Sarp dağların arasında kurulu Ovacık'ta, kurak geçen kış mevsiminin ardından baharda etkili olan yağışlarla doğa canlandı.
İlçede yağışların bolluğuyla meralarda ot verimliliği arttı, yeraltı su kaynakları ile dağlardaki şelale ve buzul göllerin debisi yükseldi.
Yaklaşık 3 bin rakımlı Munzur Dağları'nın arasında bulunan Kırkmerdiven Şelaleleri de eriyen kar suları ve yağışların etkisiyle daha coşkulu akmaya başladı.
El değmemiş doğasıyla ilgi çeken şelaleler ve çevresi, bugünlerde günübirlik turlarla çevre illerden gelen doğa ve fotoğraf tutkunlarının uğrak yeri oluyor.
Araçlarıyla ilçedeki Gözeler köyüne gelen ziyaretçiler, gerekli hazırlıklarını yaptıktan sonra şelalelere doğru gruplar halinde yürüyüşe başlıyor.
Rotaları boyunca zorlu patikalardan geçen doğa ve fotoğraf tutkunları, yaklaşık 3 saatlik seyahatin ardından şelalelerin bulunduğu alana ulaşıyor.
Dört farklı noktada yer alan şelaleleri sırasıyla gezen ziyaretçiler, doğayla iç içe güzel vakit geçiriyor.
Dağcı Murat Bahçeci, Elazığ Doğa Sporları Kulübü olarak yaklaşık 80 kişilik bir grupla Ovacık'a geldiklerini söyledi.
"Bu bölgeye sahip çıkılsın, kirletilmesin ve çöp atılmasın"
Doğa harikası Kırkmerdiven Şelaleleri'ni görmek için zorlu yollardan geçtiklerini belirten Bahçeci, şunları kaydetti:
"Efsane ve herkesin hayran kalarak izlediği bir yer. Biz, geçen yıl da buraya gelmiştik, şelalelerin ön taraflarında kar vardı ve bu kadar coşkun akmıyordu. Bu yıl kar erken erimiş ama yağmurlar çok yağdığı için şelaleler coşkun akıyor. Buraya sahip çıkılsın, kirletilmesin ve çöp atılmasın. Birlikte getirdiğimiz evsel atıkları tekrar geri götürüp çöp kutularına atalım. Özellikle mangal yapmak amacıyla şelalelere gelmeyelim. Sadece yerinde ziyaret edip fotoğraf çekelim."
Türk Halk Müziği sanatçısı ve araştırmacı yazar Aygün Çam da Yukarı Fırat Bölgesi'nin güzelliklerini geziler sayesinde keşfetmeye çalıştıklarını belirtti.
Çam, Ovacık'ın Doğa Anadolu'nun en güzel ilçelerinden biri olduğunu ifade ederek, "Kırkmerdiven Şelaleleri ve vadisine doğru çok güzel yürüyüş gerçekleştirdik. Büyük ve küçük ölçekte dört şelale vardı. Bugüne kadar hayatımda gördüğüm en güzel şelalelerdi. Buranın doğal ortamı, coğrafyası ve sahip olduğu tabiat varlıklarıyla inanılmaz bir yer." dedi.
"Görsel olarak inanılmaz bir tabiat var ve insanları etkiliyor"
Yöre sakinlerinden Sercan Karataş ise geçen sene Ovacık'ta ilkbahar ve yaz aylarının kurak geçtiğini hatırlattı.
Karataş, bu yıl ilçede etkili olan yağışlarla doğanın güzelleştiğine işaret ederek, "Şu an mevsim güzel gidiyor. Çevre il ve ilçelerden şelalelere gezmeye gelen çok insan var. Burada görsel olarak inanılmaz bir tabiat var ve insanları etkiliyor." ifadelerini kullandı.
Doğasever Serpil Ülcan da Anadolu Dağcılık Spor Kulübü olarak arkadaşlarıyla Tunceli'ye doğa gezisi düzenlediklerini aktardı.
Doğa gezileriyle huzura kavuştuğundan bahseden Ülcan, "Şelaleleri herkesin keşfetmesini isterim, tam bir tabiat harikası. İnanamadım, her yerde ve her dağın içinde şelale var. Çok ilginç bir Mezopotamya." diye konuştu.
"Munzur Dağları'nın görüntüsü bana çok huzur verdi"
Meteoroloji mühendisi Fatma Yıldız Baykal da Kırkmerdiven Şelaleleri'ni çok beğendiğini belirterek, "Munzur Dağları'nın görüntüsü bana çok huzur verdi ve karların üzerinde yürümek çok güzel oldu." dedi.
Elazığ'dan gelen Emine Kayık da şelalelere ulaşmak için yaklaşık 10 kilometre yol yürüdüğünü ve bölgede eğlenceli anlar yaşadığını anlattı.
Hülya Dalar da Ovacık'ın güzelliklerini haberlerden gördüğünü ve ilçenin doğasını yerinde görmek için İstanbul'dan tura katıldığını belirtti.
Kaynak: AA