D’Hondt sistemi, Belçika'da bulunan Ghent Üniversitesi medeni hukuk bölümünden akademisyen ve matematikçi Belçikalı Victor D’Hondt tarafından 1878’de tasarlanan nispi temsil sistemine deniyor.
Sistem Türkiye’ye 1961 Anayasası’yla girmişti. Bugün Arjantin, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çekya, Doğu Timor, Ekvador, Finlandiya, Galler, Hırvatistan, İskoçya, İsrail, İzlanda, Japonya, Kolombiya, Macaristan, Makedonya, Paraguay, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Şili ve Kuzey Kıbrıs'ta uygulanıyor.
Toplam oyuyla yüzde 7 barajını geçen bir ittifakın içindeki bütün partiler, barajı geçmiş sayılacak. Seçim çevresinde ise her parti kendi oy miktarıyla D’Hondt hesabına göre milletvekili kazanacak.
D’HONT SİSTEMİ ÖZELLİKLERİ NELER?
D'Hondt sistemi ile bir siyasi parti, bir seçim bölgesinde bir milletvekili çıkardığında oyları ikiye, iki milletvekili çıkardığında oyları üçe, üç milletvekili çıkardığında oyları dörde, dört milletvekilindeyse toplam oyları beşe bölünüyor.
Sistem bu sayede yüksek oy alan partilere daha fazla vekil çıkarma imkânı verirken, küçük partilerin vekil çıkarmasının da önüne geçiyor.
D’HONT SİSTEMİN NASIL İŞLİYOR?
Örnek bir hesaplamaya göre, yedi milletvekili çıkaracak bir seçim bölgesinde A partisi 60 bin, B partisi 25 bin, C partisi de 14 bin oy almış olsun.
Her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir.
A partisine, birinci olduğu için bir milletvekili verilir. A partisinin oyu ikiye bölünür. A partisinin oyu hala en çok olduğu için A partisinin oyu bu sefer üçe bölünür.
Bu işlemden sonra en çok oy B partisinde olduğu için B’ye bir milletvekili verilir ve oyu ikiye bölünür. (25000/2=12500) Kalan sayılar arasında en büyük A olduğu için bir milletvekili daha verilir ve A’nın oyu bu defa dörde bölünür. (60000/4=15000)
Ortaya çıkan sayılar arasında en büyük oy yine A’nın oyu olduğundan yine bir milletvekili verilir ve bu kez de oyları beşe bölünür (60000/5=12000). Bu işlemden sonra en büyük oy C’ye aittir ve C’nin hanesine bir milletvekili eklenir. C’nin oyları ikiye bölünür (14000/2=7000). Bu yedinci ve son işlem sonucunda en büyük sayı B’ye ait olduğu için son milletvekilliğini B partisi alır.
Sonuç olarak, bu bölgeden A Partisi dört, B Partisi iki, C Partisi de bir milletvekili çıkarır.
İTTİFAKLARDAKİ PARÇALI YAPI DEZAVANTAJA DÖNER Mİ?
Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre; örneğin Antalya, 2018’de 1 milyon 700 bin civarında seçmenle 16 milletvekili çıkardı. Millet İttifakı, toplam hesabında 695 bin oyla bu ilde birinci çıktı ve 8 milletvekili çıkardı. Bu ilde 6 sandalye CHP’de, 2’si İYİ Parti’de kaldı.
14 Mayıs’ta bu ilde DEVA, Gelecek, Saadet ve DP ayrı liste çıkarırsa bu potansiyel oy 6 parçaya bölünebilecek. 2018’de 1 milletvekili çıkaran MHP, bu ilde yine 150 bine yakın oy alırsa rakiplerinin parçalı yapısı karşısında vekil sayısında 2’yi zorlayabilecek. Bu nedenle CHP ve İYİ Parti yönetimleri bu ilde en fazla iki logo altında seçime girmeye çalışacak.
PARTİLERİN KENDİ LOGOLARI İLE SEÇİME GİRMESİNİN FARKI NE?
İttifaktaki düşük destekli partiler, güçlü olduklarına inandıkları bölgelerde oy potansiyellerini sonuca yansıtmak istiyor. 2018’deki Antalya örneğinde HDP, 108 bin oyla 1 milletvekili kazanmıştı.
Şu anda Emek ve Özgürlük İttifakı’nın içinde bağımsız liste çıkarmak isteyen TİP, bu ilden ayrıca 1 sandalye almayı hedefiyor. Ancak TİP’in bulunduğu ittifakın bu ilde oyunu yüzde 50’ye yakın artırmadığı sürece fazladan vekil kazanması zor görünüyor.
Yani TİP bu ilde ayrı liste çıkarırsa aslında HDP’deki (14 Mayıs pusulasında Yeşil Sol Parti) sandalyeyi almış olacak. TİP yönetimi ayrıca Hatay’da 5 yıl önceye göre daha güçlü olduğunu savunuyor. 1 milyon seçmenli Hatay, 2018’de 11 milletvekili çıkardı. HDP ise, bu ilde 108 bin oyla bir vekillik aldı.
TİP, beklentisi gerçekleşirse fazladan 70-80 bin civarında oyla 1 milletvekili çıkarabilir. Ancak oyları artmaz ve ittifak içinde dengeli dağılım olursa mevcut sandalyeyi kaybetme olasılığı da bulunuyor. Aynı simülasyon HDP’nin 2018’de yüzde 14.4 oy aldığı İstanbul 3. Bölge için de yapılıyor. TİP bu bölgede artıracağı oyla HDP’nin daha önce çıkardığı 5 sandalyeye kendi logosuyla 1 ekleme yapmayı hedefliyor.
Türkiye tarihinde genel seçimlerde en yüksek oy oranına sahip partiler hangileri?
Demokrat Parti, 1954 yılında yüzde 58.4 oy, 1950'de oyların yüzde 55.2'si, 1957'de 48.6'sını aldı
Adalet Partisi 1965'teki seçimlerde oyların yüzde 52.9'unu, 1969'da ise 46.6'sını aldı aldı.
AK Parti, 2011'de oyların yüzde 49.8'ini, 2015'te 49.5'ini, 2007'de 46.6'sını ve 2018'de 42.6'sını aldı
Anavatan Partisi 1983 yılında oyların yüzde 45.1'ini aldı.
CHP ise 1977 yılındaki seçimlerde oyların yüzde 41.7'sine ulaştı.