9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde Türk Bilimsel Araştırma Kampı’nın bulunduğu Horseshoe Adası’ndaki buzulda son 2 yılda görüntülenen erime seviyesi, buzulların önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Dünya Meteoroloji Örgütünün (WMO), BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile ortaklaşa başlattığı girişim, milyonlarca insan için uzun vadede su güvenliğini tehlikeye sokacağı için tatlı su kaynaklarını korumayı ve güçlendirmeyi amaçlıyor.
Buzulların dünyanın iklimi ve ekosisteminde önemli rol oynadığı da yadsınamaz bir gerçek olarak kabul ediliyor.
Antarktika’daki buzullar dünyadaki tatlı su kaynaklarının yüzde 70 gibi önemli bir kısmını oluştururken, Dünya Buzullar Günü kapsamında küresel ısınmanın etkileriyle eriyen buzullara ve dünyanın iklim dengesindeki değişikliklere dikkati çekmek hedefleniyor.
9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda tamamlandı.
9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, 21 Mart'ın Dünya Buzullar Günü ilan edildiğini belirterek, "Neden başka bir şey değil de bu sene bir buzul günü ilan edildi? Aslında özellikle sadece Antarktika'da olduğumuzda sağa sola yalpalanan bir gemide bir noktadan diğer noktaya intikal etmeye çalıştığımız seyirde etrafta buz dağları gördük. Bu buzdağları normalde karasal alandan kopan parçalardı." ifadelerini kullandı.
Özsoy, buz dağlarındaki erimelerin ciddi tehlikeler oluşturduğuna dikkati çekerek, "Su dolu bardağa buz koyduğumuz zaman o suyun taştığını görürüz, aynı şekilde karasal alanda olduğu için buzlar koptuktan sonra denize ve okyanusa intikal ettiğinde deniz suyu seviyesini, okyanus seviyesini artırıcı etkiye sahip.” dedi.
Sadece Antarktika'nın buzullarının tamamının erimesi halinde dünyadaki deniz suyu seviyesinin 70 metre artabileceğini belirten Özsoy, "Son dönemlerde bütün medyada sürekli duymaya başladık. Şu kadar büyüklükte bir buzul koptu, şu kadar büyüklüğünde bir buzul kayboldu diye.
Şimdi bu buzullar, deniz suyu seviyesini artırdığı gibi iklim sisteminin de omurgası. Sonuç olarak bu buzulları kaybettiğimiz sürece hem ekosistem hem de iklim sistemi etkileniyor." diye konuştu.
Bilim insanları, insansız hava araçları (İHA), uydu tabanlı ölçme yöntemlerini kullanarak, kar ve buzul alanlarındaki erimeleri tespit ederek söz konusu erimelerin takibini yapabiliyor.
Türkiye, Antarktika’ya düzenlemiş olduğu ulusal seferlerde insansız hava araçları ve uydu tabanlı ölçme yöntemleriyle kar ve buzul alanlarındaki erimelerin, küresel konumlandırma sistemi (GNSS) ile atmosferik su buharı, deniz, buz ve kar seviyeleri gibi önemli parametrelerin takibini gerçekleştiriyor.
"Ulusal Kutup Bilim Stratejisi" kapsamında ulusal ve uluslararası boyutta önemli ve öncelikli bilimsel temalardan biri olan "küresel iklim değişikliği" konusunda da çalışmalar yürüten bilim insanları, 2022 ve 2023 yılları arasında yaklaşık 100 metrekarelik kar ve buzul alanlarında ortalama 7 metreküplük azalma olduğuna işaret ediyor.
Bu oran, Antarktika'ya oranlanacak olunursa, sadece bu 3 yılda kaybedilen miktar Türkiye büyüklüğünde buz kaybına işaret ediyor.