Lise veya üniversitede başka bir dil öğrenmiş olsanız da, hangi dili seçeceğiniz konusunda alternatifleriniz muhtemelen oldukça sınırlıydı.
Bununla birlikte, dünyada bir milyardan fazla insan tarafından konuşulan dillerden (Mandarin Çincesi) gezegenimizin uzak bölgelerinde 1000'den az insan tarafından konuşulan dillere kadar yaklaşık 6.500 dil vardır. Dil becerilerini geliştirmeye hevesli insanlar genellikle "en kolay" dilin hangisi olduğunu merak ederler, ancak bu cevap (her zamanki gibi) sandığınız kadar basit değildir.
Gözlem, dinleme, taklit etme ve tekrarlama yoluyla çocuklar, genellikle hayatlarının ilk 12-18 ayında ana dillerinde (evde ve onlarla konuşulan dil) konuşmaya başlayabilirler. Her çocuk biraz farklı bir hızda gelişirken, dilin en küçük yaşlarda oldukça hızlı bir şekilde edinildiği inkar edilemez.
Örneğin, ana diliniz İngilizce ise, Mandarin Çincesi veya Rusça öğrenme fikri oldukça zorlu bir yol gibi görünebilir, ancak ana diliniz Vietnamca ise, Çince öğrenmek daha kolay olacaktır, zira ikisi de analitik bir dildir. Benzer şekilde, bir Rus konuşmacı Fransızca veya Almanca öğrenmekte zorlanabilir, ancak Kırgızca'yı ikinci dil olarak almak oldukça basit gelecektir. Çünkü ikisi de Kiril Alfabesi ile yazılmıştır.
Diğer dillerde, bir kelimenin içindeki vurgu, cümlenin anlamını tamamen değiştirebilir. Bu nüanslar, anadili tonal olmayan -Türkçe, İngilizce, Fransızca gibi- kişiler için zor olabilir. Ayrıca, kelime dağarcığının daha az karmaşık olduğu diller, daha çok tonlama ve çekim ekleri ile kelime ve cümle kurgularlar, oysa geniş kelime dağarcığına sahip diller, katı bir şablona sahiptir. Örneğin, Arapça dilinde aynı kelime, 6 farklı anlama gelir ve onu 6 farklı şekilde telaffuz edebilirsiniz. Ancak, İngilizce'de bu fikirleri ifade etmek için sadece altı farklı kelime olacaktır.