Ölüm, üzücü fakat yaşam kadar doğal bir olgu. Ancak bazı toplumlarda ortaya çıkan uygulamalar, ölümü son derece ilginç bir olgu haline dönüştürebiliyor. İtalya’da bulunan Capuchin Yer Altı Mezarları da ölümün oldukça ilginç ve hatta korkutucu bir şeye dönüştüğü mekânlardan!
İtalya’nın Palermo şehrindeki bir kilisenin rahipleri 16. yüzyılda oldukça ilginç bir geleneğe sahiplerdi. O dönemde yaşayan rahipler, ölülerini kilisenin altındaki mezarlara defnediyorlardı! Aslında, defnetmekten ziyade sergiliyorlardı demek daha doğru olur! Çünkü cesetler mumyalanıyor ve onlara kıyafetler giydiriliyordu. Daha sonra özel olarak hazırlanan bölmelere yerleştiriliyor veya duvarlara asılıyorlardı.
Capuchin Yer Altı Mezarları’nda 8 binden fazla mumyalanmış ceset olduğu tahmin ediliyor. Cesetlerin bazıları iskelet formunda. Bazıları ise mumya şeklinde ve oldukça iyi korunmuş! Daha ilginç olanı ise, Capuchin Yer Altı Mezarları’nın zamanla bir gösteriş nesnesi haline gelmesi. Çünkü bölgede yaşayan zengin ve ünlü kişiler, vasiyetlerinde buraya gömülmeyi istiyorlardı!
Mezarlara yerleştirilen zenginlerin aileleri kiliseye düzenli bağış yapıyordu. Böylece rahipler, cesetlerin bakımıyla ilgileniyorlardı. Hatta bazı cesetlerin kıyafetleri bile düzenli aralıklarla değiştiriliyordu. Bu ilginç ve ürkütücü gelenek, 20. yüzyılın başlarına kadar devam etti. İşte, son derece ilginç ve korkutucu bir yer alan Capuchin Yer Altı Mezarları hakkında bilmeniz gerekenler…
Bunun üzerine başta Capuchin Manastırı’ndaki rahipler buraya gömülmeye başlandı. Ardından, cesetlerin mumyalanarak yer altı mezarlarına yerleştirme geleneği başladı.
Bu gelenek kısa süre içerisinde oldukça popüler bir uygulamaya dönüştü. Başta zenginler ve ünlüler olmak üzere çok sayıda insan, Capuchin Yer Altı Mezarları’ndaki serginin bir parçası olmak için âdeta yarışıyorlardı.
Mumyalar için duvarlarda özel oyuklar açıldı. Tavanlarda mumyaların asılabilmeleri için özel düzenekler hazırlandı. Bazı mumyalar ise cam bölmelerin arkalarına yerleştirildi.
Zamanla, Capuchin Yer Altı Mezarları’nın tünelleri uzatıldı, boyutları genişletildi. Hatta mumyalar mesleklerine ve cinsiyetlerine göre tasnif edilmeye başladı. Örneğin kadın mumyalar “kadın koridorunda” erkekler ise “erkek koridorunda” yer alıyor.
Cesedin mezara yerleştirilme tarihi ise 1599! Üstelik Gubbio’nun cesedi aradan geçen yüzlerce yıla rağmen son derece iyi durumda!
Capuchin Yer Altı Mezarları’nı son sakini ise Rosalia Lombardo isimli küçük bir kız! Zengin bir ailenin kızı olan ve yakalandığı bir hastalık sebebiyle yaşamını kaybeden Lombardo 1920 yılında mezara yerleştirildi…
Çünkü o dönemlerde de mumyalama işlemi zorlu ve maliyetliydi. Ancak, yakınlarının her daim “canlı” görünmesini isteyen zengin aileler, hiçbir masraftan kaçınmıyordu. Bu sayede doktorlar ve kimyagerler, cesetlerin her zaman canlı görünmesini sağlayacak yöntemler kullanabiliyorlardı. Hatta zengin bir ailenin kızı olan Rosalia Lombardo o kadar iyi mumyalanmış ki neredeyse canlı gibi görünüyor. Bu sebeple Lombardo’ya “dünyanın en güzel mumyası” yakıştırması da yapılıyor!
Yer altı mezarları zaten yeterince ilginç. Bunun yanı sıra oldukça iyi korunmuş mumyalar da mezarların önemli bir çekim merkezi haline gelmesine neden oluyor. Ayrıca, yüzyıllar boyunca buraya yerleştirilen mumyalar, dönemin kıyafetlerini üzerlerinde taşımaya devam ediyorlar. Bu anlamda yer altı mezarları, sadece korku ve mumya meraklıları için değil, tarih tutkunları için de oldukça dikkat çekici bir yer.
Kaynak: Listelist