İstanbul'un incisi Galata Kulesi'nin eski resimleri ve bilinmeyen hikayesi:
528 yılında, Bizans İmparatoru Fener Kulesi olarak yaptırmış. Kule 1453 yılına gelene kadar birçok tahribat yaşamış, neredeyse her yüzyılda bir yenilenerek tekrar yaşama dahil edilmiş.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kasımpaşa tersanelerinde çalışan mahkumlar için zindan olarak kullanıldığı söylenir. III. Murat zamanında kısa bir süreliğine rasathane olarak kullanılmış.
Ancak o dönem insanlarının pozitif bilime yaklaşımlarından ötürü bu kullanım amacı fazla uzun sürmemiş. 17.yy’da ise yangın kulesi olarak devam etmiş.
Galata Kulesi; tarihi bir olaya tanık olmakla da ünlüdür aslında. Kimilerine göre efsane, kimilerine göre ilginç bir olgudur .1638 yılında Hezarfen Ahmet Çelebi’nin tahtadan yaptırdığı kanatlarını sırtına takıp, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçtuğu söylenir.
Bu uçuş Avrupa’da büyük bir ilgi görmüş, İngiltere’de de bu uçuşu gösteren gravürler yapılmış.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında Galata Kulesi için yenileme projeleri yapılmıştır. Bunlardan biri de Mimar Aram Tahtaciyan’nın projesi…
Galata Kulesi’nin üzerine 40 metre yüksekliğinde çelik konstrüksiyondan yapılmış eklenti inşa edilecek ve balo salonu, lokanta, tiyatro salonu gibi birimler yer alacaktı. Belki de günümüzde bu tarihi güzellikten geriye bir şey kalmayacaktı.
Galata Kulesi geçmişte ve günümüzde birçok üzücü olaylara da tanık olmaktadır. Bunların en bilindik olanı; sürekli intihar etmenin eşiğinde olan hatta defalarca intihar girişimlerinde bulunan Ümit Yaşar Oğuzcan'ın, oğlunun kuleden atlayarak intihar etmesidir.
Söylenene göre; babasının bu ruh halinden etkilenerek ona bir ders vermek istemesi üzerine bu üzücü olay gerçekleşmiştir. 1500 yıldır ayakta kalan ve hala direnen bu yapının uzağından, yakınından, kıyısından, köşesinden geçerken artık onu tanıyarak baktığımızda, bu kez ne hissedeceğiz? Anlayabilecek miyiz?
Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun dediği gibi; ‘’İstanbul deyince aklıma kuleler gelir, ne zaman birini çizsem öbürü kıskanır ama şu Kız Kulesi'nin aklı olsa Galata Kulesi'ne varır bir sürü çocukları olur.’’