HÜRRİYET KAHRAMANI TALAT PAŞA
Tam adıyla Mehmet Talat Bey, 1898-1908 yılları arasında Selanik’te posta memurluğu yaptığı sırada Jöntürk hareketinde önemli görevler aldı.
Talat Bey, 1908 ihtilalinden sonra “Osmanlı İttihat ve Terakkî Cemiyeti” adını alan Jöntürk örgütünün en önemli idarecilerinden biri hâline geldi.
31 MART'TA HEDEF
31 Mart İsyanı’nda isyancıların boy hedeflerinden biri hâline gelen Talat Bey, isyanın üçüncü günü Hareket Ordusuna katılmak, Meclis-i Mebusan ve Ayan azalarını toplayabilmek için Doktor Nâzım Bey’le birlikte Ayastafanos’a gitti. Yat kulübünde toplanan diğer mebusan ve ayanla birlikte padişahın “Kanun-u Esasi”ye sadık kaldıkça saltanat haklarının korunacağına dair sadarete çekilen telgrafa imza attı. Sultan Abdülhamit’in hal edilmesinden sonra Talat Bey, ayan ikinci başkanı Gazi Ahmet Muhtar Paşa ile birlikte Reşat Efendi’ye tahta çıktığını bildiren heyetin başkanlığını yaptı.
ERMENİ TEHCİRİNDE CEPHE GERİSİNİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLADI
Talat Paşa, sadrazamlık yaptığı Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın Doğu bölgelerinde Çarlık Rusyası’yla işbirliği yapan Ermenilerin tehcirinde de cesur tavırlarıyla öne çıkmıştır. 1915’teki Ermeni Tehciri’yle birlikte Çarlık Rusyası’yla işbirliği yaparak Türk köylerini basan, komitacılık yapan Ermeniler Osmanlı’nın çeşitli bölgelerine sürgün edildi. Böylelikle Osmanlı’nın cephe gerisindeki güvenliği sağlanmaya çalışıldı.
ATATÜRK'ÜN GÖRÜŞLERİ
Atatürk, Talat Paşa’nın şehit edilişinin haberini aldıktan sonra arkasından gözyaşları dökerek: “Vatan büyük bir evlâdını, inkılâp büyük bir teşkilatçısını kaybetti” demişti.
Atatürk İttihatçı liderlere ve Talat Paşa’ya sahip çıkmıştır. Şehit edilen İttihatçıların ve Nemrut Mustafa Divanı tarafından tehcir nedeniyle idama mahkum edilenlerin yakınlarına 1924 ve 1926 yıllarında iki yasayla maaş bağlatıldı. “Ermenilerin şehit ettiği devlet adamlarının yakınlarına vatani hizmet tertibinden maaş verilmesine dair kanun” ile Talat Paşa'nın eşi Hayriye Hanım'a 25 Lira maaş bağlandı.
15 MART'TA ŞEHİT EDİLDİ
Taşnak Partisi’nin İttihat ve Terakkî erkânının öldürülmesi kararı üzerine terörist Soğomon Tehliryan, 15 Mart 1921 tarihinde Talat Paşa'yı Berlin’in Charlottenburg semtindeki Hardenbergstrasse’deki evinin önünde yakın mesafeden başına ateş etmek suretiyle öldürdü.
Berlin, Tampelhof'ta inşasına öncülük ettiği camide kılınan cenaze namazına kalabalık bir katılım oldu; imparatorun başmabeyncisinin yanı sıra Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dışişleri ve Adalet Bakanlarının temsilcileri cenazede hazır bulundu. Berlin'deki Türk mezarlığına defnedildi.
ÖLDÜĞÜNDE CEBİNDE 10 MARK VARDI
Öldüğünde cebinde 10 mark çıkan Paşa'nın nâşı, 1943 yılında çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı ile yurda getirilerek İstanbul Abide-i Hürriyet Tepesi'ne defnedildi.
“BEN YATAĞIMDA ECELİMLE ÖLMEM”
Bir gün annesine yazdığı bir mektupta ise "Anacığım, ben nasıl olsa yatağımda ecelimle ölmem. Beni muhakkak öldürürler. Kendinizi bu akıbete hazırlayın" demişti.
TERÖRİSTİN HEYKELİ ERMENİSTAN'DA
Talat Paşa’yı şehit eden terörist Tehliryan’ın heykeli 2019 yılında Ermenistan’a dikilmişti. Heykelde Talat Paşa’nın başının katil Tehliryan’ın ayağının altında gösterilmesi büyük tepki çekmişti.
"BU HEYKELLE MÜCADELE VATAN GÖREVİ"
Vatan Partisi Öncü Gençli, skandal heykelin dikilmesinin ardından Ankara’da yaptığı basın açıklamasında "Bu nefret heykeli açık bir provakasyondur. Türk milletine hakaret eden bu heykele karşı mücadeleyi bir vatan görevi olarak görüyoruz. Vatan Partisi Öncü Gençlik olarak söz veriyoruz, Talat Paşa’nın başını yerde koymayacağız!" demişti.
TALAT PAŞA KOMİTESİ
Talat Paşa Komitesi; “Ermeni Soykırımı” yalanlarına ve Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nı bir “soykırım suçu” olarak göstermeye çalışan emperyalist ülkelere karşı, milli devletimizi savunmak, milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek amacıyla, Türkiye’nin vatansever aydınlarınca kurulmuştur.
Talat Paşa Komitesi, 2005 yılından itibaren Avrupa’daki Türkleri harekete geçirerek Ermeni Soykırımı yalanına karşı mücadele etti. Kitlesel mitingler düzenledi.
(Doğu Perinçek, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile birlikte)
"ERMENİ SOYKIRIMI" YALANI ÇÜRÜTÜLDÜ
Son olarak Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile İsviçre devleti arasındaki “Soykırım” davası AİHM’e taşındı. 17 Aralık 2013’te AİHM 2. Daire Perinçek-İsviçre Davası’nda Doğu Perinçek lehine karar verdi.
AİHM 2. Dairesi ve AİHM Büyük Dairesi, uluslararası hukuk açısından şu tarihsel saptamaları yapmıştır:
“Soykırım suçunun varlığına yetkili mahkeme karar verir”.
“Soykırım suçunu, hükümetler veya kurumlar veya milletler, başka deyişle tüzel kişiler ve topluluklar işlemez. Aynı zamanda bu tür kurumlar ‘soykırım yapıldı’ yargısında bulunmaya da yetkili değildir.”
“1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğine dair yetkili mahkeme kararı yok.”
“1915 olayları Yahudi Soykırımından farklıdır.”
“Doğu Perinçek Ermenilere karşı bir aşağılama ve nefret söyleminde bulunmuyor.”
“1915 olaylarının tartışılması özgürlüğü güvence altındadır.”
Böylece “Ermeni Soykırımı” yalanı, AİHM kararıyla yerle bir edilmiştir.