İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Strateji Başkanlığı tarafından 13-21 Ocak 2022’de “Sokak Hayvanlarına Bakış ve Toplumsal Güvenlik Algısındaki Yerleri” anketi yapıldı. Hürriyet Yazarı Nedim Şener de bu anketi köşesine taşıdı.
Anket; Ankara, Adana, Balıkesir, Bursa, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon, Erzurum ve İstanbul’da 1.105 kişi ile yapıldı.
“Sokak hayvanlarını tehlikeli buluyor musunuz?” sorusuna, “Tehlikeli buluyorum” diyenlerin oranı yüzde 34.3, “Tehlikeli bulmuyorum” diyenlerin oranı yüzde 45.1, “Emin değilim” diyenlerin oranı ise yüzde 20.6.
“Hayvanları severim” diyenlerin oranı yüzde 82.3 olurken tersi cevap verenlerin oranı yüzde 9.2, “Kararsızım” diyenlerin oranı yüzde 8.5.
“Sokakta yaşayan hayvanları daha çok severim” ifadesine “Katılırım” cevabını verenler yüzde 40.0, “Katılmıyorum” diyenler yüzde 27.5, “Kararsız” kalanlar yüzde 32.5 oldu.
“Siz ya da bir yakınınız bir sokak hayvanının saldırısına uğradı mı?” sorusuna “Ben uğradım” cevabı verenlerin oranı yüzde 13.6, “Evet, bir yakınım uğradı” diyenlerin oranı yüzde 26.9, “Hayır” diyenlerin oranı ise yüzde 61.8 olarak tespit edildi.
Sokak hayvanlarının saldırısına şahit olanların oranı yüzde 27.5, “Şahit olmadım” diyenlerin oranı yüzde 72.5 çıktı.
“Sizce sokak hayvanları toplanıp barınaklara götürülmeli midir?” sorusuna “Evet götürülmeli” diyenlerin oranı yüzde 39.3, “Hayır, doğal hallerinde bırakılmalı” diyenlerin oranı yüzde 45.1, “Emin değilim” diyenlerin oranı ise yüzde 15.7 oldu.
Köpek cinslerinin listesi verilerek, “Hangileri tehlikeli?” sorusu yöneltildi. Ankete katılanlar, yüzde 85.2 ile Pitbull, yüzde 48.5 ile yüzde 34.9 ile Sivas Kangal, Doberman, yüzde 29.2 ile Bulldog, yüzde 28.6 ile Alman Kurdu, yüzde 12.5 ile Golden, yüzde 7.8 diğer köpek cinslerini tehlikeli bulduğunu söyledi.
Araştırmaya katılanların yüzde 85.7’si sokak hayvanları ile ilgilenme konusunda belediyelerin yetersiz olduğunu, yüzde 14.9’u yeterli olduğunu söyledi.
“Evde köpek beslemek dinen sakıncalıdır” ifadesine “Katılmıyorum” ve “Kesinlikle katılmıyorum” diyenlerin oranı yüzde 58.9, “Katılıyorum” ve “Kesinlikle katılıyorum” dilenlerin oranı yüzde 25.5, “Kararsızım” cevabını verenlerin oranı ise yüzde 16.5 oldu.
Ankete katılanların çoğunluğu hayvan sevgisini önemsiyor, komşusunun hayvan sahibi olmasından rahatsız olmuyor.
“Sokak hayvanlarının sayıca fazla olması bir güvenlik sorunudur” ifadesine “Katılmıyorum” cevabını verenlerin oranı yüzde 41.5 iken, “Katılıyorum” diyenlerin oranı yüzde 36.1. “Gece/sabah erken saatlerde sokak hayvanlarından tedirgin oluyorum” ifadesine katılanlarla katılmayanların oranı neredeyse aynı; yüzde 40.5 “Katılıyorum”, yüzde 40.4 “Katılmıyorum” cevabını verdi. Ancak sahipsiz hayvanların olduğu muhitlerde çocukların sokaklarda oynamasından tedirgin olanların oranı yüzde 44.5, olmayanların oranı yüzde 35.1.
Düşünceler oransal olarak farklı çıksa da ortak olan, Türkiye’de çok yüksek bir hayvanseverlik olduğu. Hayvanseverlik “İnsani bir görevdir” diyenlerin oranı yüzde 79.3, “Dini bir görevdir” diyenlerin oranı yüzde 44.8, “Vatandaşlık görevidir” diyenlerin oranı yüzde 63.2.
Araştırmanın sonuç kısmında ise şu tahliller yapılıyor: “Kentsel mekânlardaki artış, yeşil alan sayısındaki azalışla birlikte insanların hayvanlarla daha fazla yakınlaştığı, evsel atıkların plastik poşetlerle köpeklerin erişemeyeceği çöp konteynerlerine atılması nedeniyle sayısı artan köpeklerin besine ve suya erişebilmek için doğrudan insana muhtaç hale geldiği ifade edilebilir. Artan kedi ve köpek sayısı ile birlikte besine erişim engelleri bir arada düşünüldüğünde, kentsel alanlarda yaşayan köpeklerin agresif davranışlar sergilediği, diğer sokak hayvanlarına, yaban hayatına, cana ve mala zarar verme davranışları içinde olduğu görülmektedir.”