Milli Saraylar'dan yapılan açıklamada, "Tarihî elmasların en büyüğü ve en meşhuru olarak gösterilen Kaşıkçı Elması, 2,5 yıldır Topkapı Sarayı’nda silah koleksiyonunun yer aldığı Dış Hazine Bölümü’nde sergilenmektedir" denilirken, şu ifadelere yer verildi:
"Kaşıkçı Elması’nın kaybolduğu veya değiştirildiği ile ilgili gerçek dışı iddialar, Türkiye turizminin canlanmaya başladığı şu günlere hareketliliği baltalamaya yönelik maksatlı ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik girişimlerdir.
Başkanlığımızın her türlü iletişim ve bilgi sunma kanalları kamuoyuna açıktır. Gerek basında gerekse sosyal mecralarda yer alan mesnetsiz ve gerçek dışı iddialarla ilgili hukuki yollara başvurulacaktır."
KAŞIKÇI ELMASI ÖYKÜSÜ
Rivayete göre; elmas 17. yüzyılın sonlarında İstanbul'da bir kâğıt toplayıcı tarafından çöplükte bulundu. Elmasın adını aynı zamanda kaşıkçı olan bu kişiden aldığı söylenmektedir.
Öyküye göre bu kaşıkçı, bulduğu taşı bir kuyumcuya değerinin çok altında satar. Kuyumcu, taşın çok değerli olduğunu anlayınca bir arkadaşına gösterir.
Kuyumcu ile taşı gören arkadaşı arasında bir kavga çıkınca olay Kuyumcubaşı tarafından duyulur.
Kuyumcubaşı, kavga eden kuyumculara bir kese altın vererek taşı onlardan alır.
Bu olayların Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ve IV. Mehmed tarafından duyulmasının ardından taş alınır.
Böylece devlet hazinesine giren taş işlenir ve ortaya 86 karat ağırlığında bir mücevher çıkar.