Tam adı Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz olan, Osmanlı'da "Goltz Paşa" olarak bilinen büyük Alman Mareşali, 12 Ağustos 1843 günü Prusya'da dünyaya geldi. 1861 yılında Prusya ordusuna katıldı.
Subay olarak değişik birliklerde bulunduktan sonra, 1878-1883 arasında Berlin'deki askeri akademide öğretmenlik yaptı. "Silahlanan Millet" başlıklı kitabını 1883 yılında bastırdı. Haziran 1883'te binbaşı rütbesindeyken askeri müşavir olarak Osmanlı ordusuna katıldı.
Goltz Paşa askeri teorisyenliğiyle de öne çıkan bir komutandır. Bir diğer Prusyalı General olan Carl von Clausewitz'den sonra Dünya'da eserleri en çok okunan ve referans verilen askerdir.
Büyük Türk dostu ve Osmanlı’nın askeri danışmanı ve hocası Goltz Paşa Alman askeri aristokrasisine mensup bir aileden gelmektedir.
1883-1895 yılları arasında 12 yıl boyunca İstanbul’da II. Abdülhamit’in askeri danışmanı, Harbiye’de hocalık, Almanya’nın askeri ataşesi ve Alman silah firmalarının İstanbul temsilciliği gibi görevleri hep birlikte yürüten Goltz Paşa, Harbiye’de Prusya askeri eğitim sistemini yerleştirerek ve bazı öğrencileri Almanya’ya yollayarak İttihatçı subaylar kuşağının yetişmesine katkıda bulunan en önemli isimdir.
Goltz Paşa I. Dünya Savaşı sırasında Belçika’da askeri valiyken, sivil halka yapılan sert muameleden rahatsız olarak başka görev istemiş ve o sırada İstanbul’daki Alman Büyükelçi Wangenheim’ın da önerisi ile 1915 yılı başında 72 yaşında tekrar İstanbul’a gelmiştir.
İstanbul’da 1. Ordu Komutanlığı ve Çanakkale tahkimatı gibi görevlerden sonra 6 Ekim 1915’te İran-Irak Cephesi’nde tam yetkiyle 6. Ordu Komutanlığı’na atanmıştır. Goltz 1915 Aralık ayı başında komuta merkezi olan Bağdat’a geldi.
Bu cephede görevdeyken Kut-ül Amare kuşatmasına ilişkin cepheye giderek savunma hattına ilişkin çeşitli talimatları vermiştir.
Goltz Paşa cepheden dönerken Dicle’de hastalarla dolu bir gemide seyahat sırasında o sırada çok yaygın olan lekeli hummaya kapılmış ve 19 Nisan 1916 günü vefat etmiştir.
Goltz'un cenazesi 21 Nisan 1916 günü Bağdat’ta büyük bir törenle, kentin Dicle’ye bakan antik kale burçlarının en tepedeki bir noktasına demir bir sandık içinde yerleştirilmiştir.
O sırada bölgede arkeolojik kazılar yapan Alman Profesör Friedrich Paul Theodor Sarre bu töreni karısına yazdığı bir mektupta ayrıntılı olarak anlatmıştır.
Goltz’un naaşı ve demir tabut daha sonra eşinin arzusu ve kendi vasiyeti gereği Türk bayrağına sarılarak Bağdat’tan İstanbul’a getirilmiş ve 24 Haziran 1916 günü Tarabya’da Alman Elçiliği’nin deniz manzaralı güzel bahçesinde, Enver Paşa’nın da katıldığı görkemli bir törenle ebedi istiratgahına nakledilmiştir.
Goltz Paşa’nın mezarı halen burada, Moltke Abidesi ve dönemin Alman Elçisi Wangenheim’ın mezarı ile aynı yerdedir.
Alman İmparatoru II. Wilhelm, savaş sırasında 15 Ekim 1917’de İstanbul’u üçüncü kez ziyaretinden Tarabya’da Goltz Paşa’nın mezarı başında yapılan özel anma törenine katılmıştır.