LENİN
Vladimir Lenin, 22 Nisan 1870’te Orta Volga’da Simbirsk’te doğdu. Babası fizik öğretmeniydi.
Kazan Üniversitesi'nde hukuk alanında öğrenim gördü. Öğrencilik yıllarında Rus Devrimi'ni destekleyen bir öğrenci hareketine katıldı. Mezuniyeti'nin ardından Volga Nehri’nin yakınlarında bulunan bir Tatar köyünde avukat olarak çalışmaya başladı. Bunun yanında çeşitli siyasi faaliyetlerde de bulundu.
7 Aralık 1895’te de tutuklanarak 14 ay hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra Peskov’a yerleşen Lenin, burada bulunan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne üye oldu. I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine de orduya alınarak İsviçre'ye gönderildi. 1917 senesinde Çar II. Nicholas’ın devrilmesinin ardından da Rusya’ya döndü. 8 Kasım 1917 tarihinde de Rus-Sovyet Kongresi tarafından halk komiserleri konsey başkanlığı vazifesine getirildi.
1922 yılında uğradığı suikast girişimleri sonucunda felç geçirdi. 1923'de de konuşma yeteneğini kaybederek yatağa bağımlı hale geldi. Vladimir Lenin, 21 Ocak 1924’de Moskova yakınlarında bulunan Gorki kasabasında hayatını kaybetti. Ölümü'nün ardından cesedi mumyalanarak Kızılmeydan’daki Lenin Mozolesi'ne yerleştirildi.
ENGELS
Friedrich Engels, 28 Kasım 1820 tarihinde Prusya'da doğdu. Zengin bir ailenin çocuğu olarak doğan Engels, 1834 yılında Elberfeld'de öğrenim hayatına başladı. Öğrencilik döneminde babası ile arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden liseden alınarak aile şirketinde muhasebecilik yapmak zorunda kaldı.
1832 yılında Bremen'e giderek dönemin ünlü sanayicisi Heinrich Leopold'un yanında çalıştı. Burada yeni düşüncelerle karşılaşan Friedrich Engels mesleğinin yanı sıra edebiyat ve sanatla da ilgilenmeye başladı. Bunun yanında farklı gazetelerde yazılar yazdı. Ayrıca makale, şiir, drama gibi alanlarda pek çok eser kaleme aldı. 1841 yılında bir yıllık gönüllü askeri görevini yapmak üzere Berlin'e gitti. 1842'de babası tarafından İngiltere'nin Manchester şehrine gönderildi. Yolculuğu sırasında ünlü filozof Karl Marx ile tanıştı.
Marx, Engels'e ve fikirlerine büyük hayranlık duyarak kendisiyle çalışmaya karar verdi. Daha sonra 1846 yılında birlikte Brüksel'e gittiler. Burada Komünist Yazışma Komitesi’ni kurdular. Öte yandan İngiltere’de bulunan sosyalist kişiler Friedrich Engels'in fikirlerinden etkilenerek Londra’da bir toplantı düzenlediler. Burada Komünist Birlik adı verilen yeni bir grup kurdular.
Yaşamı boyunca komunizm ilkesini kitleler arasında yaymak için uğraşan Engels, 5 Ağustos 1895 tarihinde boğaz kanserinden hayatını kaybetti.
STALİN
Joseph Stalin, Yosif Cuğaşvili olarak 18 Aralık 1878'de Gori’de dünyaya geldi. 7 yaşında çiçek hastalığına yakalandı ve bu hastalık yüzünde kalıcı izler bıraktı. 10 yaşında Gürcü çocukların Rusça eğitim aldığı rahip okuluna devam etti. 12 yaşına geldiğinde geçirdiği iki at arabası kazası sonucu sol kolu sakatlandı ve hayatı boyunca tam iyileşmedi. 16 yaşında Gürcü Ortodoks Rahip Okuluna gitmeye hak kazansa da, burada otoriteye karşı başkaldırıp huzursuzluk çıkardığı için 1899 yılında okuldan atıldı.
Bu dönemde, Lenin'in eserlerini okudu ve Marksist bir devrimci olmaya karar verdi. Tiflis'teki RSDİP örgütüne katıldı ve 1901 yılında Tiflis'te Çarlık askerleri tarafından bastırılan 1 Mayıs gösterilerini örgütleri. Buradan Batum'a geçti ve petrol işçilerinin örgütlenmesinde görev aldı. Mart 1902'de petrol işçilerinin greve gitmesinde etkili oldu. 1903 yılında Bolşeviklere katıldı.
1917 Şubat Devriminin ardından sürgünde beraber bulunduğu Lev Kamenev, Matvei Muranov ile birlikte Petrograd'a döndü. Bu dönemde Bolşevikler Şubat Devrimi'ne hazırlıksız yakalanmışlardı. Lenin dahil olmak üzere önde gelen tüm liderler Batı Avrupa ülkelerinde veya yurt içinde sürgündeydi. İkincil derecedeki önderlerden Vyaçeslav Molotov ve Aleksandr Şlyapnikov yönetimi ele aldı. Bolşevik yayın organı Pravda'da Geçici Hükümeti şiddetle eleştiriyordu. Stalin, Kamenev ve Muranov şehre gelir gelmez Pravda'nın başına geçti ve Geçici Hükûmete karşı ılımlı bir siyaset sergilemeye başladı. Ayrıca Menşeviklerle birlik yapılmasını önerdi. Sürgünde bulunduğu İsviçre'den durumu izleyen Lenin bu siyasi hatta karşı çıkmakta ama duruma müdahale edememekteydi. Ülkeye acilen dönmek isteyen ancak sürmekte olan savaş yüzünden İsviçre'den dışarı çıkamayan Lenin İsviçreli komünist Fritz Platten'in aracılığıyla Alman İmparatorluğu ile görüşmelere başladı. Sonunda anlaşma sağlandı ve Mühürlü Tren olarak adlandırılan yolculukla Lenin ve diğer Rus sürgünler Nisan ayı başında Petrograd'a geldiler. Lenin gelir gelmez Pravda'nın hükûmet yanlısı politikasını şiddetle reddetti ve Nisan Tezleri olarak bilinen kararlarını ilan etti. Buna göre parti Geçici Hükûmete kesinlikle destek vermeyecek, tersine tüm iktidarın Sovyetlere verilmesi için örgütlenecekti. Temmuz Günleri olarak bilinen tabandaki işçi ve asker ayaklanmasından sonra geçici hükûmet Bolşevikler üzerinde kovuşturma başlattı. Stalin bu dönemde toplanan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi 6. Kongresinde Lenin'in Geçici Hükûmet tarafından aranması üzerine teklif edilen ve Lenin'in teslim olmasını içeren görüşlere şiddetle karşı çıktı. Kovuşturmaya uğrayan Bolşeviklerin toparlanmasını ve Lenin'in gizli bir şekilde saklanmasını sağladı.
Bu dönemde Lenin Finlandiya'da yeraltında olduğundan Sverdlov'la birlikte partinin yönetimini üstlendi. Kornilov Olayının bastırılmasından sonra popülerliği olağanüstü derecede artan Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı aldı. Petrograd'da toplanmakta olan 2. Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi'nde iktidar Lenin önderliğindeki Bolşeviklere bırakıldı. Bolşeviklerin ve müttefikleri Sol SR'ların çoğunlukta olduğu kongre Lenin'in başkanlığındaki ilk Sovyet hükûmeti olan Sovnarkomu onayladı. Gürcü asıllı olan Stalin de bu kabinede Milliyetler Halk Komiseri olarak görev aldı.
Stalin 1922 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri seçildi. Merkez Komite toplantısında alınan bu karar Stalin'in iktidara yürümesinde önemli bir etken oldu. Stalin'in iktidarı ile birlikte Sovyetler Birliği'nin en yüksek yönetim merci oldu.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hitler'in başını çektiği Alman faşizmine karşı zafer kazanması onu sosyalistlerin sembolü haline getirdi.
5 Mart 1953'te yaşama veda etti.
MARX
5 Mayıs 1818 tarihinde Almanya'nın Trier kentinde, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ortaöğretimini Trier'de okudu. Bonn ve Berlin üniversitelerinde hukuk öğrenimi görürken tarih ve felsefeyle ilgilendi.
1836 yılında da nişanlandığı Jenny von Westphalen ile 1843 yılında evlendi. 1844-1857 yılları arasında Marx çiftinin 7 çocuğu olsa da bunlardan 4'ü çeşitli hastalıklar nedeniyle kısa sürede hayatını kaybetti.
Karl Marx bir süre Köln'de gazete editörü olarak çalıştıktan sonra 1843 yılında eşi Jenny von Westphalen ile birlikte Paris'e taşındı. İlk günden itibaren kentteki işçiler ve sol düşünürlerle sıkı ilişkiler geliştirdi. Orada hayatı boyunca arkadaşı olacak olan devrimci Friedrich Engels ile tanıştı. Fransa'dan sınır dışı edildikten sonra 2 yıl boyunca Brüksel'de kaldı ve bu süreçte Friedrich Engels ile dostlukları pekişti.
Karl Marx ve Friedrich Engels, 1848 yılında yayımlanan Komünist Manifesto ile insanlık tarihinin, sınıf mücadeleleri tarihi olduğunu ve bu mücadelenin işçi sınıfının zaferiyle sonuçlanacağını savundu.
Aynı yıl Avrupa'yı sarsan toplumsal hareketler, iktidarları tehdit eden bir boyuta ulaştı. Avrupa'da daha iyi hayat şartları ve siyasi reform talebiyle başlayan toplumsal hareketler çoğu ülkede başarısızlıkla sonuçlandı ve bastırıldı. Fakat aynı zamanda Avrupa toplumlarında önemli izler de bıraktı.
Fransa'daki 2 Aralık 1804 darbesinin ardından '18. Brumaire' eserini kaleme aldı. Siyasal ekonomi çalışmaları ilk meyvelerini vermeye başladı ve 1859 yılında 'Kapital: Bir Ekonomi Politikası Eleştirisi' adlı daha sonra kült olacak eseri yayımlandı.
Günümüze kadar yapılmış ve yapılacak olan tüm sosyalizm çalışmalarının ana kaynağı olarak görülen 'Kapital', işçi sınıfını destekledi.
Sermaye ve emek ilişkisini inceleyen ilk eser olan 'Kapital; fazla mesai, kadın ve çocuk emeklerini de ele aldı.
Karl Marx yaptığı çalışmaların yanı sıra işçi hareketlerine de katıldı. İşçi Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı.
Sağlığının bozulmasından dolayı 'Kapital'in kalan iki bölümünü tamamlayamadı.
Karl Marx, 14 Mart 1883 tarihinde Londra'da bronşit ve plörezi nedeniyle 64 yaşında hayatını kaybetti.
Kaynak: BSM Kolektif