Kuş
Göçebe yaşam pratiklerinin doğa ile mutlak bir uyum içerisinde olmayı gerektirdiğinden daha önce bahsetmiştik. Bu bakımdan göçebe Türk toplulukları için, doğanın diğer bütün unsurları gibi hayvanlar da oldukça önemliydi. Hayvanlara verilen önemin en güzel ve renkli yansıması ise kilimlerde ortaya çıkıyordu.
Eski Türk toplumlarında kuş şekilleri, birden fazla anlam barındıran bu nedenle kilimlerde sıklıkla kullanılan figürlerdi. Örneğin kartal figürü gücü ve kahramanlığı, bülbül şanslı ve bereketli bir yaşamı, baykuş ise kötülüğün sembolü olarak kilimlere işleniyordu.
Ejderha
Pek çok diğer unsur gibi ejderha figürü de geleneksel Türk kiliminde bereket sembolü olarak kullanılıyordu. Çoğunlukla pençeleri bir aslan pençesine, kuyruğu ise bir yılana benzeyecek şekilde kilimlerin üzerindeki yerini alan ejderhanın, havanın ve suyun mutlak hakimi olduğuna inanılıyordu.
Akrem
Akrep figürü, geleneksel kilim motifleri arasında oldukça önemli bir yere sahip. Bu sebeple söz konusu geleneksel Türk kilimi olduğunda, akrep motifi ile süslenmiş çok sayıda eşsiz esere rastlamak mümkün. Peki, akrep motifi geleneksel Türk kilimi için neden bu kadar önemli, neden bu kadar çok kullanılıyor?
Akrep motifi, Türk kültüründe ölümü simgeliyordu. İşte figürün geleneksel kilimde kendisine yer bulmasının sebebi de buydu. Göçebe Türk kavimleri; ölümü simgeleyen akrep motifinin, kendilerini ölümden ve dışarıdaki diğer tehlikelerden koruyacağına inanıyor, bu nedenle akrep figürü geleneksel kilim motifleri içerisinde yaygın olarak kullanılıyordu.
Bereket
Doğa, göçebe Türklerin hem maddi hem de manevi dünyasında oldukça önemli bir rol oynuyordu. Göçebe yaşam tarzının getirdiği tabiat ile mutlak bir uyum içerisinde olma zorunluluğu, göçebe Türklerin kültür unsurlarına da oldukça derinden nüfuz ediyordu.
İşte bu nedenle “bereket” de geleneksel kilim motifleri içerisinde oldukça önemliydi. Bununla birlikte Türk kilimlerindeki bereket motifi, temelde üç farklı şekilde işleniyordu. Bereket kavramı kilimler üzerinde zaman zaman kayalar, ırmaklar ve dağlar ile bir anlatıya dönüşüyor, bazen de ağaç, yaprak ve çiçek gibi motifleri bir araya getirilerek bolluk ve bereketi sembolize ediliyordu. Son olarak, kilimlerin üzerine işlenen çeşitli meyveler ve koç, balık, boğa ve geyik gibi hayvan figürleri de aslında Türk kültüründe bereket kavramına verilen değerin bir yansımasıydı.
Bukağı
Eski Türkler arasında yaygın olarak kullanılan kilim motiflerinden biri de bukağı idi. Genel olarak hayvanların; özel olarak ise atların ayaklarına bağlanan demir zincirin adı olan bukağı, geleneksel Türk kiliminde aile birliğinin, birlikteliğin ve beraberliğin sembolü olarak kullanılıyordu.
Elibelinde
Türk kültürünün en önemli ürünlerinden olan kilimlerde, özellikle de Anadolu coğrafyasında dokunan kilimlerde insan figürü, doğanın diğer unsurlarına kıyasla daha nadir olarak kullanılıyordu. Ancak “insansı” bir motif olan, oldukça önemli bir sembol vardı. “Elibelinde” olarak isimlendirilen bu motif geleneksel Türk kilimlerinde dişiliğin, anneliğin ve doğurganlığın sembolüydü.
Bununla birlikte bereket, mutluluk ve neşe gibi kavramlar da elibelinde figürü ile somut hale getiriliyordu. Türk toplulukları arasında çok eski zamanlardan beri kullanılan motif, Anadolu coğrafyasında da oldukça popülerdi ve burada “ana kız,” “gelin kız” veya “çocuklu kız” gibi isimlerle de anılıyordu.
Göz
Geleneksel kilimlerde çok sık kullanılan motiflerden biri de göz motifi idi. Kilimlere işlenen göz motifinin, yaşanılan coğrafyayı ve içerisinde yaşayanları “kem gözlülerden” ve “kötü bakışlardan” koruyacağına inanılıyordu. Öte yandan bu önemli motif, özellikle Anadolu dokumalarında eli belinde ve bereket motifleri ile birlikte kullanılıyordu.
Geyik
Geyik, geleneksel kilim motifleri içerisinde oldukça popüler ve önemli bir motifti. Çünkü kadim Türk inancında bilgeliğin ve sonsuz mutluluğun bir yansıması olarak görülüyordu.
Hayat ağacı
Yaşamı ve yaşamın devamlılığını simgeleyen hayat ağacı motifi, özellikle Anadolu Selçuklu dönemindeki en yaygın kilim motiflerinden biriydi. Öte yandan hayat ağacının, dünya ile cennet arasında bir köprü görevi gördüğüne inanılıyordu. Ayrıca bu güzel motife kaynaklık eden ağaçlar, çoğunlukla zeytin, nar, hurma veya palmiye ağaçlarıydı.
Koçboynuzu
Elbette, Türklerin kadim inançlarında tabiat unsurlarının hemen hepsi büyük bir öneme sahipti. Birlik, beraberlik, mutluluk ve yaşam gibi kavramlara atfedilen değer de, kavramların farklı şekillerde, farklı yapılarda ortaya çıkmasına neden oluyordu. Ancak günümüzden çok uzun zaman önce yaşayan Türk toplulukları için hayati öneme sahip başka kavramlar da vardı. İşte koçboynuzu da o kavramlardan biriydi.
Koçboynuzu, kadim Türk geleneğinde kahramanlığın ve gücün sembolüydü. Bu nedenle son derece yaygın bir kilim motifi olarak kullanılıyordu. Ayrıca bazı mezar taşlarına da koçboynuzu motifleri işleniyordu.