Fatih Sultan Mehmet'in, Venedikli ressam Gentile Bellini'ye 1480 yılında yaptırdığı tablosunun sırrı 544 yıl sonra ortaya çıktı.
Tabloda yer alan detaylar, 500'ü aşkın yıllık sırları günümüzle buluşturuyor. X platformu üzerinden hazırladığı bilgiselle tablonun detaylarını yazıya döken askeri tarihçi Erhan Çavdaroğlu'nun bilgiselini derledik.
İşte Fatih Sultan Mehmet'in tablosunda yer alan 500 yıllık sırlar...
Sultanın içine resmedildiği tak (kapı), San Zaccaria Venedik Kilisesi'nin aynı yıl yapılan kapısı ile neredeyse birebir yapılmıştı. Kapının Bellini'nin İstanbul'a geldiği yıl inşa edilmiş olması, buradan ilham aldığı tezini doğrular nitelikte.
Kapı metaforu Osmanlı sarayı içinde özel bir öneme sahipti. Sultan Dersaadet kapısı adı verilen sarayın 3. kapısının ardında yaşardı ve cihanı, üç kapılı sarayda yönetirdi.
Tablonun sağında ve solunda yer alan altı adet taç, Sultan II. Mehmed'e kadar gelen altı Osmanlı hükümdarını temsil ediyor.
Portrenin bittiği yerden adeta resimin dışına doğru taşan mücevherlerle işli kumaş ise kapının, yani sarayın dışına dünyaya doğru açılan Osmanlı İmparatorluğu'nu temsil ediyor. Kumaşın tam ortasında yer alan incili taç ise, Sultan Mehmed'in yedinci Osmanlı sultanı olmasına bir nazariyedir.
Yine kumaş parçasının üzerinde yer alan yeşil, kırmızı ve beyaz mücevherlerle işli olan ve dört adet bulunan taşlar Osman Gazi'nin rüya mekanıbnamesine olan önemli bir atıf olarak değerlendirilir.
Şehir, iki safir ve zümrüt taşının ortasında yer alan bir elmas ile anlatılır ve bu yüzük Osman Gazi'nin parmağındadır.
Yine aynı kumaş üzerinde yer alan 24 adet inci ise, Oğuzlar'ın 24 boyuna yapılan bir atıftır.
Tabloda Sultan Mehmed'in iç elbisesi olarak görülen ve 'çapan' olarak tarif edilen kıyafet, imparatorun halen geleneksel Türk giyiminden ayrılmadığını göstermesi bakımından oldukça önemlidir.
Zira bu dönemden sonra Osmanlı sultanlarının portrelerinde yahut minyatürlerde iç elbise olarak çapan tercih etmedikleri görülecektir.