Bir zamanlar Büyük Selçuklu Devleti'ne de başkentlik yapan İsfahan, tarihe tanıklık eden çok sayıda eser ve yapının yanı sıra el sanatlarıyla meşhur.
Usta çırak ilişkisinin devam ettiği ailelerin çocuklarını el sanatları konusunda cesaretlendirdiği İsfahan’da en çok dikkati çekense minyatür ve minekari sanatı oluyor.
Neredeyse her pazar, cadde ve sokakta bu mesleği icra eden birini görmek mümkün. Her ustanın kendine has bir tarzı var.
Çeşitli etnik ve dini gruplardan insanların yaşadığı şehirde ustaların sanatsal dokunuşlarında da bu farklılıkların izleri görülebiliyor. Her sanatçının dahil olduğu topluluğun sembol ve motiflerini işlediği el yapımı ürünler yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.
Minyatür sanatçıları yaptıkları ürünlerde değişik malzemeler kullanıyorlar. Bu malzemeler kimi zaman eski bir kağıt, boş sayfaları bulunan kıymetli bir kitap, deve kemiği, fil dişi, parşömen ya da deri olabiliyor.
Eskiden rağbet gören, fil dişinden yapılan zeminler olsa da fillerin öldürülmesinin önüne geçmek için bu malzemenin yasaklanmasıyla birlikte daha çok deve kemiği kullanılıyor.
Hayvan hakları savunucularının kemik kullanılmasına kaşı çıkması ve bu tür ürünlerin alınmasını eleştirmesi ise sanatçılara yeni bir malzeme kazandırmış. Gerçek kemiğe yakın dokusuyla dikkati çeken suni kemikten malzeme son zamanlarda rağbet görüyor. Hayvan kemiğinin kullanıldığı ürünleri almak istemeyen müşteriler bu ürünleri tercih ediyor.
50 yıldır aynı mesleği sürdürüyor
Minyatür ustası Murtaza Mesaili, Nakş-i Cihan Meydanı’ndaki mağazasında AA muhabirine mesleğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Merakı, ailesinin desteği ve yönlendirmesiyle başladığı mesleğini 50 yıldır sürdürdüğünü belirten 72 yaşındaki Mesaili, eski ve bilinen ustalardan dersler aldığını, zamanla ilerlediği mesleğinde öğrenciler de yetiştirdiğini söyledi.
Mesaili, minyatür yapımında deve kemiği, eski kağıt ve fil dişi materyaller, işlemelerinde ise doğal boyalar ve boyayı yaymaması nedeniyle kedi tüyünden fırçalar kullandığını aktardı.
Günde ortalama 8 saat çalışan Mesaili, bir minyatürün yapımı için gerekli zamanın boyutuna göre değiştiğini belirtti. İranlı minyatür ustası, “Bir günde biten de var, bir ay süren de. Bazılarında tezhib ve kaşikari işlemeleri de oluyor, bu da zamanı belirliyor.” dedi.
İran’a gelen turist sayısındaki düşüşün el sanatlarına ilgiyi de azalttığını ifade eden Mesaili, “Eskiden turist çok geliyordu fakat şimdi azaldı. Turistler minyatür başta olmak üzere el sanatlarına ilgi duyuyordu. Şimdi çok az geliyor. İnşallah durumlar iyileşir turist gelir.” diye konuştu.
Gençlerin artık bilgisayar merkezli işlere yöneldiğine işaret eden Mesaili, grafik tasarım bölümünde okuyan kızının da minyatüre ilgi duyduğunu ve bu işi devam ettirebileceğini sözlerine ekledi.
Fil dişi kullanılmıyor
İsfahanlı minyatür ve minekari ustası Abbas Gulami de üniversitede farklı bir bölümde okurken minyatüre ilgi duyarak bu alana yöneldiğini söyledi.
Mesleğini icra etmenin yanı sıra mağazada ürün satışı da yaptığını kaydeden Gulami, aralarında tanınan ustaların da bulunduğu 55 sanatçının ürünlerini sergilediğini aktardı.
Gulami, eserlerde zemin olarak farklı materyaller kullandıklarını belirterek, "Eskiden fil dişi kullanılırdı. Diş için filler öldürüldüğünden bu materyali artık kullanmıyoruz, ayrıca yasak. Deve kemiği ve kağıt kullanıyoruz." dedi.
Ayrıca hayvanseverlere yönelik farklı bir materyal geliştirdiklerini belirten Gulami, “Kemik tozu ve başka karışımlarla üretilen suni kemik kullanıyoruz. Bu materyalden her türden eser için istifade ediyoruz.” diye konuştu.
Gulami, minyatürleri, "öğrenci işi, usta öğrenci işi ve usta işi" şeklinde üç kategoride değerlendirdiklerini kaydetti.
Söz konusu kategorilerde belirgin farklar olduğuna değinen Gulami, öğrenci işinde yüz çizimlerinin sıradan ve anatomiye uzak olduğunu, usta öğrenci işinde yüz çizimleri ve anatominin daha gerçekçi olduğunu ve renk uyumunun belirginleştiğini söyledi.
Usta işi ürünlerde ise yüz, anatomi ve renk konusunun belirgin bir şekilde farklılaştığını, her şeyin en ince detayına kadar düşünülerek yapıldığını aktaran Gulami, ustanın bu esere imza atarak eserin kimliğini oluşturduğunu ifade etti.
İsfahan minekarisinin özellikleri
Aynı zamanda minekariyle uğraşan Gulami, İsfahan minekarisinin farklı özellikleri olduğunu ve ürünlerin her safhasının İsfahan’da yapıldığını vurguladı.
"Birçok ülkede minekari yapılıyor fakat seramik, çini ya da kaşi üstüne yapılır ve polyester kaplama şeklinde olur." diyen Gulami, ana materyal olarak bakır malzemeden istifade ettiklerini, mineleme işini fırınlama yöntemiyle gerçekleştirdiklerini aktardı.
Bir ürünün tamamlanma aşamasına kadar 4 defa fırınlandığını belirten Gulami, bu nedenle İsfahan minekarisinde tahriş ya da çizilme olmadığını ifade etti.
Kaynak: AA