Atatürk’ün “kültürel kurtuluş savaşı” bağlamında düşünülebilecek Köy Enstitüleri, cumhuriyet felsefesinin özünü oluşturmaktaydı.
Savaştan henüz çıkmış ve toprakları işlenmeyen, eğitimli kadrodan yoksun Türkiye’de enstitüler, kısa zamanda meyvelerini vermiş, bir zamanlar tahta bavullarıyla gelen öğrencilerini bir yıldız olarak Anadolu’nun dört bir yanına göndermiştir.
İsmail Hakkı Tonguç 3 Ağustos 1935'te köy enstitülerini kurmasına yarayacak İlköğretim Genel Müdürlüğü görevine vekaleten getirildi. Dönemin Kültür Bakanı Saffet Arıkan'a, köy enstitülerinin temelini oluşturacak bir rapor sundu.
İsmail Hakkı Tonguç (1893-1960)
17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile ilkokul öğretmeni yetiştirmek amacıyla açılan Köy Enstitüleri, tamamen Türkiye’ye ve Anadolu insanına özgü bir eğitim modelidir.
Enstitüler, köyleri yalnızca “üretimle” değil, edebiyatla, müzikle, sanatla, cumhuriyet devrimiyle buluşturma adımıydı.
1938’de Milli Eğitim Bakanlığı’na Hasan Ali Yücel getirildi. Eğitimde büyük hamle işte şimdi başlıyordu. Tonguç’un hayalleri gerçeğe dönüşecekti. 1939’daki 1. Eğitim Şurası’nda Yücel, ismini koymadan Köy Enstitülerini anlattı: “Köylerimizde nasıl öğretmen gereksinimi varsa demirci, inşaatçı, kooperatifçi gerekensinimi de vardır. Geleceğin öğretmenleri, klasik öğretmenler gibi yalnızca abece öğretmekle kalmayacaklar, köyde geçerli ek bir meslek edinecekler, çocuklara, köylülere bu mesleği öğretecekler.”
Amerikalı eğitim filozofu John Dewey tarafından savunulan, kırsal bölgelerdeki okulların toplum yaşam merkezi haline getirilmesi gerektiği fikri “Köy Enstitüleri” ile hayata geçirildi.
John Dewey (1859-1952)
Eğitim ve işi birleştirmeyi amaçlayan bu modelde, mezunların hem okul hem de toplumun öğretmeni olması amaçlanmaktaydı.
Köy Enstitüleri tüm Anadolu'nun okulsuz ve öğretmensiz olduğu gerçeği göz önüne alınarak, dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün himayesinde, Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel tarafından İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla köylerden ilkokul mezunu zeki çocukların bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle kuruldu.
1939 yılından 1954 yılında Demokrat Parti döneminde kapatılana kadar Köy Enstitülerinde bin 308 kadın ve 15 bin 943 erkek olmak üzere toplam 17 bin 251 köy öğretmeni yetişti.
Bunun yanı sıra esasında bir “üretim kalkınma modeli” olan Köy Enstitüleri, 15 bin dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı.
Aynı dönemde 750 bin yeni fidan dikilmişti. Oluşturulan bağların miktarı ise bin 200 dönümdü. Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santrali, 16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştı.
Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulamalı eğitim gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmişti.
Ancak kadrosu çoğunluk“ toprak beylerinden” veya "toprak reformuna karşı çıkan" takımdan oluşan Demokrat Partililerin özellikle yaşam biçimi ve “karma eğitim” noktasında itiraz ettiği Enstitülere bir de “üniforma ve disiplinden” hareketle “komünizm” yaftası vuruldu.
1946’da Köy Enstitüleri karşıtı olan Reşat Şemsettin Sirer’in Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilmesi ile birlikte kıyım başladı. Pek çok yönetici ve öğretmen görevden alındı, Köy Enstitüleri’nin eğitim programı değiştirildi. Amacından uzaklaştırılan okullar, 1954’te Demokrat Parti iktidarında “İlköğretmen Okulları”na dönüştürülerek kapatıldı.
Köy Enstitüleri yalnızca köyleri üretim ve eğitimle buluşturmakla kalmadı, cumhuriyet Türkiye’sinin sanatsal temellerini de attı.
Edebiyattan müziğe, tiyatrodan spora birçok alanda nitelikli kadrolar eliyle öğrenciler yetiştirildi.
İşte onlardan bazıları:
-Fakir Baykurt
Türk yazar, sendikacı. Köy hayatını anlatan Yılanların Öcü adlı romanı, Türk edebiyanın klasikleri arasına girmiş bir eserdir. Eserleri Bulgarca ve Rusça başta olmak üzere birçok dile çevrilmiştir.
-Mahmut Makal
1950'de "Köy Edebiyatı" akımını başlatan Türk yazar, şair ve öğretmen. ... İlk olarak 1945'te "Türk'e Doğru" ve 1946'da "Köy Enstitüsü" dergilerinde şiirler yazdı.
-Tahsin Yücel
Türk akademisyen, öykü ve roman yazarı, denemeci, eleştirmen ve çevirmendir. Türk edebiyatında deneme ve roman alanındaki eserleri ve eleştirmen kimliği ile tanınır.
-Pakize Türkoğlu
Türk yazar. Mahallesinde okul olmadığı için, ilköğrenimine başka bir ailenin yanında kalarak, Gazipaşa Bucağı'nda başladı.1938'de Alanya İlkokulu'nu, 1944'te Antalya Aksu Köy Enstitüsü'nü, 1947'de Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nü bitirdi.
-Talip Apaydın
Türk toplumcu yazardır. İlkokuldan sonra Çifteler Köy Enstitüsü'ne ardından Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'ne kaydoldu. Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü'nü bitirdi.
-Kemal Burkay
Burkay, eğitimine Tunceli'de başladı. 1960'ta Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1965 yılında Türkiye İşçi Partisi'ne katıldı ve partinin Elazığ, Bingöl, Tunceli gibi şehirlerdeki teşkilatlarında görev aldı.
-Ümit Kaftancıoğlu
1957'de Cılavuz Köy Enstitüsü'nü bitirdi. Üç yıl kadar Mardin'in Derik ilçesinde ilkokul, Rize'nin Pazar ilçesinde ortaokul öğretmenliği yaptı.[kaynak belirtilmeli] 1961'de Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümünü bitirdi. Bir süre Türkçe öğretmenliği yap
-Adnan Binyazar
7 Mart 1934 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. Küçük yaştayken babası annesini terk etti. ... İlkokula 14 yaşında Ağın'da başladı. İlkokulun ardından Dicle Köy Enstitüsü'nü ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nü bitirdi.
-Dursun Akçam
Ardahan’ın Ölçek köyünde 1930 yılında doğdu. Köyde açılan geçici Halk Dershanesi'nde okuma yazma öğrendi. Bitirdiği ve edebiyatla tanıştığı Cilavuz Köy Enstitüsü, yaşamının dönüm noktası oldu.
-Ali Yüce
1928'de Hatay'ın Yayladağ ilçesi Hisarcık köyünde doğdu. 1951'de Düziçi Köy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra Anadolu'nun çeşitli köylerinde ilkokul öğretmenliği yaptı. 1961'de yeterlik sınavlarını dışardan vererek Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü'nden diploma aldı.
-Yusuf Ziya Bahadanlı
Türk Öğretmen, yazar, yayıncı, siyasetçidir. Yozgat ili Bahadın ilçesinde doğan Bahadınlı, ilkokulu burada okumuştur. Belirli sürelerle Yozgat Ortaokulu, Pazarören Köy Enstitüsü, Yüksek Köy Enstitüsü, Balıkesir Eğitim Enstitüsü, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nde okudu.
-Gürer Aykal
Türk orkestra şefi. 1988'den beri Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın şefliğini, ayrıca Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın genel müzik direktörlüğünü ve daimi şefliğini yapmaktadır.