Bölgenin tarihi yemek mirasını yaşatan Uzundere Kapadokya Mutfağı, Hititlerden Osmanlı’ya kadar uzanan geniş bir yelpazede otantik lezzetler sunuyor. Sirkencübin Şerbeti, Tarihi Kültepe Kurabiyesi, ekşi mayalı ekmekler, baharatlı tandır etleri ve meyvelerle tatlandırılmış yemekler gibi tarifler, geçmişin izlerini taşıyarak sofralara ulaşıyor.
Kapadokya ve Anadolu mutfak kültürü üzerine üç yıl süren detaylı bir araştırma yapan ünlü şef Ulaş Tekerkaya, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan yemekleri günümüz lezzet anlayışıyla buluşturdu.
Nevşehir’in Göreme beldesinde, bölgenin tek Helal Sertifikalı otelinde hizmet veren Tekerkaya, "Kapadokya mutfağının 4 bin yıllık serüvenini modern bir yaklaşımla günümüze taşıdık. Bölgedeki tüm tarihi kaynakları inceledik ve bu tarifleri aslına sadık kalarak uyarladık. Ayrıca yemeklerin tarihi kökenlerini tanıtmak için QR kodlar oluşturduk" dedi.
Doğal Malzemelerle Hazırlanan Geleneksel Lezzetler
Tarihi yemekleri orijinal reçetelerine uygun şekilde yeniden canlandıran Tekerkaya, domates, biber, salça gibi sonradan mutfağa giren malzemeleri kullanmadıklarını belirtti. "Kapadokya'da yetişen üzüm, kabak, kuru meyveler, kabak çekirdeği ve eski tahıl türleriyle özgün tarifler oluşturduk. Şeker ve beyaz un gibi modern katkıları kullanmadan, doğal malzemelerle sağlıklı tatlılar hazırladık" ifadelerini kullandı.
Sofra Kültürü ve Misafirlere "Diş Kirası" Hediyesi
Misafirlerine Osmanlı ve Anadolu mutfak geleneğinde önemli bir yeri olan "diş kirası" adıyla küçük hediyeler verdiklerini belirten Tekerkaya, "Yerli ve yabancı misafirlerimize bu geleneğin Osmanlı, Selçuklu ve Anadolu kültüründeki önemini anlatıyoruz" dedi.
4 bin yıllık geçmişe dayanan 53 farklı yemek ve içecekten oluşan özel bir menü hazırladıklarını vurgulayan Tekerkaya, çorbalardan tatlılara kadar her lezzetin tarihi bir anlam taşıdığını söyledi.
Kapadokya mutfağında Hititlerden Osmanlı’ya kadar birçok medeniyetin izleri bulunurken, menüde Hacı Bektaş Veli’nin felsefesinden ilham alınarak oluşturulan tarifler de yer alıyor. "Bir lokmayı paylaşmanın dostluğu pekiştirdiği anlayışıyla, sofralarımızı birlik ve bereket içinde kuruyoruz" diyen Tekerkaya, yemek kültürünü bir miras olarak geleceğe taşımayı amaçladıklarını ifade etti.
Kaynak: İHA