Çalışılacak yeri belirleyin
Aileler arasında çalışma ortamı açısından farklılıklar bulunur. Kimi ailelerde çocuklar odasında bulunan çalışma masasında çalışırken, kimi ailelerde salonda ya da mutfakta çalışır. Çocuğunuzun çalıştığı ortamlarda davranışlarını ve derse olan tutumlarını gözlemleyerek hangi ortamda daha verimli ders çalıştığını belirlemek faydalı olacaktır. Ancak verimli ders çalışabilmek için dersin kesinlikle masa başında olması ve yatarak ya da uzanarak ders çalışılmaması gerekir. Çünkü bu durum bir süre sonra gergin şekilde duran kasların gevşemesine ve uykunun gelmesine neden olur. Çalışma ortamının iyi havalandırılmış olması ve müzik ya da televizyon sesi gibi seslerden uzak olması gerekir. Yapılan çalışmalar aynı anda iki faaliyeti bir arada gerçekleştirmenin dikkati böldüğünü göstermektedir.
Gerekli malzemeleri hazırlayın
Ders çalışmaya başlamadan önce kullanılacak malzemeleri kontrol ederek tam olduğuna özen gösterin. Çocuğumuz ders yaparken; eksik materyalleri getirmek onun ortamdan uzaklaşmasını sağlamasına neden olur. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar eksik olan malzemeyi bulurken fazla zaman harcar ve bu durum derse olan dikkatini etkiler.
Çalışılacak konuları ve ödevleri belirleyin
Ders çalışırken çalışılacak konular birden fazla ise öncelikle çocuğun keyif aldığı bir dersten başlamak derse olan motivasyonunu artırır. Bu noktada derse başlamadan önce çocuğunuz ile hangi konudan başlayacağınızı ve hangi dersleri tamamlayacağınızı belirtmeniz ders için hazır hale gelmesini ve harekete geçmesini sağlar.
Dikkat dağıtıcı unsurların bulundurmayın
Çalışma masasının dağınık ve ders dışı materyallerle dolu olması, çalışılan ortamda çok fazla görsel uyaran bulunması (duvarda poster), sesli ve gürültülü olması, ortam içerisinde ders çalışma esnasında evde bulunan diğer ebeveynlerin sözel ve fiziksel olarak müdahalede bulunmaları ders çalıştırma esnasında dikkatin dağılmasına neden olur. Bu yüzden mümkün olduğunca bu ortam ve koşulları ders çalışmadan önce gözden geçirin
Ders çalışma için gerekli motivasyonu sağlayın
Ders çalışmaya başlamadan önce bazı çocuklar ebeveynleri tarafından derse hazırlanmaya ihtiyaç duyarlar. Bu gibi çocukların ders çalışma noktasında dışsal bir motivasyona ihtiyacı bulunur. Bu yüzden dışsal motivasyona ihtiyacı olan bir çocuğunuz var ise sizin desteğinize ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bu gibi durumlarda ders çalışma konusunda motivasyonunu sağlamak amacıyla; başka arkadaşları ile kıyas yapmamanız, çalışmadığı durumlarda başına neler gelebileceği ile ilgili çocuğu korkutmamanız ve tehdit etmemeniz ve kendi sevginizi koşula bağlı cümleler ile belirtmemeniz gerekir.
Ders çalışma süresini belirleyin
Ders çalışmak için ayrılan zamanı özellikle okula yeni başlayan çocuklar tek başına belirlemekte zorlanacakları için ebeveyn desteğine ihtiyaç duyarlar. Derse oturmadan önce çocuğun yaşına uygun olarak ders çalışma süresinin belirlenmesi ve süre içerisinde derse karşı istek ve motivasyonunun gözlemlenmesi gerekir. Örnek olarak 45 dakika gibi bir sürede çocuğun dikkati ve derse devamlılığı olumsuz yönde etkileniyorsa başlangıç olarak yarım saat ile başlayıp, haftalık periodlarda giderek arttırmak ders çalışma alışkanlığını olumlu yönde etkiler.
Molalara derse ilgisini azaltmayacak etkinlikler yaptırın
Aralıksız çalışarak uzun süre boyunca masa başında bulunmak çocuğun derse olan ilgisini düşürmesine ve ders çalışma sırasında başka şeyler ile ilgilenmesine neden olur. Bu sebeple 10 dakika dinlenme amacı ile verilen molalarda; su içmek, hareket etmek gibi çocuğun derse dönüşte motivasyonunu azaltmayacak aktivitelerin olması önem taşır. Bu gibi verilen aralarda televizyon izlemesi, telefonda oyun oynaması, arkadaşları ile görüşmesi verilen sürenin uzamasına ve ders veriminin etkilenmesine neden olabilir.
Ses tonunuza ve beden duruşunuza dikkat edin
Çocuklarımızla iletişim kurarken sesimizin tonu, kullandığımız kelimeler ve hatta vurgu çocuğunuzun derse olan dikkatini ve motivasyonunu etkiler. Aynı cümleyi farklı tonlardan kurarsak iletmek istediğimiz mesaj her ne kadar aynı olsa da çocuğumuzun aldığı mesaj daha farklı olur. Yapılan araştırmalarda iletişim kurarken kullanılan sözcüklerden ziyade ses tonu ve beden duruşunun kişilerarası iletişimde daha etkin bir rol oynadığı görülmektedir. Yine bu araştırmalar gösteriyor ki iletişim kurarken; beden duruşu ve mimikler yüzde 60, ses tonu yüzde 30, sözcükler ise yüzde 10 etkilidir.
Empati kurun
Çocuğunuza ders çalıştırmakta zorlandığınızda onunla konuşarak kendi çocukluk yıllarınıza geri dönün ve sizin de aynı şekilde zorlandığınızı, bu gibi durumlarda neler hissettiğinizi anlatın. Çocuğunuza bir davranış modeli oluşturmanız çocuğunuzun kendini anlaşılmış hissetmesini sağlar. Çocuklar yaşları gereği kendilerini ebeveynlerinin yerine koyarak değerlendirme yapamazlar ancak bizler onların bu gibi yollarla empati becerisinin desteklenmesini sağlayabiliriz.
Beklentilerinizi çocuğunuzun düzeyine uygun hale getirin
Ders çalıştırırken beklentinizi çocuğunuzun düzeyinde tutmanız, yapamadığı ve anlamadığı noktalarda onu cesaretlendirmeniz ve desteklemeniz, derse olan ilgisinin azalmaması açısından önemlidir. Aksi halde çocuğu anlamadığı noktada eleştirmek ve ses yükseltmek, başkaları ile kıyaslamak, beklenti düzeyimizin yüksek olması çocuklarımızda başarısızlık ve çaresizlik hissi oluşturabilir.