Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, Kahramanmaraş merkezli 11 kentte yıkıma neden olan depremlerin ardından bilim insanlarının dikkat çektiği Hakkari bölgesiyle ilgili açıklama yaptı. Türkiye'de her 10-15 yılda bir depremle karşı karşıya kalındığını anlatan Doç. Dr. Selçuk, ülke olarak bazı gerçeklerle yüzleşilmesi gerektiğini söyledi. Yapılar için yanlış yerleşim yerlerinin seçildiğini kaydeden Doç. Dr. Selçuk, bunun örneklerinin son depremlerin yaşandığı yerlerde görüldüğünü, ovadaki yerlerde yıkım yaşandığını, doğru yerleşim yerlerinde ise yıkımın az olduğunu ifade etti.
YAŞANANLAR UNUTULMAMALI
Yaşanan acıların, aradan geçen zamanda unutulup aynı hataların tekrarlandığını anlatan Doç. Dr. Selçuk, herkesin özeleştiri yapması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de Maden Tetkik Arama'nın (MTA) hazırladığı bir deprem haritamız var. MTA büyük bir emek sarf etmiş ve diri fay hattını oluşturmuş. Yaklaşık 473 tane bu diri haritasında fay var. Bunlar deprem üretme potansiyeline sahip olan faylar. Bunun yanında bir de bizim sismik boşluk dediğimiz yani uzun süre deprem üretmeyen ve büyük deprem üretme potansiyeline sahip olan faylar var. Bunlara dikkat çekiliyor. Pazarcık segmenti de bu şekildeydi. Mesela Bingöl'de Yedisu segmenti, Ovacık fayı, Malatya fayı, deprem olması bekleniyor. Niye, çünkü siz bir çalışma yapıyorsunuz. Mesela biz Van YYÜ olarak Balık Gölü'nde, Çaldıran'da bir projemiz vardı. Proje kapsamında dedik ki; Balık Gölü bundan yaklaşık 600 yıl önce en büyük depremini üretmiş. 600 yıldır büyük deprem üretmemiş. Demek ki bunun deprem potansiyeli var. Bakın burası önemli diyoruz."
'YÜKSEKOVA ADINDAN BELLİ, BİR OVA'
Hatay'a daha önce yapılan uyarıların aynısının, şimdi Yüksekova-Şemdinli fay zonu için geçerli olduğunu anlatan Doç. Dr. Selçuk, "Bu bilimsel olarak ortaya konmuş. Bu fay 7 ve üzeri deprem üretme potansiyeline sahip, burası bir sismik boşluk. Üstelik Yüksekova-Şemdinli fay zonunun bulunduğu yer bizim Türkiye içerisindeki en büyük ana bindirme zonu olan Bitlis-Zagros bindirme zonunun hemen kuzeyinde yer alıyor. Yüksekova, adından belli burası bir ova. Kahramanmaraş'ta gördük. Zemin iyiyse herhangi bir şey olmuyor. Fakat büyütme dediğimiz bir olay var. Alüvyon zemin, gevşek malzeme o yüzden çok sallanıyor ve daha çok yıkılıyorsunuz" dedi.
Doç. Dr. Selçuk, "Yüksekova'nın zemini bataklık, yani bataklık içerisinde. Yüksekova'nın her yeri mi riskli? Hayır. Yüksekova ve Şemdinli'de çalışmalarımız var. Şemdinli'ye gidip baktığınız zaman daha çok dağlık kesimlerde. Çünkü yerleştiği yer kaya zemini ama Yüksekova'nın özellikle ova kısmına baktığınız zaman ovadaki yerleşim yerleri çok büyük risk altında. Yüksekova'nın havaalanı da zaten ovanın içerisinde yapılmış durumda" ifadelerini kullandı.
Hakkari bölgesinde depremle ilgili çalışmaların başlatıldığına dikkati çeken Doç. Dr. Selçuk, "Binalarla ilgili Hakkari'de, hem AFAD İl Müdürlüğü hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, okullarda çalışma yapmaya başladılar. Bu farkındalığın sürdürülebilir olması lazım. Şu bir gerçek ki, Yüksekova ve Şemdinli'de büyük bir deprem bekleniyor" dedi.
Depremin olduğu kentlerdeki endişe duyduğu konuyu anlatan Doç. Dr. Selçuk, "Van'daki depremden sonra bazı vatandaşlar evlerindeki hasar durumunu değiştirmek için itirazda bulundu. Van'da birey olarak ağır hasarlı binanızı orta hasara çevirmek veya orta hasardan az hasara çevirmek için itirazlar vardı.
Yanlış rapor verildi diye ortalık kıyamet alanına döndü. Mahkemelere dosyalar gitti. Devlet bununla ilgili yaptırım koyacak. Güçlendirmeyle falan orta hasara çevrilmeyecek. Van'da yaşanan ilk depremde yıkılmayan binalar 5,6'lık depremde yıkıldı. Eğer o binada siz ağır hasardan orta hasara çevirmişseniz, o binada ölen her kişinin günahı sizden sorulur, ölen her kişiden siz sorumlusunuz" diye konuştu.