Bir zamanlar Osmanlı Devleti içinde yer alan Musevi kültürü, günümüzde Osmanlı'yı öğrencilere nasıl anlatıyor? İşte ilkokul, ortaokul ve lise ders kitaplarında yer alan o konular...
Osmanlı'nın kuruluşu
Bir kitapta Türklerin ilerleyişi için şöyle deniliyor: “O zamandan itibaren Türkler kendilerini özellikle Hıristiyan Bizans İmparatorluğu’na karşı İslami cihat için çalışan kimseler olarak görüyorlardı.” Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu ve fetihlerle genişlemesi tarafsız, hatta olumlu anlatılmış.
İstanbul'un fethi
İstanbul’un fethi, devlet için bir dönüm noktası benzetmesi yapıldı. fetihten sonra askerlerin üç gün boyunca şehri soyup talan ettiği, hatta şehir sakinlerini acımasızca öldürdüğü yazılmış. Savaşın bitmesiyle birlikte Fatih Sultan Mehmet'in zaferle şehre girdiği, Ayasofya’nın mozaiklerinin üstünü kapattırarak camiye dönüştürdüğü yazılmış.
Osmanlı ordusu
Osmanlı'nın kısa zamanda gerçekleştirdiği büyük fetihlerin ardında disiplinli ve savaşçı ordularının olduğu belirtiliyor: “Eli silah tutan tüm Türkler, sultanın çağrısı üzerine sefere çıkmak zorundaydılar. Onların kolay hareket eden süvari ordusu, Hıristiyan Avrupa halklarının ağır hareketli süvari ordusuna göre daha güçlüydü.”
1970’lerden 1990’lara kadar basılan kitaplarda ise Osmanlı ordusu şu şekilde anlatıldı: “Hıristiyan komşularından zulüm gören Bizans Yahudilerinin Osmanlıları sevinçle karşılaması boşuna değildi."
Devşirme sistemi
Devşirme sistemi ve yeniçerilerden de bolca bahsediliyor. Devşirmeler anlatılırken Balkan ülkelerindeki gibi aşağılayıcı bir tavırla değil daha nesnel anlatılmış. Devşirmelerin sonradan aileleriyle görüştüğü, onlara yardımda bulunduğundan bahsedilmiş. Burada Yahudilerin devşirme alınmaması da etkili olmuş olabilir.
Sefarad Yahudileri
Sefarad Yahudileri için 2. Beyazıt’ın şöyle dediği yazılmış: “İspanyol kralı Yahudileri ülkesinden sürmekle son derece aptalca davrandı. Biz ise bilgece davranacak ve Yahudileri kabul edeceğiz. onlar bize pek çok fayda getirecek ve ülkemizi zenginleştirecekler”. zulüm ve ölümden kaçan Yahudilere Osmanlıların kucak açma sebebinin ülkeyi zenginleştirmek olduğunu yazmışlar.
Gerileme dönemi
Fetihlerin durması ve savaşlarda başlayan yenilgiler gerileme dönemi olarak anlatılmış. 17. yy. ile sorunların ortaya çıktığı ancak padişahların bunlarla pek ilgilenmediği söylenmiş.
Ermeni olayları yıllar içerisinde değişen tarih kitaplarında anlatım olarak da değişti. Önceleri herhangi bir tanımlama yapılmadan anlatılırken, sonra “etnik temizlik”, ardından “soykırım” terimleri kullanılmıştır.
Osmanlı'nın başarısını bu sebeplere bağlamışlar
Hoşgörü konusunda Osmanlıların, aslında kalabalık gayrimüslim topluluklarının isyan etmesini önlemek için hoşgörülü olduklarını yazıyorlar.
Osmanlıların Yahudileri kabul etmesinin asıl sebebini, Yahudilerin ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacaklarını umdukları için olduğu anlatılmış.
Sabetay Sevi olayı
“Kendisini Mesih ilan eden Sabetay Sevi’nin arkasında ‘Mesih kral çok yaşa! Sultan Sevi çok yaşa!’ diyen Yahudiler, sultan ve imparatorluk yerine artık Sabetay Sevi'ye dua etmişler. Ancak bu durumunda toplu katliam ya da sürgün riski taşıdığını düşünmüşler. Hatta sultanın bu sırada ülkesindeki tüm Yahudilerin kökünü kazımak istediği ve danışmanlarının ancak güçlükle onu bu kararından döndürdükleri yönünde rivayetler bulunduğu” yazılmış.