TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Afet Komisyonu üyesi Ali Güngör, Kahramanmaraş merkezli depremlerden ülke genelinde bina tespiti için başvuruların arttığını belirterek, bazı vatandaşların binaya zarar verebileceği endişesiyle karot aldırmaktan korktuğunu söyledi. Betonun tahribatsız basınç dayanımı ölçümü için kullanılan 'Schmidt çekici' yöntemini öneren Güngör, "Şu an envanter çalışmalarında bu yöntem kullanılıyor. Beton yüzeye çekiçle darbe vuruluyor. Bu binaya hiçbir zarar vermiyor. Bu yöntemi daha çok öneriyorum" dedi.
İzmir'de 40 yıldır inşaat mühendisi olarak görev yapan ve afet bölgelerinde çalışan Ali Güngör, 6 Şubat 2022 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İnşaat Mühendisleri Odası'na bağlı beşinci ekip olarak Hatay Dörtyol'a gittiklerini anlattı. Bölgede 18 mühendis ve 16 mimar olarak çalışma yaptıklarını ve 9 günün ardından döndüklerini kaydeden Güngör, deprem nedeniyle evlerini terk eden vatandaşların, yıkılmamış ama hasar almış binalara tekrar girebilmeleri için çalıştıklarını söyledi.
Yıkılmış binalara yapılacak bir şey olmadığını ama sağlam olanlara da girilebilmesi için hizmet verdiklerini söyleyen Güngör, "Kırsal bölgelerde gördüğümüz en çarpıcı detay, mimar ve mühendisten hizmet alınmamış binaların çok olmasıydı. Bunlar ustalar tarafından projelendirilmiş ve yapılmış binalardı. Bilime dayalı olmadığı için çok sayıda sorun içeriyordu. İki katlı olanlar depremden hasar almadan kurtulmuşlar. Ama Antakya'nın içine doğru gidildikçe fayın etkisinin daha fazla olduğunu ve kat sayılarının arttığını gözlemledik" diye konuştu.
İnşası tamamlanmış yapının elemanlarının kapasitesinin ölçülmesi ve bunların yaklaşık olarak hizmet ömrünün tespit edilmesi için uygulanan karot alma konusunda da bilgiler veren Güngör, doğru uygulama halinde endişelerin yersiz olduğuna dikkati çekti. Güngör, "Karot alma işlemi doğru uygulanırsa güvenli olur. Alındıktan sonra içine konulması gereken tamir harcı doğru harçsa betonun dayanımından daha fazla dayanım sağlayabilir.
Ama inşaat demirine denk getirilmemesi lazım. Röntgen cihazı kullanılarak demir görülmeli. Direkt bulduğumuz yerden alırsak doğru olmaz. Doğru alınmazsa risk doğurur" dedi. Karot alma konusunda endişeleri olan konut sahiplerine 'Schmidt çekici' yolunu öneren Güngör, "Schmidt çekici dediğimiz bir çekiç vardır. Şu an envanter çalışmalarında bu kullanılıyor. Beton yüzeye çekiçle darbe vuruluyor. Bu binaya hiçbir zarar vermiyor. Bunu daha çok öneriyorum. Hiç zararı yok. Karot kadar olmasa da yaklaşık bir bilgi veriyor. Tereddüttü olanlar bu yöntemi kullanabilir" diye konuştu.
'BİNANIZ SAĞLAM DEĞİLSE OTURMAYIN'
30 Ekim 2020'de yaşanan İzmir depremini hatırlatan Güngör, evlerindeki hasarın yıkıma neden olup olmayacağı konusunda endişeli olan vatandaşlardan çok sayıda talep aldıklarını belirterek, "Bu endişe sonra unutuldu. Maalesef unutkan bir toplumuz. Kahramanmaraş merkezli depremden sonra başvurular yine arttı. Ama İzmir aynı İzmir. Uzmanların kentin risk alanı olduğuna yönelik uyarıları vatandaşları etkiledi. Bayraklı'da başlayan ve Bornova'da devam eden envanter çalışmaları var.
Bayraklı'da başlayan ve Bornova'da devam eden envanter çalışmaları var. Oturdukları konutla ilgili şüphesi olanlar bunu yaptırsın. Büyükşehir belediyesine başvuruda bulunurlarsa binaların risk durumu incelenir. Binaları riskliyse cepten para çıkması gerekecek, her şey ekonomiye dayanıyor. Devletin imkanları, kredi ve kira yardımlarını araştırabilirler. Binanız sağlam değilse oturmamanızı tavsiye ederim. Hesaplamasından inşaatına kadar biz her şeyi görüyoruz. Binaların hazır betonla yapılıp, yapılmadığı çok önemli bir kriterdir. Hazır beton İzmir'e 1990'lı yıllarda gelmeye başladı. 2000'li yıllarda İzmir Valiliği tarafından zorunlu kılındı" dedi.
EV ALIRKEN DİKKAT
Bina tespit çalışmasında bulunan ekiplerin de ehil insanlardan oluşması gerektiğini söyleyen Güngör, bunun için konut sahiplerinin odalar ve yerel yönetimlerden destek alabileceğini kaydederek, şu uyarılarda bulundu:
"İnsanların binaların tescillenmesi konusunda da korkusu var. Bina çürük çıkarsa devlet tarafından yıkılması ihtimali korkutuyor. Bu durumda korkulmamalı, zaten orada oturmamak gerekiyor. Ev satın alınırken, projelere bakılmasını öneriyorum. Bu konuda tanıdıkları mühendislere ya da odamıza başvurabilirler. Projeye uygun kat çıkılıp, çıkılmadığına bakılmalı. Bazen 4 katlı projeye 6 kat yapılıyor. Bina stokunun İzmir'de kötü olduğunu biliyoruz ama yeni binada sıkıntı olmaz. Yine de ev alırken mimar ve mühendise kontrol ettirilmeli."