Bridget adındaki bebek 15 Ağustos 1818 tarihinde Georgia'da doğdu.
18 yaşına geldiğinde ona 'Biddy' diyen Robert Marion Smith ve eşi Rebecca'ya düğün hediyesi olarak verildi.
Pamuk tarlalarına çalıştırıldı, Rebecca Smith'in altı çocuğunun doğumlarında ebelik yaptırıldı. Hatta bu dönemde 6 çocuğun doğumunnda bulundu.
SOYLULAR AT ÜSTÜNDEYKEN
BİDDY 7 AY 2 BİN 750 KM YÜRÜDÜ
1847 yılında Utah Bölgesine taşınmaya karar veren aileyle beraber Biddy de yola koyuldu. Onlar at üstünde giderken Biddy Mason da yürüyordu.
O dönemlerde yeni doğan Mormon inancına dönüş yapan Robert Smith ailesini ve hayvanlarını toplayıp Utah Bölgesi'ne gitmeye karar verdi. Smith ailesi at üstünde seyahat ederken Biddy arkada hayvanlar ve kendi 3 kızıyla beraber 7 ay boyunca Missisipi'den Utah'a 2 bin 750 kilometre yürüdü!
Smith ailesi 1851 yılında Mormon Kilisesi bulunan Kaliforniya, San Bernardino'ya gitmeden birkaç yıl önce Salt Lake City'de yaşadılar. Kaliforniya 1850 senesinde özgür bir devlet ilan edildi ve anayasasında kölelikle ilgili açıklamalarda bulundu. Biddy, arkadaşları aracılığıyla bu açıklamadan haberdar oldu ancak kendisini kapsayıp kapsamadığını bilmeden Smith ailesine kölelik yapmaya devam etti.
Yapılan açıklamayla tedirgin olan Smith, ailesini ve kölelerini toplayarak o zamanlarda köleliğin serbest olduğu Teksas'a taşındı.
Fakat bu sırada Robert Owens liderliğindeki bir birlik Smith ve ailesini takip etti. Biddy de dahil olmak üzere birçok köleleştirilmiş insanın serbest bırakılmasını emretti.
Bu emre karşı çıkan Smith soluğu Los Angeles'taki bir mahkemede aldı.
Kaliforniya Devleti'nin kölelik hakkındaki kesin duruşuna rağmen yasalar 'beyaz'lardan yanaydı. Aynı zamanda 'beyaz'lara karşı ifade verilmesi de yasa dışıydı.
Smith, Biddy'nin avukatına mahkemeye çıkmaması için rüşvet verdi.
Bu sürece rağmen mahkemedeki yargıç, Biddy'nin davasına özel bir ilgi duymaktaydı. Biddy ve Smith'in hikayesindeki tanıkları dinlemek için onlarla özel olarak bir araya geldi.
YARGIÇ BIDDY'DEN YANA OLDU
Smith, köleleştirilmiş kadın ve çocukların Mississippi'yi kendi rızalarıyla terk eden 'ailesinin üyeleri' olduğu iddia ettiği sırada Biddy ise Teksas'a götürülmekten çok korktuğunu ifade etti. Yargıç ise Biddy'e inanmayı seçti.
Kaliforniya gazetelerinde Biddy ve Smith'in yargıcı Hayes söz konusu renkli kişilerin hepsinin sonsuza kadar özgür olduğunu müjdeleyen dönüm noktası niteliğindeki kararını açıkladı.
Özgür bir kadın olduktan sonra yaptığı ilk şey kendine bir soyadı seçmekti.
O günden sonra herkes onu Biddy Mason olarak bildi. Kızlarıyla beraber yakın arkadaşı ve büyük destekçisi Owner ailesinin yanına taşındı.
Basına taşınan mahkeme olaylarıyla tanınan Mason, ünlü doktor Dr. John Strother Griffin'in de dikkatinden kaçmadı.
Ayrıca Mason, ilçe hapishanesindeki mahkumlara da hemşirelik yaptı.
Onlarca yıllık deneyimlerinden sonra Los Angeles'ta en çok talep gören ebelerden biri oldu.
10 yıl süren birikiminin ardından yatırımını emlak sektöründe yapmak isteyen Biddy, şehrin eteklerinde portakal bahçeleri ve üzüm bağlarının ortasında bir arsa satın aldı.
Mason, yatırım yaptığı mülkleriyle yavaş yavaş daha fazla servet biriktirdi ve bu servetini ihtiyacı olan topluluk üyelerine vermekten hiç çekinmedi.
1872'de Birinci Afrika Metodist Piskoposluk Kilisesi düzenlendiğinde kilisenin emlak vergilerini ödemek için fon topladı.
1884'te, ani sel Los Angeles'taki evleri tahrip ettikten sonra Mason Spring Street marketinde ihtiyacı olan herkese siyahi veya beyaz fark etmeksizin ücretsiz yiyecek verdirdi.
Yaşlandığında "Biddy Hala" ya da "Mason Babaanne" olarak Los Angeles'ta sevgiyle anılmaya başlandı.
1891 yılında 73 yaşında öldüğünde başkalarına yardım etmek için kullandığı o dönemler için 300.000 dolar 2023 yılı baz alındığında ise 9 milyon dolardan fazla olan bir servet biriktirmişti.
Elinin her koşulda açık olduğundan bahseden Biddy Mason etrafındaki herkese de açık elin kutsallığını, verdiklerini bol miktarda geri aldığını savunmuştur.
Kaynak: Onedio.com