Eylül ayıyla beraber yaz mevsimini geride bırakarak sonbaharın tatlı esintilerine kucak açıyoruz. Hayatımızın pek çok alanında değişikliğe yer verdiğimiz sonbahar aylarında en büyük değişim ise doğada ve ardından vücudumuzda kendini gösteriyor. Pek çok hastalığa davetiye çıkaran bu mevsimsel geçişler de alerjisi olan kişiler için sık sık hapşırmak kaçınılmaz oluyor.
Bir savunma mekanizması olan hapşırma için yıllardır halk arasında "kalbin bir saniye durduğu an" şeklinde benzetme yapılıyor. Hatta öyle ki hapşıran kişinin kalbinin durduğuna inanıldığı için "Çok yaşa" şeklinde bir söz dahi ortaya çıkıyor.
Peki ama gerçekten hapşırdığımızda kalbimiz duruyor mu?
Hapşırma sırasında vücudun kalp de dahil olmak üzere tek bir organı dahi çalışmasını anlık veya uzun süreli olarak durdurmamaktadır.
İddianın Kökeni
Hapşırma davranışının şiddeti ve o anda hissedilenler, sanki organların bir kısmı duruyormuş gibi bir algı yarattığı için, antik zamanlardan bu yana hapşırma ile vücut faaliyetleri arasında bir ilişki var zannedilmiştir.
Neden hapşırırız?
Hapşırmayı tetikleyen olgu, büyük çoğunlukla burun içerisindeki sinir uçlarının düzensiz uyarılmasıdır. Bu düzensiz uyarılma, beyinde burnun içerisinde rahatsız edici bir yapının bulunduğu şeklinde yorumlanır. Böylece "hapşırma" ismini verdiğimiz, yüksek şiddetli kasılma ve güçlü nefes verme refleksi devreye girer.
Hapşırma refleksinin gerçekleştirilebilmesi için beyin derin nefes alma komutunu verir, bütün göğüs kafesi genişler ve gerilir. Gerilme sırasında akciğer basıncı hızla yükselir. Dil damağa yapışır, gözler kapanır ve beynin ikinci komutuyla akciğerlerdeki hava hızla dışarıya, burun ve ağız yoluyla çıkar. Bu süreçte, burnu rahatsız eden olgunun da sistemi terk etmesi hedeflenir.
Hapşırırken gözlerimiz neden kapanır?
Gözlerin hapşırma sırasında kapatılmasının ve hiçbir şekilde bilinçli olarak açılamamasının sebebi tam olarak bilinmemektedir; ancak Massachusetts Göz ve Kulak Araştırmaları direktörü Dr. Bonnie Henderson bunun ana sebebinin ağızdan ve burundan çıkan mikroorganizmalardan ve parazitlerden gözü korumak olduğunu iddia etmektedir. Ancak birçok diğer bilim insanı bunun spesifik bir sebebi olmadığını, tek sebebin vücuttaki birçok kasın bu refleks sırasında kasılması sebebiyle göz kapaklarının da kasılarak kapandığını düşünmektedir.
Hapşırırken kalbimiz duruyor mu?
Hapşırma sırasında olan olayların hiçbiri, kalbin çalışmasını etkilemez. Amerikan Kardiyoloji Koleji'nin eski başkanı Prof. Dr. Richard Conti, hapşırmanın insanda "kalbin teklemesi" hissini uyandırmasından ötürü böyle bir mitin yayıldığını düşünmektedir. Yapılan hiçbir araştırmada hapşırma sırasında kalbin işleyişinin aksadığına dair en ufak bir veri dahi bulunamamıştır.
KAYNAK: Evrim Ağacı