İşte Fatih Sultan Mehmet'in görenleri şaşkına çeviren o defteri...
Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet'in çocukluk dönemine ait olduğu düşünülen defterdeki çizimler bir hayli merak uyandırdı.
Topkapı Sarayı arşivinde bulunan defter ilk defa tarih araştırmaları yaparken Süheyl Ünver'in dikkatini çekti.
Defterde Arapça, Yunanca ve Latince harfler çalışılmış ve bir çocuk için oldukça zor olan çizimler yer alıyor.
Bazıları yarım çizilmiş olan tuğralardan açıkça Mehmed b. Murad Han namı okunuyor.
Dolayısıyla padişah adayı olan Şehzade Mehmed'in, ileride kullanacağı tuğralarını çizdiği tahmin ediliyor.
Fatih'in çocukluğuna inip zihin ve hayal dünyasında gezinmeye, defterini karıştırmaya ne dersiniz?
Sultan II. Abdulhamid sarayda bulup, bakımını yaptırıp yeniden ciltlettirdiği, Hazine-i Hümayun'a koyacak kadar önem verip, sakladığı bir 'çocuk' defteri. Defterin kâğıtlarının Fatih'in babası Sultan II. Murat Han dönemine ait olduğu kesindir.
Zira defter, o dönem İtalya’dan getirilen kâğıtlardan imal edilmiştir. Bize intikal edip araştırmalara konu olması ise, 1940’lara doğru Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in Topkapı Sarayı arşivinde bu deftere rastlaması ve 20 yıl süren incelemeleri sonucunda gerçekleşir.
Süheyl Ünver, 1961 yılında çalışmalarını nihayete erdirip, defterin Fatih'e ait olduğuna karar kılar ve bu defteri "Fatih’in Çocukluk Defteri" adıyla yayınlar.
Fatih Sultan Mehmed döneminde sanata ve sanatçıya çok değer verilmiştir. Onun devri sanatın altın çağını yaşadığı devirdir. Saray nakkaşhanesini kurması, minyatür sanatının ilk örneklerinin verilmesi onun zamanında olmuştur. Bunda kuşkusuz sanata yatkın kişiliğinin payı vardır. Avni mahlasıyla şiirler yazan, 'Divan'ı olan ilk padişahtır o. Bu defterden anlıyoruz ki, Fatih şiire olduğu kadar resime de meraklıdır. İtalya'dan getirttiği sanatçılara portresini yaptıran ve Padişah Portreciliği geleneğini başlatan da kendisidir.
Fatih'e dair bilinen en eski belge olan bu defter, genç şehzadenin tuğra denemelerinden tutun da, Doğulu ve Batılı özellikler taşıyan portre çalışmalarına, hayvan figürlerine, çiçek ve süslemelere kadar birçok karakalem çalışması barındırıyor. Daha genç yaşta Fatih'in, resme kabiliyeti ve tezyinî sanatlara ilgisi olduğunu defterdeki çizimlerden anlıyoruz. Defterdeki bu süsleme formları -hatayi, yaprak ve goncalar- dönemin karakteristik tezhip motiflerinden esinleniyor.
Besmele ile başlayan bu defterde Fatih, padişah olacağı zaman kullanacağı imzası olan tuğrasının en güzel formunu oluşturmaya çalışmış. Sultan Mehmed bin Murad Han isminden sonra El-Muzaffer Daima ibaresini de eksik etmez Fatih, denemelerinde. O zamandan lügatine koymuştur zaferi.
Küçük yaştan beri çok dilli ve çok kültürlü ortamda yetişen Fatih, eğitimini aldığı Arap, Fars ve Yunan dillerinde yazılar yazmıştır defterine. Şiir yazma girişiminde bulunmuş, bir iki beyit karalamış.
Defter, insanlar ve hayvanlar üzerinde yaptığı gözlemi göstermesi bakımından önemli. Yandan görünen gövdesinin yarısının çizildiği at başları, leylek, kartal, baykuş karikatürleri çizmiş.
Kesin ve muntazam çizgilerle gözlemini yansıttığı bu karikatürler, usta bir elden çıkmış intibaını uyandırıyor. Zira ayrıntılar geçiştirilmemiş, detaylar özenle aktarılmış.
Kuşların gagasındaki zariflik ne kadar da güzel yansıtılmış. Acaba kuş mu besliyordu genç şehzade?
Atın öne uzanmış sağ ayağındaki inceliğe bakın. Yıllar sonra Fatih'in, İstanbul surlarına dayandığı resmedilirken yine atın bir ayağı önde, şaha kalkmış olacaktır.
Yüz ifadelerinin başarıyla yansıtıldığı insan portreleri, Fatih'in ressamlardan sanat eğitimi aldığını gösteriyor.
Yüzdeki anlatımı yakalamaya gayret etmiş Fatih. Bıyıklı, sakallı ve sarıklı tipler olduğu gibi, Batılı insanların portreleri de vardır defterde. Kim bilir saray erkânından kimleri çizdi?
Kendisine yabancı dil öğreten Batılı hocalarını mı resmetmek istemiştir şu portrelerde? Belki de şu gümrah sakallı, ön cepheden çizilmiş kişi Fatih'in hocası Molla Gürani'dir, neden olmasın?
Defter, Fatih'in hem Osmanlı figürlerine, hem Batı sanatına olan ilgisini gösteriyor, her yönüyle merak uyandıran sultanın gençliğine ait somut iz ve işaretler taşıyor. Fatih'in müsvedde defterindeki hâlâ gizemini koruyan bu çizimler meraklılarının ilgisine açık.