Dünyanın en önde gelen iki askeri gücü arasındaki artan teknolojik rekabet 6. nesil savaş uçaklarına da yansıyor. Çin'in 6. nesil gizli savaş uçağı J-36, ABD Başkanı Donald Trump'ın Amerika'nın yeni nesil hava hakimiyeti platformu F-47'yi tanıtmasından sadece birkaç gün sonra test uçuşunu yaparken görüldü.
J-36'ın varlığı henüz Pekin tarafından resmen doğrulanmış değil. Ancak uçağın son test uçuşuna ait görüntülerin Çin Devleti'nin sosyal medyadaki uzantılarından Weibo'da yayınlandığını belirtelim.
HAVA ÜSTÜNLÜĞÜ HEDEFİ
Bazı savunma analistleri yıllardır Çin'in, tartışmalı hava hakimiyeti alanında ABD'ye karşı teknolojik eşitlik veya hatta üstünlük elde etme çabasıyla altıncı nesil hedeflerini hızlandırdığını söylüyordu. J-36'nın ilk uçuşunu 26 Aralık 2024'te yaptığı bildiriliyor ki bu tarih Çin'in stratejik hava gücünün evriminde çok önemli bir an olarak görülüyor.
Birçoklarına göre J-36 ve diğer teknolojik çabalar, Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri'nin (PLAAF) 2030'ların başında stratejik havacılık üstünlüğüne ulaşma çabasında önemli bir dönüm noktası olacak.
ÖZELLİKLER
Uzmanlar uçağın görüntülerinin radardan kaçan geometriyi, yüksek manevra ve sürekli süpersonik kabiliyetleri vurgulayan tasarım özelliklerine sahip şık, delta kanatlı bir gövdeyi ortaya koyduğuna dikkat çekiyor.
Ağır ve çok rollü bir avcı uçağı olarak sınıflandırılan J-36'nın derin taarruz ve denizde önleme görevlerinden hava üstünlüğü ve “loyal wingman” görevlerine kadar geniş bir görev yelpazesini yerine getirerek Çin'in gelecekteki kuvvet projeksiyonu mimarisinin merkezinde yer alması bekleniyor.
Elimizdeki teknik verilere göre J-36 yüksek irtifada (yaklaşık 11 bin 500 metre) 2 bin 900 km/saate yaklaşan azami hızlara ulaşabiliyor ve 2 bin 100 ila 2 bin 200 km/saat civarında sürdürülen “süper sürat” kabiliyetine sahip. Bunu aerodinamik başarı dünya çapında yalnızca birkaç uçak tarafından elde edilebiliyor.
Operasyonel tavanının 20 bin 000 ila 21 bin 000 metre aralığında olduğu bildirilen J-36, dikey angajman zarflarında ve yüksek irtifa uzaklaşma operasyonlarında mevcut beşinci nesil platformlardan daha iyi performans gösterecek.
Potansiyel olarak hipersonik füzeler, gelişmiş gemisavar mühimmatlar, hassas güdümlü bombalar ve elektronik harp kapsüllerini içeren muharebe yükünün 10 ila 13 ton arasında olduğu tahmin ediliyor.
YAPAY ZEKAYLA BÜTÜNLEŞME
J-36'yı diğerlerinden ayıran özellik ise yeni nesil aviyonik ve yapay zekâ (AI) entegrasyonu. Savunma kaynakları, uçağın yapay zeka odaklı sensör füzyonu, öngörülü tehdit modellemesi ve otomatik savaş yönetimi özelliklerine sahip olacağını ve böylece İHA'larla birlikte sorunsuz bir şekilde çalışabileceğini belirtiyor.
Bu insanlı-insansız takım (MUM-T) yaklaşımı, gelişen küresel doktrini de yansıtıyor ve gelecekteki çoklu operasyonlarda belirleyici bir rol oynaması bekleniyor.
TÜM RAKİPLERİ
Ortaya çıkan bu kabiliyetlerle J-36 kendisini sadece Çin'in ABD'nin Yeni Nesil Hava Hakimiyeti (NGAD) F-47 girişimine yanıtı olarak değil, aynı zamanda, İngiltere-Japonya-İtalya liderliğindeki Küresel Savaş Hava Programı (GCAP) ve Fransız-Alman-İspanyol Geleceğin Savaş Hava Sistemi (FCAS) gibi Batılı altıncı nesil programlara rakip olarak konumlandırıyor.
Kısacası J-36'nın ortaya çıkış zamanlaması tesadüf değil.
TARİHİN EN PAHALI UÇAĞI: F-47
Birkaç gün önce Donald Trump, Boeing'in ABD'nin kendi altıncı nesil hava üstünlük platformu olan F-47'nin geliştirilmesine öncülük etmek üzere 20 milyar dolar tutarında bir sözleşme imzaladığını duyurdu.
Trump'a göre seri üretim başladığında her bir F-47 ünitesinin 300 milyon ABD dolardan daha pahalıya mal olması bekleniyor; bu da onu tarihteki en pahalı savaş uçaklarından biri yapıyor.
LANSMAN TRUMP'TAN
Trump, F-47'nin gizli bir deneysel versiyonunun yaklaşık beş yıldır büyük bir gizlilik içinde uçtuğunu iddia etti ve şöyle konuştu:
“Bu uçak halihazırda kapsamlı gizli uçuş testlerinden geçmiştir. Yeteneklerinin dünyadaki tüm uçakların yeteneklerini aştığından eminiz.”
ABD Başkanı ayrıca F-47'nin otonom sistemlerle eşi benzeri görülmemiş bir birlikte çalışabilirliğe sahip olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“Bu savaş uçağı tek başına uçmayacak. Gerektiği kadar İHA ile birlikte çalışacak. Bugün başka hiçbir hava aracının yapamayacağı şekilde geniş bir insansız hava aracı sürüsüyle uçmak, devrim niteliğinde bir teknoloji.”
DEĞİŞEN PARADİGMA
Bu görev bölümü ve insansız entegrasyon felsefesi, özellikle dron savaşının uzun menzilli saldırı ve hava savunma hesaplarını temelden değiştirdiği Rusya-Ukrayna çatışmasının ardından önem kazandı.
Pentagon Şefi Pete Hegseth, F-47'yi hava savaşında bir paradigma değişimi olarak niteledi ve şunları kaydetti:
“Daha hızlı uçacak, daha agresif manevralar yapacak ve bize meydan okumaya cüret eden tüm düşmanları yenecek. Hava üstünlüğü varsayılmaz; titiz yatırımlar, sürekli yenilikler ve Amerikan halkının eşsiz yaratıcılığı sayesinde kazanılır.”
STRATEJİK KARARLILIK VE TEKNOLOJİK VİZYON
F-47, faaliyete geçtiğinde, Lockheed Martin tarafından geliştirilen ve şu anda ABD Hava Kuvvetleri'nin beşinci nesil filosunu oluşturan hayalet hava üstünlüğü avcı uçağı F-22 Raptor'un halefi olacak.
Buna karşılık J-36, Çin'in hava hâkimiyeti hedeflerini Asya-Pasifik ve ötesine doğru genişleterek J-20'nin yerini alacak ya da iki platform birbirini tamamlayacak.
Altıncı nesil hava muharebesinin şafağı artık spekülasyonları aştı ve uçuşa geçiyor. Hem Washington hem de Pekin hava gücünün geleceğini tanımlamak için yarışırken, 2030'ların savaş alanının üzerindeki gökyüzü sadece mühendislikle değil, jeo-stratejik kararlılık ve teknolojik vizyonla şekillenecek gibi görünüyor.