanıyorsun. Ama şimdi çağ elektrik çağı. Toplumu geriye götürmeye, toplumda geçmişteki yaşanan acıları tekrar yaşanabilecek korkusu salmaya kimsenin hakkı yoktur." diye konuştu.
Bahçeli, "Tehlikeyi o kadar büyük ve yakın mı görüyorsunuz?" sorusuna ise "Evet kavgayı körüklerseniz çok yakındır." yanıtını verdi.
MHP lideri Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun Keçiören'de gittiği evin elektriğinin kesilmediğinin tespit edildiğini söyleyen bir gazeteciye de "Hangi eve gitmişse o evin ahlakı doğruyu söylemesini gerektirir. Yani gazetelerde tartışacağınız yerde 'benim evimde elektrik vardı, yoktu, geldikleri zaman birileri kesti' demeye gerek yok. Bunların hepsi söylediğim şeyleri körüklüyor, esas tehlike orada. Bir sürü kabı, tencereyi birbirine vurdular, değişen bir şey oldu mu? O kadar çıkıp vuranlar, tencere kapağının sesini sandığa vermiş olsalardı sosyal demokrasi değişmez iktidar olurdu." dedi.
"ÖZGÜR ÖZEL, KILIÇDAROĞLU'NUN KUYUSUNU MU KAZIYOR?"
Gezi davasının karar duruşmasında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerini de eleştiren Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"Özgür Özel kendisi eczacıdır, ilaçları bilebilir, aspirin ne işe yarar onun farkına varır ama hukukun 'h'si yok. Neyle cezalandıracak? Böyle boş konuşmanın hiçbir manası yok. Bu birçok kişiyi tahrik ettiği gibi bir arada oluşu da kuvvetlendirir. Yani Özgür Özel AK Parti'ye mi hizmet ediyor, Cumhur İttifakı'na mı hizmet ediyor, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu'nun kuyusunu mu kazıyor? Buna ben değil, CHP'lilerin cevap vermesi lazım. Cezalandırılacakmış, bu söz müdür yani. Mesela benim elimde ne yetki var ki, Kemal Kılıçdaroğlu'na ceza vereyim? Böyle bir şey olmaz. Yani hukukun olmadığı yerde cezanın 50 çeşidi var. O da felakettir. Bütün hukuk dışı ceza çeşitlerini bir araya getirdiğiniz vakit sonuç felakettir."
ÇAVUŞOĞLU'NUN 'BOZKURT' İŞARETİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bozkurt işareti yapmasıyla ilgili soruya Bahçeli, "Onu eleştirenler var. 'Bir siyasi işareti bir dışişleri bakanı kullandı' diye. Öncelikle yazmadan, araştırmadan MHP'ye gelmelerinde yarar var. Su gözünden içilir, arktan su içmenin hiçbir faydası yok. Bana gelmiş olsalardı 'şunu yaparsa heavy metalcidir, şunu yaparsa bozkurtlar olur.' derdim. Kalkıp Amerika'nın heavy metalcileri ile Dışişleri Bakanımızın yaptığı işareti karıştırmamak gerekir. Niyeti halisane ve sağlam. Ne var yapmış. Heavy metalciler burnu düşük olanlardır, bizimle alakası yok." cevabını verdi.
Bahçeli, "Mahallenin uşaklarını MHP'ye davet ediyorum." sözünün, İYİ Parti'den bazı isimlere çağrı olduğu yönünde değerlendirildiğinin ifade edilmesi üzerine de mahalle kavramının önemli ve sosyolojik bir vaka olduğunu ve iyi anlaşılması gerektiğini belirtti. Devlet Bahçeli, "Mahalle bir dayanışmadır, bir sahiplenmedir ve bir arada olmadır. Doyurucu bir kavramdır. Memleketini seven, vatana sadık kalan kim varsa alayını davet ediyoruz, mahallenin uşakları hangi mahalleden olursa olsun. Buradan bir partiye pay çıkarmak kolay olmaz. Madem mahallenin çocuklarıydı niye gittiler, peki mahallenin çocukları davet edilirse niye gelsinler." şeklinde konuştu.
"TERÖRLE İLGİLİ TAVİZ OLMAMASI LAZIM"
Bahçeli Pençe-Kilit Operasyonu'na ilişkin, "Bunun yorumu yok, sonuca bakmak lazım. Terörizmin kökünü kazıyorlar, kazımaları gerekir. Tamamen işi bitirmek lazım. Bu milletin terörün sosyal, ekonomik maliyetini taşıyacak hali kalmadı. Bunu bitirmek lazım." ifadelerini kullandı.
'Terörle ilgili taviz olmaması lazım'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:
"Dokunulmazlığın kaldırılmasından yanayız. TBMM'deki komisyon çok yönlü incelemeli. Genel Kurul'a mutlaka göndermeli. Bunlardan kimin dokunulmazlığının kaldırılmasının ön elemesi yapıldıktan sonra Genel Kurul karar vermeli. 'Alayını atalım' dediği takdirde kimse kalmamış. Nereye oturacaksın, kiminle konuşacaksın? Birisi kalkmış gitmiş. Niye kaçıyor, kaçmadan önce bunları alabilirsiniz. Terörle ilgili taviz olmaması lazım."