Antik Çağ'da seçkinlerin "gelecekten haber almak" için ziyaret ettiği kehanet merkezinin yer aldığı Klaros Kutsal Alanı'ndaki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı izni, İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ile Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Onur Zunal danışmanlığında sürüyor.
Kuruluşu milattan önce 13. yüzyıla dayanan Klaros Kutsal Alanı'nda yeni dönem kazılarında milattan sonra 5 ila 7. yüzyıla tarihlenen izler bulundu.
Arkeolojik araştırmalar sonucu Helenistik Apollon Tapınağı'na ait bir dor başlığının altına kazınmış 9 taş oyun tablası ve çatallı haç motifinin yanı sıra seramik buluntular ortaya çıkarıldı.
Kazılarda çıkan buluntular, Roma İmparatorluğu tarafından, Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edildiği milattan sonra 380 yılından itibaren pagan inancını simgelediği için terk edildiği veya boşaltıldığı düşünülen Klaros Kutsal Alanı'nın aslında daha uzun süre yerleşim gördüğü veya ziyaret edildiği görüşünü destekliyor.
Klaros'un önemi ve kentin tarihi
Dr. Onur Zunal, mitolojik inanç için Klaros'un büyük önem taşıdığını söyledi.
Antik Çağ'da savaş, kent kuruluşu gibi önemli kararların kehanet merkezindeki icazet sonrası verildiğini belirten Zunal, şöyle konuştu:
"Burası, Antik Çağ'ın en önemli alanlarından bir tanesi, bir pagan kutsal alanı ve aynı zamanda çok önemli bir kehanet merkezi. Son yıllarda özellikle yapmış olduğumuz çalışmalar Klaros'un Hristiyanlık resmi din ilan edildikten sonra, yani milattan sonra 380 yılından sonra da devam eden bir kullanımını bize göstermiş durumda. Bu kullanımın şu andaki veriler göz önünde bulundurularak milattan sonra 7. yüzyıla kadar devam ettiğini tespit etmiş durumdayız."
Seramikler, metal buluntular, sikkeler
Klaros'ta milattan önce 7. yüzyılla beraber anıtsal bir mimariye geçildiğini aktaran Zunal, bundan sonra Apollon, Leto ve Artemis'e adanmış sunakların ve tapınakların yapımına başlandığını dile getirdi.
Yürütülen çalışmaların özellikle milattan sonra 380 yılında Hristiyanlığın resmi ilan tarihiyle beraber buranın terk edildiği yönünde olduğuna işaret eden Zunal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birkaç yıldır yapmış olduğumuz çalışmalar, elde edilen seramikler, metal buluntular ve sikkeler bize aslında buranın milattan sonra 7. yüzyıla kadar kullanıldığını göstermiş durumda. İzlerin ve buluntuların tarihini 'stil kritiği' yöntemiyle belirleyebildik. Tarihini bilmediğimiz eserleri, özellikle seramikleri bildiğimiz formlarla karşılaştırıyoruz. Aynı zamanda tabii ki birtakım sikkeler zaten üzerinde imparatorluk resimleri olduğu için hangi imparatora ait olduğunu bize söylüyor. Tabii ki bunların bulunduğu durum da çok önemli. Yani bir kazı sırasında aynı tabaka içerisinde pek çok buluntu buluyorsunuz ve bunların her biri aynı zamanda tarihlendirme kriteri oluyor."
Onur Zunal, kentin tarihini yaklaşık 300 yıl ileri çeken çalışmalara ilişkin makalelerin ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlandığını da ifade etti.
"Hala ziyaret edenler var"
Hristiyanlığa geçişe rağmen Klaros'un "kutsal alan" işlevinin devam ettiğini vurgulayan Zunal, şunları kaydetti:
"Burayı hala ziyaret edenler var. Klaros'taki enerjiye inanan pek çok insan var. Yurt içinden ve yurt dışından pek çok kişi var.
Apollon'a inanan kişilerin buraya özellikle belirli dönemlerde gelip birtakım ayinler yaptığına da şahit olmuştuk.
Dolayısıyla aslında milattan sonra 7. yüzyılda da kentin terk edildiğini söylemek yanlış olabilir.
2020'li yıllarda bile Klaros'a inanan kişilerin bir şekilde buraya geldiklerini ve kendi ritüellerini yaptıklarını görüyoruz."