"İzmir'in dağlarında çiçekler açar, altın güneş orda sırmalar saçar, bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar..."
Tarihi biraz tartışmalı olan İzmir Marşı'nın farklı ağızlardan hikâyesini aktaracağız. Kaynağı ne olursa olsun, marşı her duyduğumuzda milli duygularımızın kabardığı ve vatan aşkımızın depreştiği kesin...
Buradan hareketle müzik tarihçisi Murat Meriç, orkestra şefi Naci Özgüç ve gazeteci yazar Murat Bardakçı'nın yazdıklarına bakalım:
Murat Meriç, anonim olarak geçtiğini söylediği İzmir Marşı için şunları söylüyor:
'Tarihi biraz tartışmalı. Kimi kaynaklar aslının ‘Kafkasya dağlarında çiçekler açar’ dizesiyle başlayan marş olduğunu yazar. Besteci olarak görünen bir isim var: İzzettin Hümayi Elçioğlu ancak ispatlanmış değil. Bazı kaynaklar, Alman besteci Kurt Striegler’in bir bestesinden uyarlandığını yazsa da bu yanlış:
Striegler, ‘Türk İzmir Marşı’nın bestecisi. Özetle: Söz yazarı ve bestecisi bilinmiyor, resmi kaynaklarda ‘anonim’ olarak geçiyor. Kimi kaynaklarda Muammer Sun ismine de rastlıyoruz ancak Sun marşı düzenleyen isimlerden biri.'
Ankara Devlet Orkestra ve Balesi Orkestra Şefi Naci Özgüç, büyük dedesi İzzettin Hümayi Elçioğlu tarafından bestelendiğini söylediği marş için şöyle diyor:
"Sözleri gereği bir başkaldırış, bir tür manifesto..."
Naci Özgüç, marşın 'Kafkasya Marşı' olarak babasının dededi İzzettin Hümayi Elçioğlu tarafından bestelendiğini söylüyor ve ekliyor:
Yaptığım araştırmalarda İzzettin Bey’in 38 yaşındayken, cephede bestelediğinin sanıldığını gördüm. Çok önemli bir bestekar olduğunu başka kaynaklardan da doğrulattım.'