Osmanlı Devleti dağılmaya yüz tutmuşken 1886 yılında Kayseri'de dünyaya geldi.
1897 yılında Harp Okulu'nu 3'üncü olarak tamamladı. Tam üç dil bilmekteydi.
Mustafa Kemâl Paşa'nın da gönüllü yer aldığı Trablusgarp cephesine katıldı.
Birinci Dünya Savaşı'nın son yılında, Mustafa Kemâl Paşa Bitlis-Muş-Diyarbakır hattına, o ise Azerbaycan'a gitti.
Gönüllü olarak gittiği Azerbaycan'da yerli halkla beraber Kurtuluş Savaşı verdi.
AZERBAYCAN TÜRKLERİNİN SEVGİLİSİ
Azerbaycan'da gösterdiği başarıyla, halk tarafından 'Azerbaycan Türklerinin sevgilisi' lakabını aldı.
Birinci İnönü Muharebesi'nde kumandanı olduğu 4. piyade fırkası'na komuta ederek Yunanlılar ile savaştı.
Kütahya-Eskişehir muharebeleri sırasında yumruçal sırtlarında ateş hattını denetlerken, yakınlara kadar sokulmuş bir Yunan ağır makineli tüfek müfrezesinin açtığı ateş sonucu ağır yaralandı.
Yumruçal mevkiine gelen Nazım Bey, bölgeye hakim bir tepe görür ve karargahın bu tepeyi atladığını, önlem alınmadığını görür.
Askerleriyle buraya çıkarma yapmak ister ki, zaten Yunanlıların yakın olduğunu bilmekte, acele etmesi gerektiğini öngörmektedir.
ÖLÜMCÜL YARA ALDI
Tepeye varılır ama, Yunan çemberinin içine düşerler. Yunanlılar makinalı ile taramaya başlarlar. Mehmet Nazım Bey feci yaralanır. Kendisinin emir çavuşu Eyüp, Mehmet Nazım Beyi aceleyle kaparak, sıhhiye çadırına yetiştirir. İlk müdahale yapılır ama yara ölümcüldür.
Mehmet Nazım bey gözlerini açar, başında Eyüp çavuş'u bulur. Çavuş, komutanının yaşamasına sevinçle haykırır. Oysa Mehmet Nazım Bey son anlarını yaşamaktadır.
SON SÖZLERİ: TEPEYİ TUTTUK DEĞİL Mİ?
Şu soruyu sorar; "tepeyi tuttuk değil mi?" bir subay "evet efendim, müsterih olunuz" der gözyaşları içinde. yaralı komutan zorla aldığı son nefesiyle de "arkadaşlar iyi mi?" der. "herkes çok iyi" cevabını alır ve başında bekleyen çavuşunun "dayanın komutanım" sözlerine şu yanıtı verir; "esas siz dayanın çocuğum."
Ellerini çavuşun saçlarına götürmek üzere kaldırmak ister ama, buna güç yetiremez. Başı, hareketsizce omzuna düşer...
'BU KUŞAK VATANINDAN BAŞKA SEVGİLİ BİLMEMİŞTİR'
İsmet Paşa, Kurmay Başkanlığına "Bu kuşak, vatanından başka sevgili bilmemiştir." ve acı haberin Ankara'ya bildirilmesini istedi.
Durum Yaver Salih'e bildirildi.
Yaver Salih, Paşa'nın kapısını çaldı, Mustafa Kemal Paşa "Salih, gel." dedi.
Yaver Salih, Mustafa Kemal Paşa'ya şunları söyledi:
"Fevzi Paşa telefon etti. 4. Tümen Karargah kadrosu felakete uğramış. Kurmay Başbakanı Binbaşı Şerafettin Bey düşmanın eline esir düşmüş. Çoğu şehit olmuş efendim. Ancak birkaç yaralı subay kurtulmuş."
Mustafa Kemâl, 4. Tümende Yarbay Nazım'ın olduğunu biliyordu. Çekinerek sordu, "Ya Nazım?.."
Yaver Salih ağlamaya başladı.
Mustafa Kemâl Paşa, gözyaşlarını göstermemek için dışarı çıktı.
Cenazesine binlerce kişi katıldı. TBMM ailesine ilave maaş bağladı.
Nazım Bey'in rütbesi, şehit olduktan sonra bir kademe daha yükseltilerek 'Miralay' yapıldı.
Tepeyi boş bırakarak Miralay Nazım ve askerlerin şehit olmasına sebep olan komutan görevden alındı.
Nazım Bey'in 40. Alayı en sert çarpışmalara girip cesurca savaştı.
Komutanlarına olan görevlerini yerine getirdiler.
Kaynaklar:
Şehit Miralay Bey Bolu'da Mehmet Tunçkol İDİKUT,
İhsan, İdeal Komutanlarımızdan 4üncü Fırka Kumandanı (Miralay Şehit) Nazım Bey, İstanbul 1952.
Turgut Özakman, Ah Şu Çılgın Türkler, Yarbay Nâzım Bey’in Beyaz Atı
Miralay NAZIM -Vatandan Başka Sevgili Bilmedi (DR. Selim Erdoğan)
Kapak Fotoğrafı (Nazım Bey) TRCalor hesabından alınmıştır
KİTAP SETİNE İNDİRİMLİ ULAŞMAK İÇİN