Bütün bu isimlerinden toplantı yaptığı bir odada ise Kazım Karabekir'in ruh çağırması… Bütün bu yaşananlar ise Cebesoy'un hatıralarında yer alıyor.
Önce Karabekir Paşa'ya inanmıyorlar, yapmasını istiyorlar. Karabekir Paşa ise odadaki bütün bu isimleri hayrete düşürüyor.
Gerisini Ali Fuat Cebesoy'dan dinleyelim:
Salona geçtiğimiz zaman, bir de ne görelim: Kazım Parabekir Paşa, Fevzi ve Cevat paşalarla ispritizma nazariyatı hakkında hararetli münakaşalar yapıyor, onları inandırmağa çalışıyordu... Gazi ile ben münakaşaları sadece dinledik.
Kâzım Karabekir, Fevzi Çakmak ve Cevat Çobanlı paşalar ispritizma (ruh çağırma) üzerinde tartışırlar. Mustafa Kemal ve Ali Fuat Cebesoy bu hararetli tartışmaları sessizce dinlemektedir.
Fevzi Paşa, ispritizmayı hiç ciddiye almadığını; Cevat Paşa ise ancak gözleriyle görürse inanacağını ileri sürmektedir. Ruh çağırmaya inanan Kâzım Paşa hemen masa etrafında bir celse düzenlemeye davet eder.
Fevzi Paşa “Ben sadece seyrederim,” diyerek masadan uzaklaşır.
Cevat Paşa, Mustafa Kemal’in bir göz işaretiyle masanın başına geçer.
Hazırlık tamamlandıktan sonra Kâzım Karabekir, II. Abdülhamit’in ruhunu çağırmaya başlar.
Az süre sonra Kazım Paşa “geldiğini” söyler ve, Cevat Paşa’nın arzusu üzerine II. Abdülhamit’e şimdi ne yaptığını sorar. II. Abdülhamit güya dünyada çok kötülük yaptığı için azap çektiğini söyler!
Bundan pek tatmin olmayan Cevat Paşa, Fevzi Paşa’nın cüzdanında kaç lira bulunduğunun sorulmasını ister. İşin tuhafı, verilen cevap doğrudur! Fevzi Paşa inanmaz; “Bu alelade bir tesadüften başka bir şey değildir!”
Karabekir Paşa o gün günlüğüne şunları yazmıştı:
Şubat 1924, Ordu müfettişlerine ruhçuluk tecrübesi yapıldı.
Yine Karabekir, yıllar sonra 'Rüya' adlı şiirinde 2. Abdulhamit ile konuştuğunu iddia edip şunları yazmıştı:
"Beni ve saltanatı devirenler arasında sen de vardın
Hele sonuncusunda hem de mebus hem kumandandın
İstiklal Harbini sen kurdun ve bașı da sen buldun"