10. ILYUŞİN IL-2 (S.S.C.B)
Stalingrad Savaşı, II. Dünya Savaşı'ndaki diğer tüm çatışmalardan farklıydı. Beş aydan fazla süren bu savaş yakın tarihin en uzun ve en kanlı çatışması olup, yaklaşık iki milyon insanın ölümü ya da yaralanmasıyla sonuçlandı. Çok daha fazlası ise kayboldu ya da esir düştü.
Ilyuşin Il-2, Sovyet Ordusu tarafından Rusya'nın Volga Nehri kıyısındaki harap şehrin üzerinde üstünlük sağlamaya yardımcı olmak için konuşlandırılan başlıca kara saldırı uçağıydı. Joseph Stalin bu uçağı Kızıl Ordu harekâtı için “hava ve ekmek kadar önemli” olarak tanımlamıştı.
Büyük kokpiti nedeniyle "Kambur" fakat ağır zırhı nedeniyle de "Uçan Tank" lakapları verilen Ilyuşin Il-2, pilot ve arka taraftaki makinelı tüfekçiden oluşan mürettebata sahip tek motorlu bir uçaktı. Kursk Muharebesi sırasında kara saldırılarındaki yeteneklerini belirgin biçimde sergiledi. Stalingrad üzerindeki hava muharebesinde ise aşağıdaki kuşatılmış Alman birliklerine ikmal yapmaya çalışan Junkers Ju 52 nakliye uçaklarını ortadan kaldırarak değerini kanıtlamayı sürdürdü.
Ilyuşin Il-2, Sovyetlerin Kafkasya'daki zaferinde etkili oldu. Bu durum Almanların moralini, gücünü ve kaynaklarını feci şekilde tüketti ve sonuçta Müttefiklerin Doğu Cephesi'nde zafer kazanmasıyla savaşın gidişatını değiştirdi.
9. JUNKERS JU 87 (ALMANYA)
Dünya Savaşı'nda görev yapan en dikkat çekici uçaklardan biri olan Junkers Ju 87, diğer adıyla "Stuka", V şeklindeki sığ kanatları olan bir dalış bombardıman uçağıydı.
Alt takımı sirenlerle donatılmıştı ve ölümcül yükünü teslim etmek üzere dalışa geçtiğinde sirenlerin tiz sesi korkunç inişini haber verirdi. Hedefleri inanılmaz bir isabetle vuracak kadar alçalana kadar 80 derecelik bir açıyla dalışlar gerçekleştirebilirdi. Başarı oranı geleneksel saldırı bombardıman uçaklarından çok daha yüksekti.
Stuka'nın silahları dört adet 7,92 milimetrelik makineli tüfekti. Ayrıca bin 800 kg ağırlığında bomba taşıyabilirdi. Ağır yüküne ve 3 tona yaklaşan boş ağırlığına rağmen 26 bin fite tırmanabilir ve saatte 250 milin üzerinde bir hızla uçabilirdi. Menzili 370 milin üzerinde olduğundan, Manş Denizi üzerinden Güney İngiltere için önemli bir tehdit oluşturuyordu.
Junkers Ju 87, Polonya'nın işgali, Britanya Savaşı, Normandiya Savaşı, Kuzey Afrika harekâtı ve Doğu Cephesi sırasında Alman filosundaki en etkili pike bombardıman uçağı olarak değerini sürekli kanıtladı. Dalıştan çıkarken nispeten düşük hızlarda kırılganlık gösterse ve bunun sonucunda önemli kayıplar verse de bir psikolojik savaş aracı olarak “çığlık atan” Stuka eşsizdi.
8. NORTH AMERİCAN P-51D MUSTANG (ABD)
P-51D Mustang kısa bir süre önce Tom Cruise'un "Top Gun: Maverick" filminde kullandığı (ve sahip olduğu) klasik uçak olarak kamuoyunda bilinir hale geldi. Fakat bu tek motorlu avcı bombardıman uçağının hizmet geçmişi, Almanya sınırlarının derinliklerindeki tehlikeli sortilerinde B17 Flying Fortresses gibi ağır bombardıman uçaklarına hava desteği sağlamadaki paha biçilmez rolüyle çok daha ilginçtir.
P-51D Mustang, kanatlarına harici yakıt tankları eklenerek mümkün kılınan bin 650 millik menzili ile dikkat çekiyordu. Bu sayede uzun menzilli ağır bombardıman uçaklarının karşılaştığı güçlükler hafifletilmiş oldu. Zira daha önce sortiden dönerken kendilerine eşlik eden kimse olmadığından düşman avcı uçakları onları üsse dönerken avlayabiliyordu.
Mustang sadece 1944'ün başlarında sahaya sürülmesine rağmen önemli aksiyonlar gördü. Bunlardan en mühimi, Luftwaffe avcı filosunun %17'sini yok ettiği "Big Week” (Büyük Hafta) idi. D-Day taarruzunda da cesurca savaşmaya devam etti. Bununla birlikte, P-51D Mustang savaşa nispeten geç katıldığından, II. Dünya Savaşı'nda uzun süre hizmet veren bazı uçaklardan daha alt sıralarda yer alır.
7. MITSUBISHI A6M ZERO (JAPONYA)
Mitsubishi A6M Zero, kalkık burunlu kompakt uçak gemisi tabanlı hava aracıdır, özellikle sortilerde çok başarılıydı. Zero inanılmaz derecede çevik, iyi donanımlı ve hafifti; tasarımcısı Jiro Horikoshi ağırlık tasarrufu için çelik yerine alüminyum ve kontrplak kullanmıştı. Daha stresli bileşenler için özel olarak bir çinko-alüminyum alaşımı üretildi.
Saatte 350 mil azami hıza ulaştırıyordu ve silahları iki adet 7,7 milimetrelik makineli tüfek ve iki adet 20 milimetrelik toptan oluşuyordu; her bir kanadın altında ise 132 kiloluk iki meşhur bomba bulunuyordu.
Mitsubishi Zero, Amerika Birleşik Devletleri'nin II. Dünya Savaşı'na girmesinde etkili olan uçak olarak sonsuza kadar hatırlanacak. Japonlar, 7 Aralık 1941'de, "Tora! Tora! Tora! Tora!" saldırı sinyaliyle Pearl Harbor'a saldırılarını başlattı. Zero filosu yukarıdan kıyamet yağdırıyor, rıhtımları top ateşine tutuyor ve ABD Donanma filosunu bombalarla harap ediyordu.
Kısa sürede en ölümcül uçaklar arasında ün kazandı ve ABD derhal Japonya'ya savaş ilan etti. Sadece üç gün sonra da ABD Almanya ile savaşa girdi.
6. JUNKERS JU 88 (ALMANYA)
Junkers Ju 88 başlangıçta pike bombardıman uçaklarını tamamlayacak hızlı bir bombardıman uçağı olarak tasarlanmıştı. Ancak yüksek hızı nedeniyle çok yönlü olduğunu kanıtladı ve bu da bir gece avcı uçağı, keşif ve gemi karşıtı uçak rollerini benimsemesini sağladı.
Ju 88, saatte neredeyse 300 mil hıza ulaşıyordu. Burunda iki, arkada iki ve altta iki adet olmak üzere altı makineli tüfekle iyi silahlandırılmıştı. Uzunluğu 47 fit ve kanat açıklığı 65 fit olan nispeten küçük boyutuna rağmen büyük miktarda bomba yükü taşıyordu.
Çok yönlülüğü ve uyarlanabilirliği sayesinde Junkers Ju 88 Akdeniz'de, Doğu Cephesi'nde ve Atlantik üzerinde U-botları yukarıdan destekledi. Luftwaffe'nin operasyonları için sağlam bir omurga sağladı ve birçok versiyonu üretildi.
Nihayetinde toplam 14 bin adet ile şimdiye kadar üretilen tüm bombardıman uçakları arasında ikinci en yüksek üretim sayısına sahiptir.
5. MESSERSCHMITT BF 109 (ALMANYA)
Bu uçak, Almanya'nın Avrupa semalarındaki hava üstünlüğü savaşında diğerlerinden çok daha önemli bir rol oynamıştır. Tek kişilik bir önleme uçağı olarak, II. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında, İngiltere'ye yönelik Blitzkrieg saldırıları ve Britanya Savaşı sırasında önemli bir rol oynamıştır.
İlk olarak 1930'larda tasarlanan Bf 109 savaş boyunca sürekli geliştirildi. Supermarine Spitfire ve daha sonra P-51D Mustang ile karşı karşıya gelen Almanya'nın güç gösterisi olması gerekiyordu ve öyle de oldu.
Neredeyse 400 mil azami hıza çıkan canavardı. Menzili 500 milin üzerindeydi ve yaklaşık 40 bin fite kadar uçabiliyordu. Silahları bir çift 13 milimetrelik makineli tüfek, 20 milimetrelik bir top, 550 kiloluk tek bir bomba ve önlem amaçlı birkaç roketten oluşuyordu.
Messerschmitt Bf 109 savaş boyunca hizmette kaldı ve 32 bini aşan üretim miktarıyla tüm zamanların en çok üretilen savaş uçağı ünvanını aldı. Aynı zamanda acımasızca etkiliydi ve en çok ölümle ilişkilendirilen uçak oldu.
4. SUPERMARINE SPITFIRE (İNGİLTERE)
Avrupa, Mihver Güçleri tarafından ele geçirilmişti ve Dunkirk savaşında Manş Denizi'nden geri püskürtülen Büyük Britanya, yukarıdan gelen aralıksız Luftwaffe saldırılarına karşı oldukça savunmasızdı. Avrupa'nın geleceği iki savaş uçağının, Hawker Hurricane ve üstün Supermarine Spitfire'ın performansına bağlı olduğundan, bu durum 1940 yılında Britanya Savaşı ile doruğa ulaştı.
Britanya Savaşı'nda kullanılan Mark I Spitfire, saatte 364 mil azami hıza sahipti ve 34 bin 500 fite kadar tırmanabiliyordu. Öne bakan sekiz makineli tüfeği vardı ve bu tüfekler birincil düşmanı olan Messerschmitt Bf 109 ile karşı karşıya geldiğinde son derece etkili olduğunu kanıtladı.
Supermarine Spitfire, Britanya savaşı sırasında 529 düşman uçağını düşürerek gökyüzüne hükmetti ve müttefiklerin hava kontrolünü etkin bir şekilde yeniden kazanarak Britanya'yı savaşta tuttu. Avrupa'dan Akdeniz ve Pasifik'e kadar uzanan savaş alanlarında da başarılarını sürdürdü.
Toplamda, farklı varyantlarda 20 binden fazla Spitfire üretildi ve bunlardan yaklaşık 30'u, bu savaş uçağının kalitesinin kalıcı bir kanıtı olarak hala uçuşa elverişlidir.
3. AVRO LANCASTER (İNGİLTERE)
Avro Lancaster 1942'de hizmete girdi ve kısa sürede II. Dünya Savaşı'nın geri kalanında Kraliyet Hava Kuvvetlerinin başlıca ağır bombardıman uçağı oldu. Bu uçak tasarlandığında Amerika Birleşik Devletleri henüz bombardıman uçaklarıyla savaşa katılmamıştı. Bu nedenle İngiltere'nin gün ışığında ve çoğunlukla karanlıkta düşman hatlarının çok gerisine hassas baskınlar düzenleyecek uzun menzilli bir uçağa ihtiyacı vardı.
Avro Lancaster Avrupa üzerinde pek çok saldırıdan sorumlu olsa da en kötü şöhretli sortisi 19 RAF Lancaster'ının "sıçrayan bomba" kullandığı "Dam Busters" göreviydi.
Bu bombalar, Ruhr Vadisi'ndeki barajları yok etmek için suyun üzerinde kayan taşlar gibi sekerek düşmanın savaş üretimini sabote etti çünkü bu barajlar, endüstri için önemli miktarda enerji üretiyordu.
2. BOEING B-17 FLYING FORTRESS (ABD)
Dünya Savaşı'nın belki de en kötü şöhretli bombardıman uçağı olan Flying Fortress, 1941'den itibaren Almanya üzerinde sayısız gündüz akınında kullanılan büyük, güvenilir ve iyi donanımlı bir “yük beygiriydi”.
Daha da önemlisi, işgal altındaki Avrupa'da bulunan çok sayıdaki uçaksavarın darbelerine dayanacak kadar sağlamdı ve uçaksavar topları yüzünden motorlarını kaybettiğinde dahi “eve topallayarak” döndüğüne dair pek çok efsane vardır.
Flying Fortress'ın orantısız büyüklükteki kuyruğu, yüksek irtifa bombardımanlarında ekstra denge sağlayan önemli bir bileşendi. Silahları on üç adet 0.50 kalibrelik makineli tüfek ve devasal bomba yükünden oluşuyordu. Saatte 287 mil hıza ulaşabiliyordu, 3 bin 750 mil menzile sahipti ve 35 bin 600 fit irtifaya çıkabiliyordu.
Çok az uçak Flying Fortress ve mürettebatından daha fazla çalışmıştır. ABD Ordusu Hava Kuvvetlerinin bombardıman saldırılarına aralıksız katılmıştır. Her uçağın 25 görevi tamamlaması gerekiyordu ve sağlam yapısı ve yetenekli mürettebatına rağmen ilk yıl sadece %36'sı “hayatta kalabiliyordu”.
Yine de B17'nin cevabı ölümcüldü çünkü Almanya'nın kalbinin derinliklerinde, şehri yerle bir eden meşhur Dresden bombardımanını da içeren pek çok cesur saldırıyı başarıyla tamamladı.
1. BOEING B-29 SUPERFORTRESS (ABD)
Çok az uçak Boeing B-29 Superfortress kadar kötü şöhrete sahiptir. Üretildiği dönemde dünyanın en sofistike bombardıman uçağıydı ve daha yükseğe, daha hızlı ve daha uzağa uçabildiği için zorlu Flying Fortress'ı bile geride bırakıyordu.
Yeni aviyonikler, silahlar ve tahrik sistemleri kullandığı için havacılık teknolojisinde yeni bir çağı temsil ediyordu ve Pearl Harbor saldırısından tam sekiz ay önce tasarlandığı için tam zamanında ortaya çıkmıştı.
Saatte maksimum 365 mil hıza ve 5 bin 830 mil menzile sahipti. Yükü normal bombalar, mayınlar, yangın bombaları ve en yakından ilişkilendirildiği yeni geliştirilen nükleer silahlar arasında değişiyordu.
Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombalarını bırakan B-29 idi. Uçak, 1941'de Pearl Harbor'da Mitsubishi A6M Zero saldırısı ile Pasifik'teki savaşın başlamasından, 1945'teki Japonya'nın bombalanmasıyla savaşın sona ermesine kadar etkili oldu.