George R.R Martin'in "A Song of Ice and Fire" serisinden uyarlanan Game of Thrones, hepsi birbirine oldukça ilginç şekillerde bağlı olan çok sayıda harika karaktere sahipti.
İster aile, ister arkadaş, ister düşman olsunlar, aralarındaki karmaşık ilişkiler diziyi izlemeyi heyecan verici hale getiriyordu.
Bu ilişki döngüsünde Daenerys Targaryen ve Jon Snow'un aile bağı, hikayeyi büyük ölçüde sarstı. İki önemli karakterin yolları ilk kez 7. Sezonda kesişmişti.
Jon ve Daenerys nihayet tanıştığında, hayranlar büyük bir sırrı öğrendi.
Jon Ned Stark'ın oğlu değil, Rhaegar Targaryen ve Lyanna Stark'ın çocuğuydu. Bu da Daenerys'i Jon'un teyzesi yapıyordu.
Ancak ortaya çıkan bilgiye göre George R.R. Martin, başlangıçta Jon'un Daenerys'ten bile daha rahatsız edici bir aşka sahip olmasını planlamıştı.
George R. R. Martin'in ilk planlarına göre, Jon Snow'un (Kit Harington) Daenerys Targaryen (Emilia Clarke) ile değil, Arya Stark ile romantik bir ilişkisi olacaktı.
Yazar, kitap serisinin ana hatlarını oluştururken, başlangıçta Arya'nın (Maisie Williams) daha sonra kuzeni olduğu ortaya çıkan üvey kardeşi Jon'a karşı bir şeyler hissetmesini planlamıştı. Martin, bu planını şu sözlerle kitap forumunda paylaşmıştı:
"Arya, sadece üvey kardeşi değil, aynı zamanda bekârlık yemini etmiş bir Gece Nöbeti mensubu olan Jon'a aşık olduğunu dehşetle fark edene kadar daha bağışlayıcı olacak. Tutkuları üçleme boyunca Jon ve Arya'ya eziyet etmeye devam edecek, ta ki Jon'un gerçek ailesinin sırrı son kitapta nihayet ortaya çıkana kadar."
Kitap serisinin ilk planının aksine, dizide Arya ve Jon'un yakın bir ailevi ilişkisi vardı. Jon, Arya'ya bir akıl hocası gibi davranıyor ve ona daha sonra kılıcı İğne'yi veriyordu.