Depremin gücü ya da “boyutu” iki yolla ölçülmektedir. Bunlardan birisi depremin “şiddeti” diğeri ise “büyüklük”lüğüdür . Bu iki kavram sıklıkla karıştırılmakta ve yanlış kullanılmaktadır. AFAD'ın internet sitesinde bu kavramlara dair ayrıntılı açıklama da bulunmaktadır.
DEPREM ŞİDDETİ
Herhangi bir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
Diğer bir deyişle depremin şiddeti, onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.
Bu etki, depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı, yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık dahi değişik olabilmektedir.
Şiddet depremin kaynağındaki büyüklüğü hakkında doğru bilgi vermemekle beraber, deprem dolayısıyla oluşan hasarı yukarıda belirtilen etkenlere bağlı olarak yansıtır.
DEPREM BÜYÜKLÜĞÜ
Depremin büyüklüğü ise depremin meydana getirdiği, ortaya çıkardığı enerjinin ölçüsüdür. Bu büyüklüğe sismograflar yoluyla ulaşılır.
Fakat bu büyüklük ölçeklerinden ilki Charles Francis Richter tarafından yapılmıştır ve bu nedenden dolayı Richter Ölçeği de sık sık kullanılan bir tabirdir.
Ölçülen veriler doğrultusunda ortaya çıkan değerler alışık olduğumuz 5.7 veya 4.3 gibi bahsettiğimiz değerlerdir. Ayrıca depremin büyüklüğü, nesnel ve herde geçerli olsa da; şiddeti, ölçüm öznel ve değişkendir. Depremin şiddeti; deprem, her ne kadar depremin yaşandığı bölgeden çok uzak olsa da eğer zemin yapısından dolayı daha fazla olabilir.
Richter ölçeğinde bulunan önemli iki özellik tüm büyüklük ölçeklerinde de kullanılmaktadır. Bu sistem aynı zamanda kadir sistemiyle benzerlik göstermektedir fakat her bir kadir değeri arasında 2.5 kat fark varken, deprem büyüklüğünde 10 kat genlik ve 31 kat enerji farkı vardır.
Mercalli şiddet ölçeği ile bir depremin şiddetine göre sınıflandırılması yapılabilir. Mercalli ölçeğinde değerler doğrultusunda depremin şiddeti ölçülmeye çalışılır.