Dünya Nükleer Birliği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşanan enerji güvenliği endişeleriyle nükleer enerjide büyüme planlarının hızlandığını belirterek, "Nükleer enerjiye muazzam bir dönüş var ve bu sadece Avrupa'da değil, Güney Kore'den Japonya'ya, Hindistan'dan Kuzey Amerika'ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde geçerli." dedi.
Bilbao y Leon, birçok ülkenin net sıfır emisyon taahhütlerine nükleer enerji olmadan ulaşamayacağını anladığını, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin enerji krizinden önce bu planlarını dile getirmeye başladığını söyledi.
Ancak sektördeki büyüme planlarının enerji kriziyle önemli şekilde hız kazandığını dile getiren Bilbao y Leon, "Ülkelerde genel kamuoyu algısının yanı sıra finans sektörünün de nükleer enerjiye yönelik algısında önemli bir geri dönüş görüyoruz. Özellikle 'küresel kuzey' dediğimiz ülkelerde enerji güvenliği büyük bir öncelik haline geldi çünkü nükleer enerji şu anda gördüğümüz jeopolitik veya siyasi gerilimlerden bağımsız bir endüstri." diye konuştu.
Bilbao y Leon, bu nedenle Avrupa başta olmak üzere nükleer enerjiyi kullanan pek çok ülkenin mevcut santrallerinin ömrünü mümkün olduğunca uzatmaya karar verdiğini anlattı.
Avrupa'da neredeyse tüm ülkelerin nükleer enerji kapasitelerini artırma planı olduğunu kaydeden Bilbao y Leon, şöyle devam etti:
"Nükleer enerjiye muazzam bir dönüş var ve bu sadece Avrupa'da değil, Güney Kore'den Japonya'ya, Hindistan'dan Kuzey Amerika'ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde geçerli. Avrupa'da, Almanya hariç, ülkelerin nükleerden çıkış planlarında farklı yaklaşımlar var. Herkes Almanya'nın nükleerden çıkış sürecini konuşuyor olsa da Avrupa'daki çoğu ülke nükleer enerjiyi kullanmaya devam etmeyi ve kapasitesini artırmayı planlıyor. İngiltere, Fransa, İsveç, Hollanda, Çekya, Slovakya, Romanya, Estonya, Slovenya ve Hırvatistan'ın da aralarında bulunduğu birçok ülkenin büyüme planları mevcut. Enerji krizi ülkeler için ciddi bir alarm oldu. Enerji kriziyle birlikte artan enerji faturaları, politikacıları pragmatik, gerçekçi ve uygulanabilir kararlarla ilerlemeye mecbur bıraktı."
Bilbao y Leon, bunun son örneği olarak, Avrupa Komisyonunun kısa bir süre önce nükleer enerji kapasitesini 2050'ye kadar yüzde 50 artırma hedefini açıkladığını anımsattı.
Birlik olarak ülkelerin açıkladığı planlara dayandırarak yaptıkları projeksiyonlara göre, küresel nükleer enerji kapasitesinde büyük bir artış olacağını aktaran Bilbao y Leon, "Dünyada nükleer enerji kapasitesinin 2040 itibarıyla 931 gigavata kadar çıkabileceğini öngörüyoruz. Bu, mevcut kapasitenin 2,5 katı." bilgisini paylaştı.
Bilbao y Leon, bu projeler arasında ilk dalganın 2030'a kadar faaliyete geçecek yeni santrallerden oluştuğunu söyledi.
Bunların bir kısmının Kuzey Amerika'da, Türkiye dahil birçoğunun ise Avrupa'da olduğunu dile getiren Bilbao y Leon, "Şu anda dünya genelinde inşa halinde 61 nükleer enerji santrali var. Bunlardan biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk ünitesinin önümüzdeki yıl faaliyete geçmesini bekliyoruz. Bu çok iyi bir gelişme ve diğer üniteler de kısa süre içerisinde bunu takip edecek. Akkuyu'daki 4 ünitenin de 2030'dan önce faaliyete geçmesini bekliyoruz. Türkiye'de nükleer enerjide başka projeler olduğunu da görüyoruz." diye konuştu.
Bilbao y Leon, nükleer enerji santrallerinin zamanında ve doğru bütçe planlamasıyla hayata geçmesiyle finans dünyasının sektöre çok daha uygun maliyetli finansman sağlamasını beklediklerini kaydetti.